Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
2025 yılına doğru ilerlerken, iş dünyası önemli bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Ancak bu dönüşümün en önemli parçalarından biri, belki de en değerli olanı: Güven. Güven, artık sadece liderlerle çalışanlar arasındaki ilişkiyi şekillendirmekle kalmıyor, aynı zamanda kurumların gelecekteki başarılarını da belirliyor.
İnsan kaynakları (İK) departmanları, günümüzün hızla değişen iş dünyasında belki de en çok dönüşüm yaşayan fonksiyonlardan biri. Bu yazıda, İK’nın güncel sorunlarını ve başarılı şirket örneklerinden yola çıkarak yeni nesil çözümlerini inceliyoruz.
Bugün yanlış bilgi ve dezenformasyonun yalnızca hükümetleri ya da siyasetçileri ilgilendirdiği düşünülüyor olabilir. Ancak ben bunun, artık tüm sektörleri ve özellikle şirketlerin kârlılığı ile finansal durumunu doğrudan etkileyen bir tehdit haline geldiğine inanıyorum.
İnsan bedeni hastalıklarla savaşırken kendini geliştirir. Aynı prensibi dijital sistemlere uyarlamak mümkün müdür? Cevap: Kocaman bir “Evet”. Üstelik sadece mümkün değil, aynı zamanda da günümüz dijitalleşme dünyasında gerekli.
Uruguay’ın efsanevi devlet başkanı Pepe’ye atfedilen bir söz şöyle diyor; hastalandığınızda otuz dakika içinde ambulansın kapınıza geleceğinin garantisi yoktur ama otuz dakikada teslimat garantili pizza siparişi verebilirsiniz...Her ne kadar bu ifade kapitalist düzenin bir eleştirisini hedeflese de kapıya ulaşmasından emin olmak istediğimiz sıradan siparişlerin dahi sınırlarını
Zamanımızı gerçekten verimli kullanıp kullanmadığımızı bilmek zordur. Çok çalışıyor gibi hissederiz ve cidden stres altındayızdır. Fakat zamanımızı doğru yerlere mi harcıyoruz? Yılın başında çözmeye çalıştığım soru buydu. Sonbaharı yeni bir kitap lansmanıyla geçirdikten sonra kendimi bunalmış hissediyordum ve sonunda bu süreçte ihmal ettiğim işleri ele almaya başlamıştım.
Psikolojik güvenlik, yani insanların fikirlerini korkmadan dile getirebildikleri koşullar oluşturmak, bir zamanlar kullanımı psikoloji ve işletme araştırmalarıyla sınırlı, az bilinen bir kavramdı. Günümüzde ise ne kadar yaygın olarak kullanıldığı hepimizce malum. Sayısız yönetici, danışman ve eğitim şirketi psikolojik olarak güvenli iş yerleri inşa etmek için muazzam çabalar ha
Alice, kocasının ölümünden üç yıl sonra bir arkadaşlık uygulamasına kaydoldu. Gerçek hayatta birbiriyle karşılaşması ve tanışması pek olası görünmeyen insanları buluşturmak, gelişmiş algoritmalarla yönetilen bu platformun övünç kaynağıydı.
Hem akademisyenler hem de uygulayıcılar bu teknolojinin taşıdığı potansiyelin farkında ve onu müşteri hizmetlerinde ve içerik üretiminde kullanmanın yeni yollarını bir süredir araştırıyorlar. Fakat iş dünyası son zamanlarda bu teknolojinin başka pazarlama faaliyetlerinde yaratabileceği etkiye de odaklanmaya başladı. Şirketlerin müşteriler ve rakipler hakkında veri toplamak ve g
Yapay zekâ ve blokzincir destekli döngüsel teknoloji şirketleri CircularTech’ler, karbon ayak izinin azaltılmasının yanı sıra şirketlerin pek çok alanda verimlilik sağlamasına yardımcı oluyor. Yıllarca teknoloji sektöründe çalışan biri olarak, sanayi sektörünün teknolojiyle kesişiminde doğabilecek olasılıkları hep merak ederdim. Yakın zamanda ortaya çıkan CircularTech (
İnovasyon için eski fikirleri bir araya getirin Dünyanın en büyük şirketlerinde ve Stanford University’deki en popüler girişimcilik derslerinde inovasyondan bahsederken genellikle aşağıda sözü geçen dört inovasyonun ortak noktasının ne olduğunu sorarak başlıyoruz:
Dünyanın en değerli 10 şirketinden yedisi, unicorn girişimlerin ise yüzde 60’ından fazlası kendi platformlarını kurdu. Walmart ve Amazon gibi perakendecilerden, Salesforce ve ServiceNow gibi yazılım sağlayıcılarına kadar başlangıçta platform olmayan pek çok şirket de platform stratejileri sayesinde büyümelerini hızlandırdı.
“Sürdürülebilir ve Dirençli Organizasyonlar Yaratmalıyız” İş dünyasının içinden geçmekte olduğu paradigma değişimi, şirketlerin dijital okuryazarlık, veri analizi, çeviklik, yaratıcılık, iletişim, duygusal zekâ ve sürdürülebilirlik bilinci gibi yeni yetkinlik setlerine ihtiyaç duymalarına neden oluyor. Yapay zekâ gibi yeni nesil teknolojilerin anlaşılması ve verimli bir şek
Patronunuz teoride kulağa harika gelen, ancak lojistik bir kabus olacağından emin olduğunuz bir strateji üzerinde duruyor. Ya da belki bir ekip toplantısındasınız ve herkes patronunuzun hezimete uğrayacağına inandığı o fikrine kafa sallıyor. Böyle anlarda konuşabilmek incelik ve cesaret ister. Patronunuza endişelerinizi agresif bir tavır takınmadan nasıl dile getirirsiniz? Soru
Yapay zekâ ışığındaki dönüşüm, teknolojik, stratejik, kültürel ve organizasyonel bir dönüşüm olarak bir bütün halinde hareket ediyor. Global şirketlerin yapay zekâ ile yapılan organizasyonel optimizasyonlarının ilk sonuçları, geleneksel yapıların siloları yıkan ve işbirliğini artıran yeni ve birleşik departmanlara evrildiğini gösteriyor.
Nisan 2025’te Londra’da katıldığım Üretken Yapay Zekâ (ÜYZ) Zirvesi, teknolojinin neleri beraberinde getireceğini gösterirken, organizasyonlar ve bireyler için de güçlü bir uyarıydı. Yapay Zekânın (YZ) tıpkı elektrik ya da internet kullanımı gibi seçenek değil, kaçınılmaz bir gerçeklik olduğu hemen hemen her oturumda vurgulandı. Zirvede yalnızca not almadım; düşündüm, bilgi bir
Kurumlar arasındaki rekabet, son dönemlerde verimlilik odaklı süreçlerin ve karar mekanizmalarının yeniden kurgulanmasına neden oluyor. Şirketler çok daha ölçülebilir, sürdürülebilir ve sonuç odaklı dönüşüm süreçlerine yöneliyor. Bu dönüşümde öne çıkan unsurlardan biri de karar alabilen ve eyleme geçebilen dijital sistemlerin organizasyonel yapılara entegre edilmesi. Kurumsal g
İnsanlık tarihi kadar eski olan yöneticilik, insanların toplu halde yaşamaya başladığı dönemde doğal olarak oluşan ve yazılı kuralları olmadan binlerce yıl boyunca devam etmiş bir pozisyon ya da görev olarak nitelendirebilirim. Elbette bazı topluluklarda ve daha gelişmiş toplum yapılarında yöneticilik zaman zaman liderlik olarak karşımıza çıksa da liderliği yöneticilikten ayrı
Her sabah işe zamanında gelen, yorulmadan çalışan, hata yapmayan ve hiçbir izin talep etmeyen bir ekip arkadaşınız olduğunu düşünün. Aynı görevi defalarca sıkılmadan yerine getiriyor, üstelik performansı da daima sabit, ne bir motivasyon problemi var, ne de bir hata payı. Bu kişi bir çalışan değil, bir insansı robot olabilir.
Türkiye’deki iş dünyasında, yetenekli liderlerin elde tutulması stratejik bir önceliğe dönüşmüş durumdadır. Page Executive’in 2025 verilerine göre, Türkiye’deki üst düzey yöneticilerin yüzde 60,4’ü önümüzdeki beş yıl içinde iş değiştirmeyi planlıyor. Küresel ortalamanın oldukça üzerinde olan bu oran göz önüne alınarak, sadakat düşüklüğünün nedenleri analiz edilip, ivedilikle çö
Yaptığımız iş, ister büyük ister küçük, ister önemli isterse önemsiz olsun, hepimiz sarf ettiğimiz çabanın görülmesini, fark edilmesini isteriz. Geri bildirimde bulunmak, işi yapan insanı dikkate almak, onun emeğine saygı duymak, ona değer vermek demektir. Geri bildirimde bulunmak insan ilişkilerinin tutkalıdır.
Takım ruhu, parayla satın alınamaz. Para, insanların işlerini yapabilmeleri ve hayatlarını sürdürmeleri için bir araçtır ama onları bir takım yapmaya yetmez. İş dünyasında olsun, sporda olsun bir amaç birliğine varıp fark yaratan takımların dünyanın her yerinde takdir görmesi, parayla satın alınamayan bir başarıyı ortaya koydukları içindir.
Bugünün takımlarını kurarken, üyelerin sadece yeteneklerine bakmak yetmez. İnsanları seçerken onların su ve ateş gibi zıt ama aslında birbirlerini tamamlayan donanımda olmalarına dikkat etmek gerekir. Kurulacak takımların hemfikir olmaktan çok, yaratıcı olmayı hedefleyen dinamik takımlar olması gerekir.