Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
Bir fotoğrafçı olarak dünyaya farklı bir pencereden bakıyorum. Aksi takdirde sonsuza dek kaybolacak olan anları yakalarım. Fotoğraflarım aşk ve kayıp, umut ve umutsuzluk hikayeleri anlatıyor. İnsanlığın durumunu tüm güzelliği ve kederiyle belgeliyorlar. Benim objektifimden, tarihin en muhteşem anlarından bazılarına tanık oldum. İnsanlığın en kötüsünü de gördüm. Ama ne fotoğrafı çekersem çekeyim, her zaman içindeki güzelliği bulmaya çalışırım. Çünkü benim için fotoğrafçılık budur.
Kazlar; bazıları kar gibi beyaz, bazıları ince boyunlu yeni yetme bir kız gibi narin ve de bir gelin gibi süzülerek uçup uçup giden kazlar… Kadir Ekinci, doğduğu topraklar olan Kars’ı en iyi gözlemleyen ve oraların yaşamını en iyi fotoğraflayan kişidir. Daha önceki çalışmaları olan “Sessiz Işık”, “Uzak Işık” ve “Mal Meydanı” albümlerinde Kars’ı yaşadığı kente bir vefa borcu olmaktan da öte, o kente ait aidiyet hissi ile bizlere anlatmıştır. Kadir Ekinci’nin en önemli özelliği Kars’a dair hissettiği aidiyet duygusunun yanında fotoğrafa olan aidiyet duygusunun da çok gelişmiş olmasındandır. Kent, Fotoğraf, Fotoğrafçı ve Aidiyet Aidiyet; bireyin, kendisini bir gruba, topluluğa, mekâna
Guillermo Arias, Meksikalı bir foto muhabiri. Bugüne dek New York Times, Politico, Bloomberg ve CNN gibi yayınlarda boy gösterdi. Orta Amerika’dan ABD'ye ilerleyen mültecilerin yolculuğunu belgelediği fotoğrafları, foto muhabirliğinin en prestijli etkinliklerinden kabul edilen Visa pour l'image festivalinde sergilendi ve “Visa d’Or” ödülüne layık görüldü. Bağımsız çalışan fotoğrafçı, Agence France Presse’e (AFP) düzenli olarak katkıda…
1960’ların sonunda hem yönetmen Jean-Luc Godard hem de rock grubu The Rolling Stones, üretkenliklerinin ve şöhretlerinin zirvelerinde dolaşıyorlardı. Godard, 1967’de üç uzun metraj film çekmiş, The Rolling Stones ise aynı yılın Ocak ayında Between the Buttons’ı, Aralık ayında ise Their Satanic Majesties Request’i yayımlamıştı. Godard ile Stones’u bir araya getiren ise bir bakıma 1968 yılının…
Muhbirler ihbar eder, hırsızlar çalar, katiller öldürür, âşıklar âşık olur, Godard'ın kamerası Paris sokaklarında gezinir... Jean-Luc Godard’ın Serseri Âşıklar (À bout de souffle, 1960) filmi 16 Mart 1960’ta sinemada ilk kez gösterildiğinde, salondakilerin çoğu sinema tarihinin dönüm noktalarından birine tanık olduklarını muhtemelen bilmiyorlardı. Henüz gösterime girmeden Godard’a “geleceğin auteur’ü” unvanıyla Jean Vigo Ödülü’nü kazandıran film,…
Virginia Woolf, vitrinlere bakmak hakkında bir şeyler biliyordu. Romanlarındaki karakterler “dükkan sahiplerinin vitrinlerinde taklit ve gerçek elmaslarla uğraştığını” (Mrs. Dalloway), vitrinlerin “parıltılı zincirlerle, pırıl pırıl parlatılmış deri çantalarla dolu” (Gece ve Gündüz) olduğunu görüp dururlar. Dalgalar romanında, tüketim kültürünün bu parıltılı tapınakları Bernard’ı bunaltır, yürürken kendi listesini yapar: “merak, açgözlülük, tutkuyla kendiliğinden ve ilgisiz, uykudaymışçasına…
1980’lerde 20’li yaşlarını süren fotoğrafçı Philippe Chancel, Paris sokaklarındaki anti-faşist sokak çetelerinin arasında hayli vakit geçirmiş bir isim. O dönemleri şöyle anlatıyor: “Hayattaki yerimi bulmaya çalışıyordum, bu yüzden heyecan arıyordum ve sınırları zorlayan durumlarla karşılaşmaya, gerçek hayatın tadına bakmaya hazırdım. Fotoğrafçılık, bunun iyi bir bahanesiydi.” Bu dönemin aktif grupları arasında ön plana çıkanlar ise Vikingler…
Christopher Herwig’in Sovyet Metro İstasyonları adlı fotoğraf serisi, 1930’lardan 1980’lere kadar farklı zamanlarda inşa edilmiş metro ağlarının harikulade ayrıntılarını bir araya getiriyor. Uğruna toplamda 30.000 km yol kat ettiği projeyi 12 yılda bitiren Herwig, 7 ülkenin 15 şehrinden fotoğraflar sunuyor. Kanadalı fotoğrafçı, projesini şu sözlerle anlatıyor: “Moskova, St. Petersburg ve Taşkent’e 1990’ların sonundan bu yana…
Paris, 1871 baharı… Halk isyanı olan Paris Komünü’ne kadın katılımı çok yüksek sayılarda. Tipik olarak, kadınlar sıhhiyeci, hizmetli ya da konserve yiyecekleri cepheye taşıyan kantinciler olarak görünüyorlar. Cephede erkekler baskın ama kadınlar da silahlı kavgaya katılıyorlar aynı şekilde. Bazılarına cesur dişi aslanlar, bazılarına çirkin ejderhalar gözüyle bakılıyor. Hayal gücüne özellikle çekici gelen Pétroleuse*, yani kadın kundakçı.…
6-30 Haziran tarihleri arasında Meclis-i Mebusan Caddesi, numara 31’de yer alan Merdiven Art Space, Ateş Alpar’ın Hasankeyf özelinde eko-yıkım pratiklerine yakından temas eden sergisine ev sahipliği yapıyor. Fotoğrafçı ve akademisyen Ekmel Ertan’ın küratörlüğünde düzenlenen sergi vesilesiyle, Alpar’la sanat pratiğinin oluşum sürecini, sanat ile toplumsal alan arasındaki zigzaglı ilişkiyi konuştuk. Öncelikle yıllara yayılan fotoğrafçılık pratiğini aktivizmle…
Chris Killip, yoğun gözleme dayalı ve çektiği topluluklara derinlemesine nüfuz eden fotoğraflarında, sanayisizleşmenin sancılı etkilerini yakalayarak sıradan insanların hayatlarını katıksız olduğu kadar şiirsel ayrıntılarla kaydetti. Bu siyah beyaz görüntüler, 1980'lerin Britanyası'nın en önemli görsel kayıtları arasında sayıldı ve Gerry Badger’ın da tanımladığı gibi “Thatcher'ın temsil ettiği her şeye muhalif bir bakış açısıyla elde edildi.” Killip…
1938-1948 aralığının insanlık tarihi için genel anlamda iyi sonuçlar doğurmadığını söylemek mümkün. Ancak bu dönem aynı zamanda bütün o yıkım ve umutsuzluk arasından sıyrılan caz müziğin altın çağını yaşadığı dönem. Caz, bu dönemde keyfini sürdüğü yükselişini kendi yıldızlarını yaratarak taçlandırıyor. Billie Holiday, Dizzy Gillespie, Mary Lou Williams, Frank Sinatra, Count Basie ve Louis Armstrong gibi isimler…
Birçok insan Jim Marshall’ı (1936-2010) düşündüğünde rock and roll tarihinden sahneler aklına gelir: Monterey Pop Festival’da gitarını yakan Jimi Hendrix, San Quentin Eyalet Hapisanesi’nde el hareketi çeken Johnny Cash, elinde bir şişe Souther Comfort, üzerinde parlak, kısa bir elbiseyle şuh bir kahkaha atan Janis Joplin, Golden Gate Park’ta "Summer of Love" konserini veren The Charlatans.…
Henüz 17 yaşındayken New York’un Bronx bölgesinde yaşayan Stanley Kubrick, Look dergisi için fotoğrafçılık yapıyordu. Dergiye ilk fotoğrafını, bir gazete bayiinde Franklin D. Roosevelt’in ölümünü duyuran manşetleri çekerek 1945’te satmıştı. Ekim 1946’da kadrolu çalışmaya başladı, Ağustos 1950’de ayrıldı. Kubrick için hikâyenin nasıl devam ettiğini biliyorsunuz. Look’un yayın hayatı ise onun ayrılmasının ardından 21 yıl daha sürdü.…
Fotoğrafçı Maksym Kozlov geçen yıl 1990’ların sonunda büyüyen yüzlerce Ukraynalı çocuğun oldukça benzer çocukluk fotoğrafları olduğunu keşfetti. Fotoğrafların ortak özelliği, çocukların tuhaf kıyafetler içinde veya acayip mekânlara montajlanmış olmalarıydı. Buradan hareketle insanlara kendi fotoğraflarını göndermeleri için bir açık çağrı yaptı ve o sırada ülkenin içinden geçtiği Sovyetler sonrası değişimin garip dönemi hakkında ne söyleyebileceklerini sorarak…
Sıradaki evini bulmak için boş evleri gezen insanlar hangi evde ne bulurlar da durmaya karar veririler? Babamın mesleği insanların ait hissedecekleri evleri bulmaktı, çocukluğum bu gizemli karar anlarına şahit olarak geçti. Kendimi anlamaya çalışmadan önce tam olarak ne aradığını bilmeden dolaşan bu insanları anlamaya denedim, anlamaya çalışırken ortaya çıkan yeni soruları yanımda taşıdım… “Ait İstanbul”…
Fotoğrafçı Tish Murtha 2013’te ansızın öldüğünde arkasında İngiltere’nin kuzeydoğusundaki işçi sınıfı topluluklarının olağanüstü görüntülerinden oluşan, büyük ölçüde unutulmuş bir fotoğraf arşivi bıraktı. Şimdi, kızı Ella annesinin mirasını belgesel bir filmle yeniden diriltmeyi deniyor. Tish Murtha’nın kızı Ella Murtha annesinin arşivini yaşatmak konusunda “Bunu iş olarak görmüyorum,” diyor. “Bu benim tutkum.” 2013’teki ani ölümünden beri, Ella…
ABD’deki polis şiddetini ve sosyal adaletsizliği protesto etmek üzere, ulusal marş okunurken ayakta duran takım arkadaşlarından farklı olarak oturmaya karar veren Amerikan futbolu oyuncusu Colin Kaepernick, protestosunu açıkladığı basın toplantısında Fidel Castro ile Malcolm X’in fotoğrafının bulunduğu bir tişört giymişti. Colin Kaepernick, protestosunun ardından kara listeye alındığı için maalesef beş yılı aşkın süredir hiçbir takımda…
H1N1 virüsünün ölümcül bir alt türünün yol açtığı grip salgını olan İspanyol Nezlesi*, dünya genelinde 500 milyondan fazla kişiye bulaşarak 15 ayda 50 milyondan fazla insanın ölümüne neden olmuştu. 1918 yılında ortaya çıkan hastalığın bütünüyle kontrol altına alınması ise iki yıl sürmüştü. İspanyol Nezlesi ilk kez ABD'de ortaya çıktı, I. Dünya Savaşı muharebelerinin devam ettiği…
7 Kasım 1800’de, Paris’te kadınların kamusal alanda pantolon giymek için izin almalarını gerektiren bir kararname çıkarıldı. Fransız yazar George Sand (asıl adıyla Amantine Lucile Aurore Dupin), izin almadan erkek kıyafetleri içinde sokaklarda dolaşmak suretiyle bu emre karşı geldi. Sand, otobiyografisinde gri yün kıyafetlerini ve botlarını giyer giymez “kaldırımlarda güvende” hissettiğini yazıyordu. “Paris’in bir ucundan diğer…
Eda Çekil, Kendine Ait Bir Yatak isimli sergisi ile 27 Mart 2025 – 26 04 2025 tarihleri arasında BüroSarıgedik’te. Sergi mahrem ve kişisel tanımlarını tepetaklak ederek yatağı bir direniş mekânı olarak yeniden ele alıyor. Yatak, yalnızca bir uyku mekânı değildir. Dinlenmenin, aşkın, hastalığın ve iyileşmenin, hatta boşluğun ve tembelliğin sahnesidir. Yatakta geçirilen uyanık saatler, verimsizlikle ya da boşa geçmiş vakitle etiketlenirken Eda Çekil Kendine Ait Bir Yatak serisinde yatakta kalmanın bir direniş biçimi olup olamayacağını soruyor, hiçbir şey yapmadan sere serpe uzanmanın özgürlüğünü savunuyor. Tüm yapılacaklar listelerini bir kenara bırakıp, sonsuz verimlilik baskısına direnmenin sessiz ama güçlü bir eylem olup