Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
Dünyaca ünlü İngiliz kadın yazar, aynı zamanda seyyah ve casus olan Gertrude Margaret Lowthian Bell dünyanın bir çok yerini gezmiş ve buralarda çektiği fotoğraflarla ve topladığı bilgilerle İngiltere'ye bilgi sağlamıştır. 100 yıl önce gezdiği ülkeler arasında Türkiye'de bulunuyor, çektiği fotoğrafları internet üzerinde satışa çıkaran Bell, Türkiye'de Priene, Efes, Milet, İzmir Kalesi ve bir çok yeri gezerek fotoğraflamış.
Dünyanın en kanlı ve acımasız savaşlarından birisi olarak tarihe geçen ikinci dünya savaşı sırasında bir savaşa direk veya dolaylı yoldan katılan bir çok ülkeden toplam 68.276.700 kişinin hayatını kaybettiği düşünülüyor. Bu ülkelerden bazılarında savaştan ölen kişi sayısının şuanda bir çok ülkenin nüfusundan çok daha fazla olduğunu aşağıda göreceksiniz. İngiltere'de hizmet veren MBS isimli bir şirket savaşın vahametini herkese göstermek için bir grafik hazırlamış. Bu grafikte savaşta ölen kişilerin tabutlarının kapladığı yeri temsil eden bir tuğla üzerinden ölen insanların ne kadar çok olduğunu bizlere gösteriyorlar. Tuğla olarak tabir edilen tabutlar bir araya geldiğinde ortaya çıkan yapılar ile hali hazırda dünya üzerinde bulunan ve herkes tarafından bilinen binaların kıyaslamaları yapılmış. Listede yer alan bazı ülkeleri gördüğünüzde bunların savaşta ne işi var diyebilirsiniz ki ben de öyle düşündüm daha sonra bu ülkelerin sömürge oldukları ve bu nedenle savaşa dolaylı olarak zorla katıldıklarını anladım.
Mucitler genelde insanlığa faydalı olsun diye bir şeyler icat ederler ve bunlardan para kazanırlar. Dünya genelinde bunu yapan binlerce insanlar var fakat bazıları bu konuda şanslı değiller. Bazı şanssız mucitler yaptıkları icatları kullanırken veya denerken hayatlarını kaybetmişlerdir. Geçmişten günümüze uzanan bu süreçte yaptığı icatlar yüzünden hayatını kaybeden mucitleri sizler için bir araya getirdim.
Fotoğraflar bize geçmişi hatırlatan en büyük kanıtlardır. Geçmişte yaşanan iyi veya kötü bir çok olay fotoğraflar sayesinde üzerinden neredeyse bir asır geçse bile o fotoğrafları gördüğümüzde, o sırada yaşananlar hakkında bir fikrimiz olabiliyor. Bu yaşananlar içerisinde Japonya'da ki kötü Atom bombası faciasından, artık bir efsane olan Nou Camp stadının eski halini de bizlere hatırlatıyor. Tabi o fotoğraftaki yere stadyum demek ne kadar doğru olur ona siz karar verin. Birde şuanda özellikle ABD tarafından yadırganan idamların 1936 yılına kadar ABD'de halka açık yapılması ilginç bir ayrıntı olmuş.
Ülkemizle ilgili tarihi fotoğrafları her yerde göremiyoruz ve o zamanlarda yaşayan insanların yaşam şartları anca dizilerin bizlere anlattığıyla ibaret diyebiliriz. Bunun için orijinal hali bozulmamış fotoğrafları bulunca hemen paylaşma gereksinimi hissediyoruz. Aşağıda göreceğiniz fotoğraflarda Türkiye'nin çeşitli yerlerinden elde edilmiş çalışanların ve gezenlerin fotoğrafları yer almaktadır. Fotoğrafların ortak noktasına bakarsanız insanların ne kadar yoksul bir halde ve yokluk içinde yaşadığını göreceksiniz.
Kadınlarımızın Türkiye'nin tarihindeki yeri bir başkadır. Savaşta ön saflarda yer aldıkları gibi kundaktaki bebeğini bırakıp mühimmat taşımaya gitmişler ve bebeğinin örtüsünü silahlara saran anneler vardır. Dinimizde de kadınların öneminden bahsedilmektedir. Kadınlara yönelik bir çok ata sözü de onları desteklemektedir. Cumhuriyet'in ilanından önceki dönemlerde okumuş kadın görmek çok zor bir ihtimal iken çalışanını görmek imkansızdı diyebiliriz. Kadınların iş hayatında yer almaya başlamasıyla birlikte her konunun ilk olanları gibi Türkiye tarihinin bir çok konuda işe başlayan ilk kadınları da adlarını tarihe altın harflerle yazdırmışlardır.
İstanbul boğazı bir zamanlar balık yönünden en verimli denizler arasında yer alıyordu. O zamanlarda yanlış kentleşme, deniz kirliliği ve hatalı avcılık olmadığı için artık görmeyi bile unuttuğumuz bir çok balık türüne ev sahipliği yapmaktaydı. O zamanlara ait fotoğraflara baktığımızda 2 metreden büyük bir çok balığın yakalandığını görmek mümkün. Boğazın bütün güzelliğini ve bereketini gözler önüne seren bu fotoğraflar hem insanı hüzünlendiriyor hemde vay arkadaş dememize sebep oluyor. Palamutların hamsi gibi bol olduğu dönemlerde biraz araştırınca balık fiyatları çok ucuz ve şimdiki gibi artık orta düzey ve yukarısının yiyeceği olmadığı yoksulların bile rahatlıkla balık yediğini söyleyebiliriz.
Sabah, öğle, akşam yemekten önce ve sonra sürekli her anın fotoğrafını çekmekteyiz fakat her şeyde olduğu gibi bu işinde ilkleri önemlidir. Peki tarihteki fotoğrafçılıkla ilgili ilkleri biliyor musunuz? Şimdilerde photoshop ile montaj yapmak çok kolayken bunu 1858'de ilk kez yapıldığını ve nasıl yapıldığını bilmiyorsunuz tabi. Fotoğrafçılıkla ilgili ilginç ama gerçek bilgileri aşağıda bulabilirsiniz.
Dublinde bulunan Trinity College Kütüphanesi dünyanın en büyük kütüphanelerinden birisidir. 1712 yılında yapımına başlanmış ve 1732 yılında yapımı tamamlanmıştır. Kütüphanede toplamda 200.000 den fazla kitap raflarda yerini almaktadır. Kütüphaneye 1801 yılından itibaren ingiltere ve İrlanda'da basılan her kitabın ücretsiz bir kopya almak hakkı verildikten sonra dünyanın en büyük arşivlerinden birisi haline geldi ve günümüzde de bu büyüklüğünü korumaktadır. Ayrıca bundan 1200 yıl önce rahipler tarafından yazılan ve dünyanın en ünlü el yazmalarından birisi olan Kells Kitabı da burada yer almaktadır.
Dünyanın en büyük ve en uzun ömürlü imparatorluklarından birisidir. 1299'da Osman Gazi tarafından kurulmuş ve 1922 yılına kadar hakimiyetine devam etmiştir ve 1922 yılından sonra ise Türkiye Cumhuriyeti olarak devam etmesiyle de "Devlet-i Ebed-müddet" yani Ebediyen yaşayacak devlet olduğunu bütün dünyaya göstermektedir. Devamını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.
Osmanlı imparatorluğu 1299'dan 1922'ye kadar varlığını sürdürmüştür ve bu zaman aralığında dünyanın büyük kısmında hüküm sürmüş ve 5.200.000 km2 yüz ölçümü ile dünyanın en büyük ve en uzun ömürlü imparatorluklarından biridir. Bu büyüme sırasında Osmanlı padişahları doğu roma imparatorluğu, macar krallığı gibi bir çok imparatorluğunu ortadan kaldırmıştır. Fetih yaptığı topraklarda orada yaşayanlara verdiği özgürlükler sayesinde bütün kesimler tarafından hoşgörü ile karşılanmıştır. Tarih boyunca Osmanlı İmparatorluğunun hüküm sürdüğü topraklarda şimdi bir çok ülke yer almaktadır. Afrika, asya, avrupa kıtalarında hüküm süren Osmanlı imparatorluğunun himayesinde olan topraklarda daha sonradan 52 ülke kurulmuştur. Bu 52 ülkenin tamamının listesini ve hangi tarihlerde Osmanlı toprağı olduğunu aşağıdan görebilirsiniz.
Bilim adamları dünyada yaşayan bütün insanların kaderi için çok önemlidirler. Tabi danimarkalı ve isviçreli o boş mucit bilim adamlarına lafımız ayrı. Tarihde adından hep söz ettiren 10 bilim adamının insanların yaşamını ikame ettirebilmesi için yaptığı 10 bilimsel deneyi sizler için bir araya getirdik. Okuyunca sizde gerçekten büyük başarılar diyeceksiniz. Unutmayalım ki onlar bu deneyleri o zamanların koşullarında yaptılar ellerinde son teknolojik araç gereçler yoktu.
Azerbaycan Hocalı'da 26 Şubat 1992 tarihinde büyük bir vahşet ve katliam yaşandı. ermenistan polis ve asker güçleri ilk önce giriş çıkışlarını kapattıkları Hocalı kasabasına giriş yaptılar ve çocuk, kadın, yaşlı demeden önlerine çıkan yüzlerce insanı öldürdüler. Azeri kaynaklara göre 3 çocuk, 106 kadın ve en az 70 yaşlı olmak üzere 613 Azeri vatandaşı öldürmüştür. Ayrıca Hocalı'da 487 kişide ağır yaralı olarak kurtulmuştur. Yapılan bu baskın sırasında 150 kişi kaybolmuş ve akıbetlerinden kimsenin haberi yoktur. ermeniler 1270 kişiyi ise rehin almışlardır. Bu kanlı baskının ardından cesetler üzerinde yapılan incelemeler bu vahşeti gözler önüne sermiştir. Bir çok kişinin gözleri oyulmuş, kafaları kesilmiş, hamile kadınların karınları kesilerek bebekleri çıkartılmıştır. Cesetlerin büyük bir kısmının yakıldığı da gözlemlenmiştir. Tarihimizde büyük bir acı olan Hocalı Katliamından arka kalan iç acıtan fotoğraflar.
En eski medeniyetlerden biri olan yunan medeniyetinin bir diğer özelliği ise çok tanrılı dönemlerinde onlarla belki yüzlerce tanrısının çoğunun ünlü olması. O zamanlardan bu zamana kadar gelen isimler her zaman dikkatleri çekmiştir. Bir çok film, oyun ve müziğe esin kaynağı olmayı başarmıştır. Kime sorsanız bir zeus, afrodit veya hades i tanır birde isimleri pek bilinmeyenler var onlarında isimleri ve ne işe yaradıkları aşağıda yer almaktadır. Yazıyı yazarken bile bir onların afrodite bak birde bizimkine demekten kendimi alamadım.
Dünya tarih boyunca üstün liderlere ev sahipliği yapmıştır. Bu liderlerden kimisi kazandığı savaşlarla ve zaferlerle kimisi ise başlattığı savaşlarla ün yapmıştır. Bazı liderler ise bir görüşün öncüsü olmuştur. Her ülke liderlerini atalarını severler bu yüzden bizim için Fatih Sultan Mehmet ve Mustafa Kemal Atatürk'ün yeri her zaman ayrıdır. Biri bizansı yıkarak bir çağı değiştirmiş diğeri ise 7 düvele karşı savaşarak Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu olmuştur.
Yüzyıllardır hatta binlerce yıldır çeşitli kültürlerin bir arada yaşadığı dünyada her gün yeni bir antik eser bulunmaktadır. Fakat bu eserlerin bazılarının ne amaçla yapıldığı veya kimlere ait olduğu gibi detaylar hala tam olarak bilinmemektedir. Bazıları daha tamamlanmamış bazıları iste tamamlanmış ama üzerinde yazıları okunmayan ve kimler tarafından yapıldığı bilinemeyen eserler.
Antik Mısır zamanında firavunlar tarafından yaptırılan piramitlerin mimari yapısı kadar hep nasıl yapıldığı bilim adamları tarafından araştırılmıştır. Bir de bu bilgilerin haricinde piramitlerle ilgili çok bilinmeyen bilgiler vardır. Mesela kirli suyun içeride kendiliğinden temizlendiği gibi. Bu çok bilinmeyen sırlardan bazılarını sizler için aşağıda listeledik.