Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
Bir fotoğrafçı olarak dünyaya farklı bir pencereden bakıyorum. Aksi takdirde sonsuza dek kaybolacak olan anları yakalarım. Fotoğraflarım aşk ve kayıp, umut ve umutsuzluk hikayeleri anlatıyor. İnsanlığın durumunu tüm güzelliği ve kederiyle belgeliyorlar. Benim objektifimden, tarihin en muhteşem anlarından bazılarına tanık oldum. İnsanlığın en kötüsünü de gördüm. Ama ne fotoğrafı çekersem çekeyim, her zaman içindeki güzelliği bulmaya çalışırım. Çünkü benim için fotoğrafçılık budur.
Capital, Ekonomist, Start Up ve CeoLife dergileri tarafından düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi (UEZ Sapanca 2024), bu yıl 13’üncü kez Türkiye ve dünyanın saygın siyasetçilerini, iş dünyası liderlerini ve akademisyenlerini ağırladı.
Bazen yanlış zamanlarda mıyız diye düşünmeden edemiyor insan. Ya da sanatın her dalında adları ön plana çıkanların 1900lü yıllarda dönemin ilgi odağı olan Berlin (nazi baskısı artana dek), Paris ve Viyana’da toplanmasını anlamak zor. Avrupa ve Orta Doğu coğrafyası savaşlarla boğuşurken tahmin edilemeyecek kadar acı verecek bir savaşa gebe olan Avrupa coğrafyasında sanat faaliyetleri hiçbir şey yokmuş ve olmayacakmış gibi sürdürülmeye çalışılır. Üzerinden uzun zaman geçse de tesadüfler -her ne kadar tesadüf diye bir şey yoksa da- insan hayatının beklenmedik anlarında farklı kapılar açabiliyor. Bu kapılardan geçiş çoğu kez sisler altında kalmış gerçek hikayelerin bulunmasına vesile oluyor. Pek duyulmayan yada
Bu yazı, İFSAK Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Grubu’ndan Berna Kuleli tarafından hazırlanmıştır. . . . . . . . . . . . 6 Mart – 6 Nisan 2024 tarihleri arasında Depo İstanbul’da kadınların sanatsal perspektifinden göçü yeniden sorgulayan bir sergi vardı; “Kadınların Göç Hafızası Sergisi”. Sergi, Avrupa Birliği Culture Civic Kültür Sanat Programı desteği ile Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı (KEKBMV) tarafından yürütülen “Ötekinin Hafızası” projesi kapsamında gerçekleşti. Bu proje ile birlikte, ülkelerindeki savaşlardan, otoriter rejimlerin baskılarından, yoksulluktan veya özgürlüklerinden mahrum edildikleri için kaçarak Türkiye’ye sığınmak zorunda kalan, Türkiye’de yaşayan ve üretimlerini burada yapan, beş göçmen kadın sanatçının
“Bu fotoğraf benim ilk bilinçli görselleştirmemi temsil ediyor; kırmızı filtreyle yapılmış son görüntüyü zihnimde makul bir bütünlükle gördüm… konunun gerçekte nasıl göründüğünü değil, bana nasıl hissettirdiğini yakaladım ve ilk bilinçli görselleştirmeye ulaştım.’’ Bu sözleri Ansel Adams Yosemite’de çektiği ‘Half Dome’ isimli kayaların fotoğrafı için söyledi ve her şey böyle başladı. Fotoğrafta fotoğrafçının son görüntüyü nasıl kurgulayacağı ve zihinsel sürecini nasıl aktaracağı konuşulmaya başlandı. Ansel Adams fotoğraf filminin kırmızı ışığa daha az duyarlı olduğundan yola çıkarak gökyüzünü koyu siyah bir alana dönüştürmek istedi. Uzun pozlama ve kırmızı filtreyi beraber kullandı. Böylece parlak gökyüzü karanlık olacak ve kayaların karla kaplanmış yüzü ile
Şubat ayı içinde İstanbul’da çok önemli iki etkinlik gerçekleşti. Bunlardan bir tanesi Murat Bergi’nin “NEOİSTANBUL” albümü İFSAK salonunda tanıtılırken, ayın son günlerinde Timurtaş Onan atölyesinden bir sergi ve kitabı yayınlandı. Kitabın sergisi pandemi salgını öncesinde açılmıştı. Her iki çalışmanın da konusu tarihi ve yorgun şehir, İSTANBUL. Güzellikleri tüketilmek istense de ısrarla tükenmeyen ve herkesi cezbeden bir şehir. Nefret edenlerin terkettikleri halde belirli bir süre sonunda tekrar ve ısrarla geri döndükleri kent. Onca probleme karşın yine de onca nüfusu kendinde taşıyan ve yaşatan şehir… bazı dizilerde İstanbul’un birkaç asır öncesinin filme yansımaları yapılmıştır. İnanılması zor görüntülerdir onlar. Fakat çok değil, bir
Neden “KAPALI ÇAĞRI” İFSAK, kurulduğu günden beri üyelerine olduğu kadar, üyesi olmayan fotoğraf ve sinema severler için de projeler üretmeyi kendine bir görev bilmiştir. Bu amaçla da çalışmalarını sürdürmektedir. Projeler Birimi olarak üyelerimize özel bir şey yapmak istedik ve “ KAPALI ÇAĞRI “ Projesini geliştirdik. Projemizin adının “ KAPALI ÇAĞRI “ olmasının nedeni ise, sadece İFSAK üyelerine özel olmasıdır. 2023 yılında dört temadan oluşan KAPALI ÇAĞRI projemiz, 2024 yılında da yine dört temadan oluşuyor. Üyelerimiz isterse birine, isterlerse dördüne birden katılabilirler. Bu yılın dördüncü teması fotoğrafta etkili anlatım biçimlerinden biri olan “ MÜZE “. Hedefimiz proje sonunda üyelerimizden gelen fotoğraflarla
Mekân ve işlev değişikliği, yani alıştığımız nesneleri alışmadığımız ortam ve şartlarda görme durumu, algı boyutlarımızı farklılaştırarak, nesneleri farklı bağlamlarda yeniden okumamızı sağlar. Böylelikle, sokakta, evimizde ya da market raflarında görmeye alışık olduğumuz sıradan bir nesne, günlük yaşamın içinden kopup, bir sergi salonunda karşımıza çıktığında, daha önceki deneyimlerimizden dolayı kanıksadığımız bir arka planı ya da işlevi bize hatırlatır. Günümüz sanat yapıtlarının birçoğunun oluşum süreçlerinde ya iki mekânın üst üste gelerek rölyef yapmasından ya da aralarındaki doldurulamaz bir boşluğun varlığından yararlanılmaktadır. Marcel Duchamp: Enstelasyonun babası, çağdaş sanatın kuvvet komutanı; insanlığın hizmetine hazır nesneleri sunmaktan büyük keyif duydu. Sanatın tulumunu çıkardı. Bilinen estetik
Yeryüzünün en zengin kültürüne sahip olduğunu iddia ile söylemekten katiyen imtina etmeyeceğimiz muhteşem topraklar üzerinde yaşıyoruz. Doğup büyüdüğümüz bu güzel ülkenin, kadim toprakların, kendine has coğrafyanın benzersiz kültür-sanat ortamında hatırı sayılır ölçüde amatör-profesyonel hekim dostlarımız yer almakta ve kabul edilmeli ki bu düzlem onların yapıp etmeleriyle ciddi anlamda zenginlik kazanmaktadır. Özellikle dernek, kulüp, grup gibi amatör platformlarda Tabiplerin yer alışı kazanımdır, şanstır. İnsan sağlığı gibi son derece hassas bir alanla ilgili olan Tıp Doktorlarının hem öğrenim süreçleri, hem de mesleki yaşamları onları daha fazla okuyup araştırmaya, daha titiz olmaya ve ortalamanın epeyce üzerinde emek vermeye zorlar. Ve meslek yaşamları hakikaten