Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
Yirminci yüzyıl Amerikan edebiyatında Ernest Hemingway ve William Faulkner ile birlikte Kayıp Kuşağın temsilcilerinden biri olan ve Türkiye’de de Muhteşem Gatsby, Caz Çağı Öyküleri ve Benjamin Button’ın Tuhaf Hikâyesi gibi eserleriyle tanınan F. Scott Fitzgerald, bu sefer 1930’larda altın çağını yasayan Hollywood’da geçen bir romanla VakıfBank Kültür Yayınları’nın okurlarını selamlıyor. Son Patron, sinema dünyasının önemli fi gürlerinden biri olan Monroe Stahr’ın Hollywood’un parlak ışıklarının ardındaki siyasi çekişmelere, trajedilere, ümit ve ümitsizliklere yer veren, çarpıcı bir roman. Fitzgerald’ın 1940’taki ölümünün ardından yayınlanan Son Patron, sinematografik gücü yüksek, akıcı bir eser. Scott Fitzgerald Kısa öyküleri ve romanlarıyla Amerikan edebiyatında özel bir yere
Birazdan anlatacağım hikaye, yalnız başınayken zamanın lime lime edildiği o günlerde herhangi bir şeyi hatırlamanın acınası imkansızlığıyla geçen yavan bir yılın ağustos ayında yaşanmıştı. Bu yüzden de o ana kadar Dünya’nın Güneş’e kaçıncıya tapındığını belirtmemin de herhangi bir kıymeti yok. Değineceklerim ise, duyguların kavuruculuğuyla yarışabilecek o delibalta ayın, ondan sonrakilere namütenahi etkisi üzerine.. “Bil bakalım neredeyim? Gençliğini bulduğun için yere göğe sığdıramadığın, gel gör ki benimse Pessoa’sı dışında ilgimi çekmeyen malum yerdeyim!” diye kendisini aradığımda, “madem öyle, çocukluğumu da geçirdiğim yeri görmeye ne dersin?” cevabı ile bunun bir davet olduğunu tahayyül ederek, enfes bir antika dükkanından sırtlandığım tozu yeni alınmış
Düşbaz Kitaplar, Deniz Goran’ın Sen Benle, İstanbul Benimle adlı ikinci romanını okurlarla buluşturdu! Bir anda kendisini ortasında bulduğu Gezi Parkı eylemleri sırasında tutuklanan, eğitimi için gittiği Londra’dayken yüreği ağzında dava sonucunu bekleyen Ada, Londra Çağdaş Sanat Fuarı’nda oldukça sıra dışı bir karakter olan Lucian ile tanışır. İkilinin ilişkisi üzerinden okurları hem çağdaş sanata ve sanatçılara dair bir eleştiri alanına, hem tutkulu bir aşka hem de geçmişin tanıklıklarına, hatalarına, hatıralarına götüren Sen Benle, İstanbul Benimle aynı zamanda gurbette yaşamanın sancısı ve aidiyet sorgulamalarını da odağına alıyor. İstanbul ve Londra’nın da tıpkı Ada ve Lucian gibi iki karakter olarak yer aldığı roman,