Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
Türkü sözlerini sizler için derledik. Türkiye'de yaşayan her insan, istese de istemese de, sevse de sevmese de, bir şekilde türkü dinlemektedir ve Türk insanının hayatında önemli ve vazgeçilmez bir yeri olduğu rahatlıkla söylenebilir. Her milletin mutlaka halk müziği ve halk şarkıları vardır. Ancak, her milletin türküsü yoktur. Çünkü türkü, Türk'e has bir müzik yapısını işaret eder. Halk Müziği Batı'da Folk Music adıyla anılmakta ve içinde Folk Song olarak ifade edilen halk şarkılarını barındırmaktadır. Bunların karşısında türkü, hem kavram, hem de içerik bakımından farklıdır. Çünkü Batı’daki halk şarkılarının okuma yazması olmayan insanların ürettiği düşünülür ve bir sanat eseri olarak görülmez.
Franz Peter Schubert, Çek asıllı bir baba ve Polonyalı bir anneden, 31 Ocak 1797 günü Viyana'da dünyaya gelir. Babası, Viyana’nın banliyösü Lichtenthal’de sevilen, sayılan bir okul müdürüydü; aynı zamanda amatör müzisyendi. Dünyaya gelen on dört kardeşten dokuzu daha bir yaşına gelmeden ölür, geriye Franz ile birlikte beş kardeşi kalır.
19. yüzyılın ikinci yarısının ve Alman müzik romantizminin (post romantizm) en görkemli bestecilerinden biri olan Johannes Brahms, 7 Mayıs 1833’te Hamburg’da üç çocuklu bir ailenin ortanca çocuğu olarak dünyaya gelir. Yoksul olan ailesi, Hamburg'un kenar mahallerinden birinde oturur.
Semiha Berksoy, 24 Mayıs 1910'da Çengelköy’de dünyaya gelir. Babası Merkez Bankası mensuplarından, şair Ziya Cenap Berksoy, annesi ise ressam Fatma Saime Hanım'dır. Avrupa’yı kasıp kavuran İspanyol gribine yakalanan annesi Fatma Saime Hanım, 27 yaşında karnındaki bebekle birlikte ölür. Semiha, 8 yaşında yitirdiği annesinin öğrettiği rontları hayatı boyu hatırlayacak, birlikte boyadıkları boyama kitaplarını saklayacaktır.
Klasik dönemin ünlü Avusturyalı bestecisi Franz Joseph Haydn, hem Mozart'ı hem Beethoven'ı etkilemiştir. Müzik tarihinin en uzun yaşayan bestecilerindendir. Tarihte Viyana Klasikleri olarak bilinen üç büyük bestecinin ilkidir. Klasik dönemin senfoni ve yaylı çalgılar kuvarteti geleneğini yerleştiren, koral yapıtlarıyla (kiliselerde söylenen, çalınan dinsel şarkı ya da kaynağı dinsel şarkılar olan orkestra parçası) her dönemde ölçüt olmuş bir sanatçıdır. Yaşadığı yıllar, Bach’ın, Handel’in döneminden Beethoven’a dek uzanır. Bu süre içinde müziksel biçimlerin geçirdiği büyük değişimlere tanıklık edecek, daha ötesi bu değişimleri yönlendiren başlıca kahramanlardan biri olacaktır.
Klasik müzikte romantik çağa damgasını vuran piyanist ve besteci Frédéric François Chopin (Şopen olarak okunur), birkaçı dışında bütün eserlerini piyano için yazmış ve duygularını yansıtabilmek için bu çalgı üzerinde yoğunlaşmıştır, bu yüzden belki de piyanonun sırlarını en iyi tanıyan ve anlayan besteci olmuştur.
Maden ocaklarında müfettiş olan İlya Petroviç Çaykovski, ilk eşinin ölümünden sonra ikinci evliliğini Aleksandra Andreyevna d'Assier ile yapar. Bu evlilikten önce Nikolay, iki sene sonra 7 Mayıs 1840'ta, Romantik Rus Müziği'nin en önemli temsilcilerden Pyotr İlyiç Çaykovski dünyaya gelir.
Muhtar Cem Karaca, 5 Nisan 1945'de İstanbul'da dünyaya gelir. Asıl ismi İrma Felekyan olan annesi Toto Karaca Ermeni kökenli, baba Mehmet Karaca ise Azeri Türkü'dür. Tiyatrocu olan anne ve babası, İran kökenli olduklarından; ilk evliliklerini İran konsolosluğunda yaparlar ancak Türk yasalarına uygun ikinci evliliklerini Cem Karaca doğduktan sonra gerçekleştirirler. Küçüktüm, daha okula bile gitmiyordum. Bizim evin alt katında yaşlı bir Ermeni kadın otururdu. Do Mi Yaya (Yaya Ermenice teyze demektir) ismini taktığım bu yaşlı kadın her Allah’ın günü piyano çalardı… İşte kulağıma ilk giren müzik sesi, Do Mi Teyze’nin piyanosundan çıkan melodiler oldu. Müziği gönülden sevdim. Sona büyüdüm, palazlandım… Annem de, babam da tiyatrocu oldukları için sık sık tiyatro kulislerine gider oldum. Operet, o yılların Türk tiyatrosunda altın devrini yaşıyor. Ve kuliste kulağım her geçen gün biraz daha müzikle doluyor… Sonra öğrencilik yılları çocuk koroları… Törenlerde, müsamerelerde hararetli, hararetli şiir okuyuşlarım, günün mana ve önemini belirten konuşmalar yapışım … Sahneyle de böyle tanıştım.
Johann Sebastian Bach, 31 Mart 1685’te Almanya Eisenach’ta doğar. Bach ailesi, yaklaşık 200 yıldır müzikle uğraşan, aile bireylerinin hemen hepsi kiliselerde ya da kent saraylarında görevli müzisyenlerdi. Sanki dedelerden torunlara dek bütün aile bireyleri birbirine müzikle bağlanmıştı diyebiliriz.
Hacı Arif Bey 1831 yılı sonlarında İstanbul Eyüp’te doğar. Asıl adı Mehmed Arif'tir; Eyüp Şer'î Mahkemesi başkatiplerinden Ebû Bekir Efendi’nin oğludur. Sıbyan mektebinde iken sesinin güzelliğiyle dikkati çeker ve mektebin ilahicibaşı olur. Musikiye kabiliyetinin, komşusu bestekâr Şâhinbeyzâde Eyyûbî Mehmed Bey tarafından anlaşılması üzerine, ilk musiki derslerini ondan alır.