Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
Frontiers in Marine Science dergisindeki çalışmada probiyotik bakteriler Florida'da Taş Mercan Doku Kaybı Hastalığına yakalanan mercanlarda hastalığın yayılmasını başarıyla yavaşlattı. Smithsonian araştırmacıları hastalığa dirençli mercanlardan izole ettikleri McH1-7 probiyotiğini 40 hasta mercan kolonisinde iki buçuk yıl test etti. Probiyotik tedavi mevcut antibiyotik yöntemlerden daha kalıcı çözüm sunarak mercanların doğal mikrobiyomlarını baskılamadan etkili oldu. Çalışma 2014'ten beri 30'dan fazla mercan türünü tehdit eden bu gizemli hastalığa karşı sürdürülebilir tedavi yöntemleri geliştirilmesi açısından kritik önem taşıyor.
1860'da Michigan Gölü'nde batan Lady Elgin gemisinde ölen gazeteci Herbert Ingram'ın altın cep saati ailesine iade edildi. Resimli gazeteciliğin babası kabul edilen Ingram'ın saati, 1992'de dalgıçlar tarafından gemi enkazından çıkarılmıştı. 30 yıl depoda kalan eser restore edildikten sonra araştırmacılar Ingram'ın torunlarını İngiltere'de buldu. Saat şimdi Lincolnshire'daki müzede sergileniyor ve tarihi trajedilerin kişisel hikayelerini canlı tutuyor.
PLOS ONE dergisinde yayınlanan Tokyo Tarım Üniversitesi araştırması, kedilerin sahip ve yabancı kokularını ayırt edebildiğini gösteriyor. 30 kediyle yapılan deneyde, kediler tanımadıkları insanların kokularını sahiplerininkine kıyasla daha uzun süre kokladı. Koku örnekleri koltuk altı, kulak arkası ve ayak parmaklarından alınırken, kediler kokladıktan sonra yüzlerini tüplere sürttü. Araştırmacılar tanıdık-yabancı ayrımının kanıtlandığını, ancak belirli kişileri tanıma konusunda daha fazla araştırma gerektiğini belirtiyor.
Princeton Üniversitesi araştırmacıları Alaska'da 73 milyon yıllık kuş fosilleri keşfetti. Science dergisinde yayınlanan çalışma, dalgıç kuşlar, martı ve ördek benzeri türlerin Kretase döneminde kutup bölgelerinde ürediklerini gösteriyor. Prince Creek Formasyonu'ndan toplanan 50'den fazla kemik parçası arasında son derece nadir bulunan yavru kuş kemikleri de yer alıyor. Bu keşif, kuşların kutup bölgelerinde üremesine dair kayıtları 25-30 milyon yıl geriye çekiyor.
Panama'daki Jicarón Adası'nda beş genç kapuçin maymunu, uluyan maymun yavrularını sistematik olarak kaçırmaya başladı. Araştırmacılar 19 aylık gözlem süresince 11 yavrunun kaçırıldığını ve en az dördünün öldüğünü tespit etti.
Yaklaşık 200.000 kişiyi onlarca yıl takip eden yeni araştırma, kalp sağlığı için düşük karbonhidratlı veya düşük yağlı diyet türünden çok yiyecek kalitesinin önemli olduğunu ortaya koydu. Tam tahıl, meyve, sebze gibi kaliteli gıdalarla yapılan bu diyetler kalp hastalığı riskini %15 azaltırken işlenmiş gıda ağırlıklı versiyonları riski artırdı. Araştırmacılar, bitkisel gıdalara odaklanıp işlenmiş et ve şekeri sınırlandırmanın koroner kalp hastalığı riskini önemli ölçüde düşürdüğünü gösterdi. Gelecekte genetik özellikler ve yaşam tarzının bu ilişkiye etkisi ile diyetlerin diğer hastalıklar üzerindeki etkileri araştırılacak.
Biology Letters dergisindeki genetik çalışma, tahtakurularının 245.000 yıl önce yarasalardan insanlara geçtiğini gösteriyor. Virginia Teknoloji Enstitüsü araştırmacıları 19 böceğin genomunu analiz ederek, insanla beslenen grubun 13.000 ve 7.000 yıl önce yerleşik yaşam ve şehirleşmeyle hızla çoğaldığını tespit etti. Bu bulgular tahtakurularını fare ve hamamböceğinden daha eski
Charité Üniversitesi öncülüğündeki araştırma, Amerika'nın tropik bölgelerindeki yarasaların kızamığa benzer hastalıklara neden olan morbillivirüsleri taşıdığını keşfetti. Brezilya ve Kosta Rika'da 1.600'den fazla yarasa incelendi ve vampir yarasaların üçte birinde yeni virüse karşı antikorlar bulundu. Maymunlardaki virüslerin genetik analizi yarasalardan sıçradığını, evrimsel analizler ise bu virüslerin geçmişte birkaç kez tür engelini aştığını ortaya koydu. Araştırmacılar yabani hayvanlardaki patojenlerin yakın izlenmesi ve aşı gibi koruyucu önlemler geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Gıdalarla temas halinde olan bazı plastik ambalajlar, esnek olmalarını sağlamak için eklenmiş ftalat isimli bir maddeyi içerir. Yapılan yeni bir araştırmaya göre DEHP olarak bilinen bir ftalat türü, 2018 yılında kardiyovasküler hastalıklardan kaynaklanmış ölümlerin yüzde 13,5'inden sorumlu olabilir.
South Florida Üniversitesi araştırmacıları, Florida ve Georgia'daki öğretmenlerle yaptıkları anket çalışmasında eğitimcilerin yapay zeka kullanımındaki tereddütlerini ve ihtiyaçlarını belirledi. Profesör Ilene ve Michael Berson'un AI, Brain and Child dergisinde yayınlanan araştırması, yapay zekanın çocukların gelişim ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirilmesi için küresel standartlara duyulan ihtiyacı ortaya koydu. 4. ve 5. sınıf öğrencileriyle yapılan deneysel çalışmada, çocukların üretken yapay zeka sonuçlarını başlangıç noktası olarak alıp eleştirel düşünme becerilerini geliştirdikleri gözlemlendi. Bu araştırmalar, erken yaşlarda yapay zeka eğitiminin hem mümkün hem de gerekli olduğunu bilimsel verilerle destekliyor.
Mississippi Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi, insanların dedikodu konusu olmak ile tamamen görmezden gelinmek arasında hangisini tercih ettiklerini inceledi. Yaklaşık bin kişiyle yapılan beş deneyde, katılımcıların %64'ü olumlu dedikodu konusu olmayı kabul edilebilir bulurken, her üç kişiden biri ise olumlu dedikodulardan bile rahatsızlık duyduğunu belirtti. Araştırma, cinsiyet ve narsisizmin bu tercihlerde önemli faktörler olduğunu, erkeklerin ve narsisist eğilim gösteren kişilerin dışlanmaktansa kötü bile olsa dedikodu konusu olmayı daha çok tercih ettiğini ortaya koydu.
Mississippi Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi, insanların dedikodu konusu olmak ile tamamen görmezden gelinmek arasında hangisini tercih ettiklerini inceledi. Yaklaşık bin kişiyle yapılan beş deneyde, katılımcıların %64'ü olumlu dedikodu konusu olmayı kabul edilebilir bulurken, her üç kişiden biri ise olumlu dedikodulardan bile rahatsızlık duyduğunu belirtti. Araştırma, cinsiyet ve narsisizmin bu tercihlerde önemli faktörler olduğunu, erkeklerin ve narsisist eğilim gösteren kişilerin dışlanmaktansa kötü bile olsa dedikodu konusu olmayı daha çok tercih ettiğini ortaya koydu.
Uluslararası bir ekip, Satürn-Güneş mesafesinden daha uzakta yörüngesinde dönen ve Dünya'nın 2 katı büyüklüğündeki bir Süper Dünya keşfetti. Mikromercekleme tekniğiyle yapılan çalışma, Samanyolu'nun dış bölgelerinde bu tür gezegenlerin bol olduğunu ve sistemlerin güneş sistemimizden farklı yapıda olabileceğini ortaya koydu. KMTNet teleskop ağından elde edilen veriler, tespit edilen gezegen sayısını 3 kat artırarak Dünya boyutuna yakın cisimlerin keşfini kolaylaştırdı. Araştırma, önümüzdeki yıllarda genişleyecek veri setleriyle gezegen oluşum modellerini yeniden şekillendirmeyi hedefliyor.
Araştırma, İtalya’da üzüm evcilleştirmenin Tunç Çağı’nda başladığını gösteriyor. Sardinya’da 3.000 yıllık evcil çekirdekler ve Campania’daki mağara bulguları, yabani-evcil karışımını kanıtlıyor. Orta Çağ’da çekirdeklerin modern türlere benzemesi, tarımsal adaptasyonu işaret ediyor. Ekip, yakın gelecekte antik DNA analizleriyle eski ve modern üzüm çeşitleri arasındaki bağları ortaya çıkarmayı planlıyor.
Nature Communications'da yayınlanan yeni bir araştırma, 18.000-20.000 yıl önce devasa buzdağlarının İngiltere kıyılarına 145 kilometreden daha yakın mesafede sürüklendiğini ortaya koyuyor. Bilim insanları, Kuzey Denizi tabanında bulunan paralel yarık izlerinden, Cambridge veya Norwich büyüklüğünde, yüzlerce metre kalınlığında buzdağlarının varlığını tespit etti. Bu bulgu, İngiltere ve İrlanda Buz Tabakası'nın da Antarktika'dakine benzer buz raflarına sahip olduğunu ve buzul çekilmesi sırasında bu rafların parçalandığını gösteriyor. Araştırmacılar, bu eski buzdağı izlerinin günümüzde Antarktika'da yaşanan iklim değişikliği etkilerini anlamak için değerli bilgiler sunabileceğini düşünüyor.
Brezilya'daki araştırmacılar, bilim dünyasında şimdiye kadar bilinen en eski cehennem karıncası örneğini temsil eden 113 milyon yıllık bir fosil keşfetti. Kireçtaşında olağanüstü derecede iyi korunmuş halde bulunan bu tür, orağa benzeyen özelleşmiş çeneleriyle tanınan ve soyu tükenmiş Haidomyrmecinae alt familyasına ait. Brezilya'nın kuzeydoğusundaki Crato Formasyonu'nda bulunan fosil, bu karınca türünün erken dönemlerde dünya geneline yayıldığını gösteriyor ve modern karıncalardan farklı benzersiz avlanma davranışlarına sahip olduğunu düşündürüyor.
Dr. Ignacio Montero-Ruiz ve ekibi, Mozambik'teki Ibo Adası'nda bulunan eski bakır eşyaların kökenini belirlemek için kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdi. Bulunan sikkelerin alışılmadık bir kimyasal bileşime sahip olduğu ve muhtemelen Kongo-Kinşasa'daki Bakır Kuşağı'ndan geldiği tespit edildi. Araştırma, bölgedeki altın ve bakır ticaretinin Orta Limpopo Vadisi üzerinden gerçekleştiğini ve benzer ticaret rotalarını kullandığını gösteriyor. Bu çalışma, daha önce önemsiz görülen küçük kıyı köylerinin Hint Okyanusu ticaretinin erken gelişiminde oynadığı kritik rolü ortaya koyuyor.
Oxford Üniversitesi öncülüğünde yapılan yeni bir araştırma, son 10.000 yıldaki gelir eşitsizliğinin toprak talebini artıran tarım uygulamalarıyla bağlantılı olduğunu ortaya koydu. Dünya genelinde 1.700'den fazla arkeolojik yerleşimden yaklaşık 47.000 ev incelenerek, toprak kıt olduğunda eşitsizliğin arttığı, bol olduğunda ise gelirin daha eşit dağıldığı tespit edildi. Bulgular, eşitsizliğin kaçınılmaz olmadığını, aksine doğru yönetim anlayışıyla toplumların yüksek eşitsizliklere direnebildiğini gösteriyor.
İki farklı araştırma ekibi, kedilerin Neolitik dönemden çok daha sonra, Roma döneminde Kuzey Afrika'dan Avrupa'ya geldiğini kanıtlayan çalışmalar yayınladı. Genetik verileri arkeolojik kanıtlarla birleştiren araştırmalar, kedilerin Afrika'dan ilk olarak Sardinya'ya, ardından Roma İmparatorluğu döneminde Avrupa anakarasına ulaştığını ve köken noktası olarak Tunus'u işaret ediyor. Bulgular, kedi evcilleşmesinde tahıl depoları etrafındaki kemirgen kontrolünden ziyade dini ve kültürel faktörlerin önemli rol oynadığını ortaya koyuyor.
Uluslararası bir araştırma ekibi, Pön topluluklarında Levantlı Fenikelilerin genetik katkısının çok az olduğunu, bunun yerine Sicilya-Ege kökenli ve Kuzey Afrikalıların oluşturduğu çeşitli bir genetik yapı bulunduğunu keşfetti. Bulgular, Akdeniz genelinde ticaret ve evliliklerle bağlantılı, farklı kökenleri olan insanların yan yana yaşadığı kozmopolit bir dünyayı gösteriyor. Çalışma, antik DNA'nın tarihi kayıtların eksik olduğu topluluklarda kökenleri ve hareketliliği aydınlatmada eşsiz bir araç olduğunu kanıtlıyor.