Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
Tim Burton Bey Napıyorsunuz? Aradan 36 yıl geçtikten sonra devam filmi gelir mi? Söz konusu Tim Burton’sa gelebilir. Onun ne yapacağı hiç belli olmaz. Michael Keaton gibi bir isme 1988’de BeetleJuice’ı (BeterBöcek), 1989’da Batman’ı oynatabilir. O yıllarda Keaton 37-38 yaşlarındadır. Aynı Burton, aynı Keaton’a 36 yıl sonra – 73 yaşında tekrar BeetleJuice’ı oynatabilir. BEETLEJUICE(1988) 80’lerin
Gaziantep’te küçük bir çocukken, ilkokul hocam çarpım tablosunu ezberlediğim zaman bana Heidi kitabını hediye etmişti. Benim için yıllarca, hiç değilse ergenliğimin ilk zamanlarına kadar Heidi en sevdiğim kitap ve büyülü bir dünya olarak kaldı. Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri’de böyle bir film sıcak bir yaz günü rüyası gibi yer yer kabus ama yer yer hayatı yeniden
Sinema ve dizi sektöründe yılın en iyilerini ödüllendiren Altın Küre bu yılki adaylarını açıkladı. Bu yılın en çok adaylık alan filmi 10 adaylık ile Emilia Pérez oldu. 5 Ocak'ta sahiplerini bulacak ödüllerin tüm aday listesine aşağıdan ulaşabilirsiniz. FİLM DRAMA The Brutalist A Complete Unknown Conclave Dune: Part Two Nickel Boys September 5 KOMEDİ/MÜZİKAL Anora Challengers Emilia
Kabul edilen dualar için kabul edilmeyenlerden daha fazla gözyaşı dökülür.” Katilin ölmesini istemişti Truman çünkü onunla işi bitmişti. Kitabını bitirebilmek için onu 3 yıldan fazla yaşattı. Kitap bitince idam edilmesinde bir sakınca yoktu. İdam ertelendikçe dua etmeye başladı. “İşlerin lehine dönmesi” – katillerin idam edilmesi - için dua ediyordu. 14 Nisan 1965’te Perry Edward Smith,
“Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir.”- Tolstoy Belli bir çizgide filmler yapan, A Ghost Story (2017) filmiyle bu çizginin tesadüf olmadığını kanıtlayan ve sinemaseverlere kendini sevdiren David Lowery’in bir ortaçağ hikayesinden uyarladığı yeni filmi The Green Knight’da Sir Gawain adlı bir gencin şövalyelik
4 Aralık’ta, Netflix’te gösterime giren David Fincher’ın yeni filmi Mank, son zamanların en beklenilen filmlerinden biriydi. Ki bu da Fincher’ın sonuna kadar hak ettiği bir ilgi galiba. Mank, ne kadar Citizen Kane’in yazılış dönemine dair bir film olarak ortaya çıksa da-ki filmin genel hatları bunun üzerine- filmin asıl muhtevası Hollywood’un altın döneminin, eleştirel bir sağlaması.
Star Wars’ı Star Wars yapan şey nedir? 40 yıldan uzun süredir devam eden seriyle ilgili en büyük soru buydu belki de. 3 üçleme ve birkaç yan filmden oluşan, fazlasıyla çeşitliliğe sahip bu dev seriye her türlü anlam yüklenebilir ancak her zaman bir tema, bir kelime ön plana çıkıyor: Umut. Peki ya umuda sahip olmak ne
John Cassavetes’in A Woman Under the Influence filmi, ev kadını ve anne olan Mabel’in giderek derinleşen ruhsal çöküşünü ve çevresindekilerle yaşadığı çatışmaları konu alır. Mabel, kocasının ve toplumun kendisine yüklediği rollerle uyum sağlamaya çalışırken, bastırılmış duygularının ve özgün kimliğinin yıpratıcı bir bunalıma girmesiyle başa çıkamaz hale gelir. Film, bir kadının toplumsal beklentilerle sıkışan içsel dünyasını,
Ken Loach’ın bu sene Cannes Film Festivali’nde ilk gösterimini yapan yeni filmi Sorry We Missed You, yönetmenin her zamanki tavırlarından vazgeçmediğini gösteren, düşüncelerini yine sonuna kadar yansıttığı ve hiçbir eleştiriden geri kalmadığı bir film. Politik sinemanın önemli isimlerinden biri olan yönetmen, düşük gelirle yaşamanın zorluklarını ortaya koyarken oldukça samimi ve gerçekçi bir aile portresi de
Prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan Athena (2022) kardeşleri öldürülen Cezayir asıllı iki kardeş Abdel ve Karim’in öfke ve nefret duygularını ön planda tutarak kendilerine, topluma özellikle birbirlerine karşı verdiği mücadeleyi konu alıyor. Film Abdel’in kameralar önünde kardeşinin ölümünden sonraki açıklamayla başlıyor. Aynı zamanda bir asker olan Abdel asker üniformasıyla kardeşinin sevenlerine, tanıdıklarına aslında Athena grubuna
2020 yapımı filmlerden bahsederken söze “pandemi nedeniyle” diye başlamak artık neredeyse buruk bir mecburiyet hâline geldi. Gelincik filminin yazısı da elbette bu mecburiyetten nasibini alacak. Antalya Altın Portakal ve Boğaziçi Film Festivali’ndeki yolculuğundan sonra “pandemi nedeniyle” sinema salonlarının kapanmasının ardından vizyon tarihi sürekli ertelenen Gelincik filminin yolu en sonunda dijital platformlarla kesişerek 7 Mayıs 2021
“Sahiden kirli bir ırmaktır insan (ruhu). Kirli bir ırmağı içine alıp da bozulmamak için zaten bir deniz olmak gerekir” der Nietzsche, Böyle Söyledi Zerdüşt kitabında¹. O, insan ruhunun karanlık dehlizlerinde gezmiştir. Kendi kendinin düşmanı olan insan, bu karanlığın farkına vardığında onu aşmaya başlayacaktır. İnsan ruhundaki kaos, onun en büyük farkındalığı olacaktır. Öyle ya, “dans eden
Jean Seberg 1960’larda sinema alanında öne çıkan Fransız Yeni Dalga akımının kuşkusuz en önemli figürlerinden biri. 1960 yılında Godard, tarafından çekilen A Bout de Souffle (Serseri Aşıklar) filminde “New York Herald Tribune” tişörtüyle hafızalarımıza kazınan Seberg kısacık saçları, güzel yüzü ve başarılı oyunculuğuyla sadece ABD’yi değil, tüm dünyayı kendisine hayran bırakır. Fakat Seberg, Hollywood’un basamaklarını
Sahne açılır: Güneşin parıltısı, boylu boyunca kayıkta yatan bir cesedi aydınlatır. Üzerinde “happy” yazan bir iç çamaşırının kırmızı, cesedin üstündeki kanlarla birleşir. Arkasından gelen sahnede Yusuf (Engin Günaydın), derin derin baktığı aynada kendi mutluluğunu yaratmaya çalışır: Saçını sarıya boyar. Taylan Kardeşlerin yönettiği, Engin Günaydın’ın yazdığı 6 bölümlük Netflix dizisi Andropoz, tam da açılış sahnesindeki gibi
Megalopolis, Francis Ford Coppola’nın yıllardır üzerine çalıştığı ve hayalini kurduğu, bizim ise yıllardır beklediğimiz filmi sonunda vizyona girdi. Film 1 yıldır izleyen herkeste iki uçlu bir karşılık buldu, filmi çok sevenler ve nefret edenler olarak. Megalopolis’in ne yapmaya çalıştığını ve bunu yaparken nerelerde iyi nerelerde kötü olduğunu kendi perspektifimle açıklamaya çalışacağım. Aslında filmin önümüze koymaya
Festival sezonunda Adana ve Antalya’dan çeşitli ödüllerle döndükten sonra geçtiğimiz günlerde Malatya’da şeytanın bacağını kırarak En İyi Film ödülüne layık görülen Küçük Şeyler, yönetmen ve senarist Kıvanç Sezer’in ikinci filmi. Başarılı performansıyla üç festivalde de En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazanan Alican Yücesoy’un başrolü Başak Özcan ile paylaştığı filmin yapımcılığını ise Sarmaşık ve Kelebekler’in yönetmeni
Vizyon bu hafta sinemaseverleri yönetmenlik koltuğuna oturduğu ilk filmi Get Out ile Oscar’ı kucaklayan yönetmen Jordan Peele’in, western korku/bilim kurgu türünü harmanlayarak çektiği üçüncü filmi “Nope” ile karşılıyor. Kariyerinin erken dönemlerinde kendisini daha çok komedyen kişiliği ile tanıdığımız Peele, ilk yönetmenlik denemesini Get Out/Kapan filmi ile yapmış ve kendi korkularını seyircilere göstererek oldukça kişisel bir
Yılın henüz başında, Sundance Film Festivali'nde gösterildiğinden beri tüm önemli festivalleri dolaşan ve kulaktan kulağa yayılarak bir külte dönüşen, Güney Amerikalı yönetmen Alejandro Landes'in ikinci kurmaca filmi, Kolombiya'da bir dağın zirvesinde, Amerikalı bir kadın rehineyi kollaması için görevlendirilen 8 çocuğun giderek çığırından çıkan öyküsünü anlatıyor.Bigfoot, Rambo, Smurf, Swede, Wolf, Perro, Bum Bum ve Lady lakaplı
28 yaşındaki Rus yönetmen Kantemir Balagov’a Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış bölümünde En İyi Yönetmen ve FIPRESCI ödüllerini kazandıran Beanpole, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaralarını sarmaya çalışan iki kadının hikayesini anlatan bir dönem filmi. 2015 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi Svetlana Aleksiyeviç’in Kadın Yok Savaşın Yüzünde kitabından esinlenilerek çekilen film aynı zamanda 92. Akademi Ödülleri’nin
Son yılların en çok merak edilen filmi The Irishman, geçtiğimiz günlerde eş zamanlı olarak dünyanın dört bir yanındaki seyircileriyle buluştu. Yaklaşık on yıl süren planlama sürecinin ardından Netflix’in 175 milyon dolarlık devasa bir bütçe ayırarak yapımcılığını üstlendiği film, dijital bir platformda yayınlanması sebebiyle yalnızca belirli bölgelerde gösterime girerek sinemaseverleri beyaz perde deneyiminden mahrum bıraksa da
23 Ekim’de Netflix’te karşımıza çıkan The Queen’s Gambit, yönetmen koltuğunda Logan (2017) filminin senaristi, yapımcı ve yönetmen Scott Frank’in olduğu bir mini dizi. Dizinin ismi, dilimize Kraliçenin Gambiti olarak çevrilse de Vezir Gambiti olarak adlandırılan bir satranç açılışına deniyor aslında (Gambit, bir oyuncunun avantaj elde etmek için bir veya daha fazla piyonu ya da küçük
Haftalık sinema bülteni SineRapor, 2-8 Kasım tarihleri arasında sinema gündeminde ön plana çıkan; haberler, duyurular ve fragmanlarla haftanın özetini sunuyor. Claire Denis ve Robert Pattinson Yeniden Bir Arada 2018’de High Life filminde beraber çalışan ikili, A24’ün dağıtımcılığını üstleneceği The Stars at Noon’da yeniden buluşuyor. Son dönemde yer aldığı yapımlarla dikkatleri üzerine çeken Pattinson’a, başrolde Margaret
Haftalık sinema bülteni SineRapor, 21-27 Aralık tarihleri arasında sinema gündeminde ön plana çıkan; haberler, duyurular ve fragmanlarla haftanın özetini sunuyor. Noah Baumbach’ın Yeni Filminde Adam Driver ve Greta Gerwig Yer Alacak The Meyerowitz Stories ve Marriage Story sonrası Noah Baumbach’ın Netflix ile üçüncü defa bir araya geleceği filmin başrollerinde Greta Gerwig ve Adam Driver yer