Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
TV+ ve tabii, bir iş birliği anlaşması imzalayarak UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Konferans Ligi’nden seçili maçlar ile tabii orijinal dizileri ve TRT arşivindeki popüler yapımları, iki yeni kanal üzerinden TV+ abonelerine sunmaya başlıyor. Üç yıl sürecek bu anlaşma sayesinde spor ve eğlence alanında iki yeni kanal, “tabii spor” ve “tabii tv”, yayın hayatına adım atıyor. TV+ aboneleri, “tabii spor” kanalında UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Konferans Ligi’nin belirli maçlarını, “tabii tv” kanalında ise orijinal tabii dizileri ve TRT arşivinden seçkin içerikleri izleyebilecek. Bu kanallar, başlangıçta yalnızca TV+ ve tabii platformlarının Premium kullanıcılarına sunulacak. Turkcell Pazarlama ve Dijital Servislerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Akgüç, iş birliğiyle ilgili şu sözleri paylaştı: “Güçlü altyapımız ve yenilikçi servislerimizle tam 30 yıldır Türkiye’ye değer katıyoruz. Yaptığımız her işte olduğu gibi, dijital platform yayıncılığı alanında sunduğumuz Türkiye’nin süper içerik platformu TV+’ın da lider bir konuma yerleşmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Kullanıcılarımızın beklentilerini göz önüne alarak, yeni kanal ve içeriklerle TV+’ı büyütmeye devam ediyoruz. Ülkemizde sporun ve özellikle futbolun ne kadar çok sevildiğini biliyoruz. Bu doğrultuda sunduğumuz içeriklerimizi, Şampiyonlar Ligi, Avrupa Ligi ve Konferans Ligi’nin seçili maçları başta olmak üzere spor ve eğlence kategorilerinde birçok yeni içerikle zenginleştiriyoruz. TRT’ye, tabii platformuna ve iş birliğinde emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum.” TRT Genel Müdür Yardımcısı Ziyad Varol da şunları ekledi: “Dünyanın sayılı yayıncılık markalarından biri olan TRT’nin dijital platformu tabii ile Turkcell’in dijital TV platformu TV+ arasında başlattığımız bu güçlü ortaklık, bizlere hem büyük bir gurur hem de heyecan veriyor. tabii olarak, kurulduğumuz ilk günden bu yana dijital yayıncılık alanında fark yaratmayı, Türk dizi sektörüne yepyeni bir soluk getirmeyi ve nitelikli, özgün ve yerli içeriklerimizi her yaş grubundan seyirciyle buluşturmayı kendimize vazife edindik. Ayrıca UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Konferans Ligi maçlarının tümünü yayınlayan tek dijital platform olarak spor yayıncılığında da yeni bir dönemi başlattık. Bugün attığımız bu adımla, sınırsız eğlence ve keyif sunan içeriklerimizin daha geniş kitlelere ulaşmasının mutluluğunu yaşıyoruz. Bu ortaklığın, dijital yayıncılık dünyasında yeni kapılar açacağına ve izleyicilere daha zengin ve daha kaliteli içerikler sunulmasına katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum. TV+ ile iş birliğimizin hem sektörümüze hem de izleyicilerimize hayırlı olmasını diliyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” Heyecan verici maçlar TV+’ta, tabii spor kanalında! Spor tutkunları için hazırlanan tabii spor kanalı, TV+’ta 75. kanalda yer alacak ve her maç günü Avrupa Kupaları’ndan bir karşılaşmayı canlı olarak sunacak. TV+ kullanıcıları, bu iş birliği ile UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Konferans Ligi’nin seçili maçlarını izleme şansı bulacak. Temsilcilerimizin maçları ise TRT 1 ve TRT Spor’da yayınlanmaya devam edecek.
TV+, Sylvester Stallone’nin başrolde olduğu popüler suç draması Tulsa King’in 2. sezon fragmanını yayınladı. Tüm dünyada büyük ilgi gören dizinin ikinci sezonu, 22 Eylül’de yalnızca TV+’ta izleyiciyle buluşacak. Her hafta yeni bölümleri yayınlanacak olan bu Paramount yapımında, Stallone’ye Martin Starr, Jay Will, Max Casella ve daha birçok ünlü isim eşlik ediyor. Dizinin yapımcılığını ise The Sopranos ve Boardwalk Empire gibi başarılı yapımlarla tanınan Terence Winter üstleniyor. Yeni Sezonda Sürpriz Gelişmeler İkinci sezon, Dwight ve ekibinin Tulsa’da kurdukları suç imparatorluğunu büyütme mücadelesini konu alıyor. Ancak Kansas City mafyası ve yerel iş adamlarından gelen tehditler, Dwight’ı hem işini hem de ailesini koruma konusunda zorlu bir sınavla karşı karşıya bırakıyor. TV+ Hakkında TV+, yerli ve yabancı dizilerden belgesellere, ödüllü filmlerden canlı spor yayınlarına kadar geniş bir içerik sunuyor. Ayrıca Smart TV, telefon, bilgisayar veya tablet üzerinden izleme imkanıyla kişisel yayın akışınızı oluşturabilirsiniz.
TV+, başrollerini Luke Hemsworth ve Oscar ödüllü oyuncu Morgan Freeman’ın paylaştığı Gunner filminin yayın tarihini açıkladı. Film, 30 Ağustos’ta yalnızca TV+’ta izleyicilerle buluşacak. Türkiye’de sadece TV+ üzerinden yayınlanacak olan bu aksiyon dolu yapımın fragmanı da yayınlandı. Gunner (İntikamın Yeni Adı), gişe rekorları kıran Fast and Furious serisinin senaristi Gary Scott Thompson tarafından kaleme alındı. Film, emekli bir askerin oğullarını kaçıran bir uyuşturucu çetesine karşı verdiği mücadeleyi konu alıyor. Morgan Freeman’ın kötü bir karakteri canlandırdığı bu film, aksiyon türünde son dönemin dikkat çeken yapımlarından biri olarak öne çıkıyor. Filmin yönetmenliğini ise aksiyon-macera filmleriyle tanınan Dimitri Logothetis üstleniyor. TV+ Hakkında TV+, zengin içerik yelpazesiyle Türkiye’de izleyicilere popüler yerli ve yabancı diziler, ödüllü filmler, belgeseller ve çocuk programları sunuyor. Aynı zamanda spor tutkunlarına da SSport ile La Liga, Serie A, EuroLeague ve NBA gibi birçok önemli spor etkinliğini izleme fırsatı tanıyor. TV+, farklı cihazlar üzerinden erişim sağlayarak izleyicilere kendi yayın akışlarını oluşturma imkânı veriyor.
Bu yaz İstanbul’da TV+ sponsorluğunda bir açık hava sinema şöleni düzenlenecek. 9 Temmuz’da başlayacak ve 27 Ağustos’a kadar sürecek olan etkinlik, Yapı Kredi bomontiada’da sinemaseverlere birbirinden özel yapımlar sunacak. Oscarlı filmlerin de aralarında bulunduğu bu seçkin yapımlar, TV+ ile yazın ve sinemanın tadını çıkarmanızı sağlayacak. TV+ ile Açık Hava Sinema Keyfi Yaz mevsiminin coşkusu ve sinema keyfi, Türkiye’nin önde gelen içerik platformu TV+ ile açık hava sinema etkinliklerinde yaşanacak. Her salı akşamı Yapı Kredi bomontiada’da gerçekleşecek olan bu sinema şöleninde, sinemaseverler özel yapımların keyfini çıkaracak. Yalnızca TV+’ta Yayımlanan Oscarlı Filmler Yapı Kredi bomontiada’daki ilk gösterim, 9 Temmuz’da bu yıl En İyi Kadın Oyuncu Oscarı’nı kazanan ve sadece TV+’ta yayımlanan “The Holdovers” filmi ile başlayacak. Etkinlik, 27 Ağustos’a kadar devam edecek ve yine yalnızca TV+’ta yayımlanan, En İyi Özgün Senaryo Oscarı’nı kazanan “Anatomy of a Fall” gibi seçkin filmleri içerecek. Bu filmler, nostaljik bir ambiyansta açık hava sineması keyfi yaşatacak. Gösterim Takvimi – The Holdovers (9 Temmuz) – Death On The Nile (16 Temmuz) – Anatomy of A Fall (23 Temmuz) – The Intern (30 Temmuz) – Teacher’s Lounge (6 Ağustos) – La La Land (13 Ağustos) – Top Gun Maverick (20 Ağustos) – Wrath of Man (27 Ağustos)
Turkcell’in popüler müzik uygulaması fizy, yeni müzik ve magazin serisi ‘Popcast’i tanıttı. Bu özel videocast serisinde, Pop Bizde adlı Instagram hesabının sahibi ve müzik dünyasının tanınmış içerik üreticilerinden Kaan Ölker moderatörlüğünde, 11 sanatçı konuk olacak. Turkcell’in çok sevilen platformu fizy, kullanıcılarına yalnızca müzik dinletmekle kalmıyor, aynı zamanda onları cezbedecek özel içerikler de sunuyor. Popcast serisi, müzik ve magazin dünyasının ünlü isimlerini bir araya getirerek fizy kullanıcılarının deneyimini daha da zenginleştiriyor. Popcast serisi, Türkiye’nin sevilen sanatçılarıyla yapılan keyifli sohbetlerle dikkat çekecek. Hadise’nin konuk olduğu ilk bölümle fizy kullanıcılarına sunulan seride; Sefo, Simge, Demet Akalın, Can Bonomo, Derya Uluğ, Asil Gök, Gülben Ergen, Ece Seçkin, Bengü, İrem Derici ve Defne Samyeli gibi popüler isimler yer alıyor. Her Hafta Yeni Bir Bölüm Müzik dünyasının popüler içerik üreticilerinden ve Pop Bizde adlı Instagram hesabının sahibi Kaan Ölker’in moderatörlüğünde hazırlanan Popcast, her hafta yeni bir bölümle, ücretsiz olarak fizy kullanıcılarıyla buluşacak. Bu özel videocast serisinde sanatçıların müzik kariyerleri, magazin dünyasından eğlenceli anılar ve birçok ilgi çekici içerik yer alacak. Fizy kullanıcıları, bu sayede sanatçıların bilinmeyen yönlerine tanıklık etme fırsatı bulacaklar.
Türkiye’nin süper içerik platformu TV+, 9 günlük bayram tatilinde izleyicilere keyif dolu seçenekler sunuyor.Her yaş ve zevke hitap eden dizi, film, belgesel, animasyon ve spor yayınlarıyla yoğun ilgi gören TV+, 9 gün sürecek Kurban Bayramı tatilinde film tutkunlarına özel yepyeni içerikler sunuyor. Bayramda Eğlenceli Yapımlar TV+ İzleyicisiyle Buluşuyor!Türkiye bayramı coşkuyla karşılarken, TV+ Oscar ödüllü Holdovers ve Io Capitano’nun yanı sıra Pig, The Final Portrait, Snowden ve Snitch’i ekranlara getiriyor.Nicholas Cage’in muhteşem performansıyla dikkat çeken Pig, bir yer mantarı toplayıcısının öyküsünü anlatıyor. Oregon’un vahşi doğasında yaşayan Rob’un en yakın dostu olan domuz kaçırılır ve bu nedenle Rob, Portland’da bıraktığı geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalır. Biyografi Sevenlere Müjde: Ressam Alberto Giacometti’nin Hikayesi Sizi Bekliyor!Çok sayıda Oscar adaylığı ve ödülü bulunan Geoffrey Rush’ın başrolünde yer aldığı The Final Portrait, sıra dışı bir film deneyimi sunuyor. Stanley Tucci’nin yazıp yönettiği bu film, İsviçreli ressam Alberto Giacometti’nin, Amerikalı yazar James Lord’un portresini çizme sürecini konu alıyor. Bu Filmleri Henüz İzlemediyseniz Tatil Fırsatını Kaçırmayın!Haziran ayında TV+’ın geniş seçkisine 2 Oscar’lı film de dahil oldu. Bu yıl 5 dalda Oscar’a aday gösterilen ve ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’ ödülünü kazanan “Holdovers” ile Oscar’da “Yabancı Dilde En İyi Film” adaylığı bulunan, mültecilik temasını etkileyici bir şekilde işleyen “Io Capitano’’ sinemalardaki gösterimlerinin ardından ilk kez ve sadece TV+ ekranlarında izleyicilerle buluşmaya devam ediyor. Otomobil yarışlarını veya Formula 1 dünyasını merak edenler için Avusturyalı F1 yarışcısı Niki Lauda ve İngiliz rakibi James Hunt arasındaki unutulmaz rekabeti anlatan Rush filmi, tatil süresince izlenmesi gereken yapımlar arasında yer alıyor. 1976 yılında gerçekleşen Alman Grand Prix yarışını konu alan Rush, iki yarışçı arasındaki büyük çekişmeyi ekrana taşıyor. Muhbirlik hikâyesini anlatan Snitch ise aksiyon severler için nefes kesici bir macera sunuyor. İnşaat işiyle uğraşan bir baba, oğlunun uyuşturucu bulundurma suçundan tutuklanmasının ardından, onu hapisten kurtarmak için savcıyla gizli bir anlaşma yapar ve uyuşturucu ticareti yapan bir organizasyonun yakalanmasına yardım eder. 3 Oscar ödüllü yönetmen Oliver Stone’un yönettiği Snowden ise casus filmlerini sevenlerin ilgisini çekecek. Eski bir CIA çalışanı olan Edward Snowden’ın, yapılanma hakkında yaptığı büyük ifşayı konu alan film, Luke Harding’in The Snowden Files: The Inside Story of the World’s Most Wanted Man ve Anatoly Kucherena’nın Time of the Octopus kitaplarına dayanarak çekildi. Yönetmen Oliver Stone, filmin çekim sürecinde Edward Snowden’ı Moskova’da birkaç kez ziyaret ederek doğrudan bilgi aldı.
Türkiye’nin en çok tercih edilen dijital içerik platformu TV+, Haziran ayında sinemaseverleri büyük bir heyecanla beklenen iki muhteşem Oscar adayı filmle buluşturuyor. Aldığı birçok prestijli ödül ve adaylıkla adından sıkça söz ettiren “Io Capitano” ve “Holdovers” filmleri, sinemalardaki gösterimlerinin ardından ilk kez ve sadece TV+ ekranlarında izleyicilerle buluşacak. ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’ ödüllü Holdovers TV+’ta! Oscar’a aday gösterilen Holdovers, ‘En İyi Film’, ‘En İyi Erkek Oyuncu’, ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’, ‘En İyi Özgün Senaryo’ ve ‘En İyi Film Kurgusu’ gibi birçok farklı kategoride adından söz ettirdi. ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’ ödülünü kazanan Da’Vine Joy Randolph’un performansı ise en çok akılda kalanlardan biri oldu. Universal Stüdyolarının alt stüdyosu Focus Features tarafından üretilen “Holdovers”, bu yıl 5 dalda Oscar’a aday gösterildi. 1970 yılında geçen film, Noel tatilinde yatılı özel bir lisede öğretmenlik yapan Paul Giamatti’nin canlandırdığı pek sevilmeyen, hayatı okul dışında pek olmayan bir öğretmenin hikayesini anlatıyor. Filmde, Paul Giamatti’nin canlandırdığı öğretmen, sürekli sorun çıkaran öğrenci Angus (Dominic Sessa) ve okulun aşçısı Mary (Da’Vine Joy Randolph) ile tatil boyunca okulda kalmak zorunda kalır. Da’Vine Joy Randolph bu karakterle Oscar’da En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü kazanmıştır. Üçlü, tatil boyunca beklenmedik olaylarla karşı karşıya kalır ve aralarındaki ilişki derinleşir. “Holdovers”, 1 Haziran 2024 tarihinde sadece TV+’ta izlenebilir. Io Capitano: Bir Mültecilik Hikayesi Oscar’da “Yabancı Dilde En İyi Film” adaylığı bulunan “Io Capitano”, mültecilik konusunu etkileyici bir şekilde ele alan bir dram filmi. Senegal’den ayrılarak Avrupa’ya gitmeye çalışan iki genç, Seydou ve Moussa’nın hayallerini gerçekleştirmek için çıktıkları macera dolu yolculuklarını anlatıyor. Seydou ve Moussa, dünyayı keşfetme ve rap yıldızı olma hayalleriyle doludur. Ancak yolculukları boyunca çölün tuzakları, Libya’daki gözaltı merkezlerinin dehşeti ve denizin tehlikeleri gibi zorlu engellerle karşılaşırlar. Film, hayallerin peşinden gitmenin ne kadar zor ve tehlikeli olabileceğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. “Io Capitano”, 28 Haziran 2024 tarihinde sadece TV+’ta izleyicilerle buluşacak.
TV+, Oscar ödüllü “The Holdovers” filmini üniversitelilerle buluşturuyor. Türkiye’nin önde gelen içerik platformlarından TV+, mayıs ayı boyunca üniversite kampüslerine açık hava sinema keyfini taşıyor. TV+, 15-23 Mayıs tarihleri arasında Antalya, İzmir, Adana, Gaziantep ve Eskişehir’de, son dönemin en çok konuşulan filmlerinden biri olan “The Holdovers”ı üniversite öğrencileriyle buluşturuyor. Yıl boyunca en iyi film ve dizileri izleyicileriyle buluşturan TV+, bu kez eğlenceyi üniversite kampüslerine taşıyor. TV+, mayıs ayı boyunca Türkiye’nin farklı bölgelerindeki üniversitelerde açık hava sinema etkinliklerine ev sahipliği yapacak. Akdeniz Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Gaziantep Üniversitesi ve Eskişehir Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek etkinliklerde, 2023 yılının en çok konuşulan yapımları arasında yer alan ve Oscar ödülü kazanan “The Holdovers” filmi, öğrencilerle buluşacak. Bu etkinliklerde öğrenciler, Turkcell’in iç iletişim ve iş veren markası T.Life dünyasını da deneyimleme fırsatı bulacak. Muhteşem Performans Oscar Getirdi Sinema dünyasında çarpıcı yapımlarıyla tanınan ve her yıl en iyi film kategorisinde aday gösterilen “Focus Features” yapımı “The Holdovers”, samimi ve akıcı anlatımıyla dikkat çekiyor. 96. Oscar Ödülleri’nde Da’Vine Joy Randolph’un muhteşem performansıyla “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” ödülünü kazanan “The Holdovers”, 1970 yılında geçen bir dönem filmi. Film, okul dışında bir hayatı olmayan bir öğretmen, sürekli sorun çıkaran bir öğrenci ve okulda görevli bir aşçının hikayesini anlatıyor. Açık Hava Sinema Takvimi:
Sinematografinin icadıyla birlikte sinema, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkarak tiyatro, edebiyat, müzik, dans ve diğer birçok estetik disiplini bir araya getiren kapsamlı bir sanat dalı haline geldi. Son yüzyılın en etkileyici sanatı olarak kabul edilen sinema üzerine hazırlanan bu rehber kitap, başlangıcından günümüze kadar sinemanın genel bir açıklamasını sunarak, bu sanatın sürekli genişleyen evrenine dair okuyucuya bilgi veriyor. Olcay Bağır’ın yazdığı “Sinesözlük”, sinema tarihi, türler, akımlar ve sinemaya dair terimleri yalın bir dille derinlemesine açıklayarak sinema meraklılarına güncel ve güvenilir bir kaynak sunuyor. Okuyucuyu izleyici koltuğundan kaldırıp perde arkasına davet eden Sinesözlük, Kara Karga Yayınları etiketiyle raflarda yerini aldı. Arka Kapak Yazısı: Dikkat spoiler içerir! Anti kahramanın kahramandan, B filminin bağımsız filmden, cameonun misafir oyuncudan, sekansın plandan farkı nedir? Bir tür sinemaya giriş kitabı olarak da okunabilecek bu çalışma, sinema alanında bir başucu kitabı olabilmek amacıyla hazırlandı. 101 maddeden oluşan Sinesözlük, yalnızca film izleyen değil sinema üzerine okumalar da yapan sinemaseverler, sinema öğrencileri ve araştırmacılar için bir kaynak olacaktır. Akademik bir çalışma iddiasında olmayan, tam aksine; sinema tarihi, türler, akımlar ve alana dair terimleri yalın bir dille derinlemesine anlatan/açıklayan bu kitap, güvenilir ve titizlikle hazırlanmış bir bilgi deposudur! Yazar Hakkında: 25 Aralık 1988’de Adana’da doğdu. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni bitirdi. Pek çok dergide ve gazetede sinema, deneme, araştırma/inceleme yazıları, öykü ve şiirleri yayımlandı. Yurt Gazetesi’nde haftalık sinema yazıları yazdı. GodFather Dergi ve Sine K Dergi gibi sinema dergilerinin yanı sıra Tanı adlı kent kültürü dergisinin genel yayın yönetmenliğini yaptı. Bağır, ALL Yayıncılık’ta L’Officiel ve ALL dergilerinin de dahil olduğu yayınların dijital yayın koordinatörlüğünü yürütmektedir. Eser Adı: Sinesözlük – Sinemaya Giriş Yazar Adı: Olcay Bağır Yayınevi: Kara Karga Yayınları Türü: Araştırma Fiyatı: 340 TL Sayfa Sayısı: 344
Netflix’in 10 bölümlük yeni mini dizisi Monster: The Jeffrey Dahmer Story, ünlü Amerikan seri katili Jeffrey Dahmer’in korkunç suçlarını konu alıyor. Kurbanlarıyla nasıl tanıştığını, onlara neler vadettiğini ve sonrasında olayların nasıl geliştiğini anlatıyor. Ryan Murphy’nin yaratıcısı olduğu dizinin başrolünde Evan Peters yer alıyor. Dizide insanların şikayetlerini dikkate almayan umursamaz polislere de sıkça yer veriliyor. Bir bölümün sonunda Dahmer’in yan komşusunun 911’i arayıp reşit olmayan baygın bir çocuğun Dahmer’in evinde olduğunu ve gelip göz atmalarını ısrarla tekrarladığını, buna rağmen polislerin umursamaz ve rahat tavırlarla konuyu geçiştirip telefonu kapattığını gerçek kayıtlardan dinliyoruz. Jeffrey Dahmer’in 12. kurbanı olan Tony Hughes, sağır ve dilsizdi. Dizinin “Silenced” isimli 6. bölümünde tüm olup bitenleri kurbanın gözünden izliyoruz. Hughes’un doğumuyla başlayan bölüm, hayallerine, aşkı bulma arayışına ve Dahmer ile kısa ilişkisine kadar olan hayat hikayesini izleyiciye yansıtıyor. Bölüm, izleyicileri bu hikayenin farklı bir sonla bitebileceğine inandırıyor. Dahmer ilk kez babasına gerçekten mutlu olduğunu ve hayatında “yeni bir arkadaşı” olduğunu söylüyor. Ancak ne yazık ki Hughes’un hikayesi, Dahmer’in korkunç cinayetiyle diğerleriyle aynı şekilde sona eriyor. İşte Tony Hughes’un kim olduğu ve nasıl öldüğü hakkındaki tüm detaylar… Tony sağır ve dilsizdi. FBI kayıtlarına göre Anthony “Tony” Hughes, 26 Ağustos 1959’da doğdu. Çocukken doktorun kendisine verdiği ilaçların bazı yan etkileri sebebiyle işitme duyusunu kalıcı olarak kaybetti. Konuşamıyordu da… Wisconsin Sağırlar Okulu’ndan mezun oldu. O bir modeldi. The Sun’ın haberine göre Hughes, modellik kariyerine devam ederken üniversiteye gitmek için Madison, Wisconsin’e taşındı. Tony Jeffrey Dahmer ile Nasıl Tanıştı? İkilinin, Hughes’un bir not defterine yazarak insanlarla etkileşime girdiği bir gay barda tanıştığı biliniyor. Katili Jeffrey Dahmer ile de aynı şekilde iletişim kurmuştu. 24 Mayıs 1991’de ailesini ziyaret ettikten sonra akşamüstü evden çıktı ve bir gay barda dans etmeye gitti. Jeffrey Dahmer ile tanıştı, Dahmer onu evine götürdü, uyuşturdu, vücudunu parçalara ayırdı ve kafatasını sakladı. Tony Hughes ile Jeffrey Dahmer arkadaş mıydı? Dizide Hughes ve Dahmer’in birbirinden nasıl etkilendiği detaylı şekilde anlatılıyor. Hatta Dahmer’in Hughes’un bazı fotoğraf çekimlerine katıldığı bile gösteriliyor. Ancak tabii ki bölümün ne kadarının gerçeğe dayandığı ve hangi bölümlerin kurgulandığı net olarak bilinmiyor. Netflix belgeselinde Tony Hughes’u kim canlandırıyor? Dizide Tony’yi Rodney Burford canlandırıyor. Tony Hughes şimdi nerede? Jeffrey Dahmer, 1991’de Tony Hughes’u öldürdü. Ama Tony’nin cinayetinin ayrıntılarını dizide bile çok az görüyoruz. FBI kayıtlarına göre; 31 yaşındaki Hughes, 31 Mayıs 1991’de ortadan kayboldu. Aslında arkadaşlarının onu “219-Club”da gördüğü 24 Mayıs’tan beri kayıptı. İki ay sonra, 1991 yılının Temmuz ayında, kafatası ve omurları da dahil olmak üzere vücudunun birçok parçası, Dahmer’in dairesinde diğer birçok kurbanın kalıntılarıyla birlikte bulundu. Tony, ilk başta diş kayıtlarından teşhis edildi ve annesine Temmuz ayı başlarından ölümü bildirildi. Tony’nin ailesi şimdi nerede? Hughes’un vücut parçaları teşhis edildikten sonra annesi Shirley Hughes, 92’de The Associates Press’e verdiği röportajda “aklını kaybedeceğini” söyledi. “Sadece dua ettim ve Tanrı’dan oğlumun nerede olduğunu göstermesini istedim. Sadece ölü mü yoksa yaşıyor mu diye bilmek istiyordum. Ölüm şekli canımı çok acıtıyor. Bunu kelimelerle tarif edemem.” Aile şu anda özel hayatlarını basından uzak tutmak istiyor. Tony, Dahmer’in 12. kurbanıydı. Dahmer, Hughes’u öldürdüğünü itiraf etti ve 1992’de Tony’nin cinayeti ve o tarihe kadar 14 kişiyi daha öldürmesi sebebiyle 15 yıl müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Jeffrey Dahmer, 1978-1991 yılları arasında 17 genç erkeği öldürdü. Jeffrey Dahmer Nasıl Öldü? Dahmer, hapis cezasından 2 yıl sonra başka bir mahkum olan Christopher Scarver tarafından dambıl ile saldırıya uğradı. Saldırının ardından ambulansta öldü.
İnsanoğlunun var olduğundan beri karşılaştığı sanat, kültür ve bilim ile ilgili konuları ele alan web sitesinde okuyuculara en güncel yazılar sunuluyor. Herkes hayatının bir noktasında sanat, kültür ve bilimden etkileniyor. Günümüzde çok da öneminin kalmadığı düşünülse bile evlerinizde kullandığınız heykeller, tablolar gibi dekor amaçlı kullanılan birçok ürün bulunuyor. Günümüze kadar gelmiş olan bu eserler bizlere tarihten bir parça niteliğinde… Bu eserler kültür karmaşasıyla bütünleşerek çeşitli isimlerin yaratıcılığı ile evlerimizi ve hatta bulunduğunuz yerde mimarileri ile dikkat çekiyor. Sonuç olarak kültür olmadan sanat, sanat olmadan da kültür oluşmuyor. Teknolojinin gelişmesi ile sanat, kültür ve bilimde farklılıklar ortaya çıkmıştır. sanatkulturbilim.com sitesi de sizlere gelişen ve değişen dünyadan kesitler sunuyor. Hem web sitesi ekibi hem de okuyucular, yazılarıyla farklı düşünceleri ortaya koyabilme şansı buluyor. Yazar olmak isteyen veya yazar adayları için yazı türlerinde bir kısıtlama bulunmuyor. Anı, gezi yazıları, sosyal medya, inceleme yazıları, blog ipuçları, teknoloji, müzik, sinema, dizi, kitap ve hatta bazen psikoloji gibi saymakla bitiremeyeceğimiz sınırsız türler olabilir. Sanatkulturbilim.com sitesi okuyucular ile bir şeyler paylaşmak ve milyonlara ulaştırmak amacıyla yola çıkıyor. Yazılarda aynı duyguları hisseden, bilgi alışverişi yapan ve kişisel gelişime katkısı olan birden fazla içerik bulabilirsiniz. Okuyucuların hayatlarına kültür, sanat, bilim dokunuşları yaparak bir bütün oluyorlar. Hayallerin ve yaratıcılığın birleşerek yazılara aktarıldığı bir içerik sitesi olarak, yaşam tarzlarını etkileyerek hem okuyucular hem de yazarlara hitap ediyor. Kimilerine göre hayatın anlamı sanat ve kültürden geçerken, kimilerine göre de bilimden geçmektedir. Önemli olan insanların bu durumlardan nasıl etkilendiğidir. Yaşanılan olayları nasıl kaleme aldığıdır. İşte sanatkulturbilim.com bu sırada devreye giriyor. Çok basit birkaç nokta ile yazılarını sitede yayınlayabilirsiniz. Bu kuralları şöyle sıralayabiliriz: Öncelikle kopya veya alıntı bir içerik olmamalı, sadece sizin kelimelerinizle yazılmış olmalı ve başka bir dijital platform üzerinden daha önce paylaşılmamış ve paylaşılmayacak yazılar istiyoruz. Kelime sınırı olarak en az altı yüz (600) kelime istiyoruz. Bunun sebebi ise altı yüz ( 600 ) kelime altında ki sayfalar bilgi içermeyen sayfa olarak görülür. Aynı zamanda bin iki yüz (1200) kelimeden başlayan makalelerinizi de yayınlıyoruz. Arama motorlarında kelime sayısı, yazıların insanlara ulaşabilmesini etkileyen en önemli kuraldır. Sitede hiç bir alıntı, kopya veya çalıntı içeriğe yer yok. Yazılarınızı fotoğraflarla, ikonlar ile süslemek isteyebilirsiniz. Bunun için ister site sahibi ile iletişime geçebilir ister free dediğimiz yani telifsiz görseller kullanabilirsiniz. Nereden Telifsiz Fotoğraf Bulabilirim? Aslında birçok web sitesi var ancak bizim önerimiz size “freepik” olacaktır. Hem ücretli hem ücretsiz kalite düzeyi üst seviye görseller, fotoğraflar, vektörel çalışmaları, photoshop ve daha birçok zengin içeriğe sahip isterseniz bir göz gezdiriniz. Bu platform da her insan kendine ait parçaları rahatlıkla bulabilir. Sizler alanınızda uzman olduğunuz bir konuda okuyucularımıza yön verebilirsiniz. Trend başlıklara hitap ederken aynı zamanda okuyucuların hangi konulara ağırlık verdiklerini, ne istediklerini anlamak yazılar da dikkat edilmesi gereken noktalardır. Makaleniz de etkileyici bir giriş yaparak yazının okunmasında devamlılık sağlayabilirsiniz. Unutmayın ki dikkat çekici olursa devamı da okunacaktır. Özellikle günümüz çağında okumak insanların ilk tercihi değildir. Bu nedenle etkileyici bir başlık ve dikkat çekici bir içerik oluşturmanız oldukça önemlidir. Beraber aynı eserler veya konular hakkında farklı yorumlarımızı buluşturabiliriz. Bizler için hem sizler hem de düşünceleriniz önemli. Misafir katılımcı topluluğuna katılarak sık sık makale gönderebilirsiniz. Gönderilen makaleler özgün içerikli olduğu ve hiçbir yerde yayınlanmadığı takdirde kabul ediliyor. Her gün çok sayıda makale yayına alınıyor. Editörlerin incelemesi sonucunda fikirlerin ve düşüncelerin etkileyici olması koşulu ile sizlerle en az iki iş gününde iletişime geçiliyor. Sanatkulturbilim.com’da paylaşılmasını istediğiniz yazıları Word belgesi olarak gönderebilirsiniz. Dikkat çekici yazılar yazarsanız para da kazanabilirsiniz. Makalelerin okunma başına göre farklı miktarda para kazanmanız mümkündür. 1000 Okunma = 1 TL 10.000 Okunma = 10 TL 100.000 Okunma = 100 TL 1.000.000 Okunma = 1.000 TL 10.000.000 Okunma = 10.000 TL Siteye gönderdiğiniz içerikler editörler tarafından onaylandıktan sonra yayınlanmaktadır. Yazılarınızı arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz. Sanatkulturbilim.com içeriklerinizin okunma sayılarına göre ödemeleri her ayın 10’nunda yapmaktadır. Instagram sayfasından da takip ederek yeni ve samimi yazıları kaçırmadan okuyabilirsiniz.