Haberler
Eğlence
Bilim & Teknoloji
Spor
İş & Ekonomi
Yaşam
Kültür & Sanat
Hobi
4954 | Takipçi
Söylenti Dergi
07.09.2025
Renklerin kelime kökeni, beyazdan laciverte uzanan kültürel ve edebi yolculuğu anlatıyor. Her rengin etimolojisi, tarihsel ve sembolik anlamlarıyla ele alınıyor.
Sineklerin Tanrısı'nda çocuklar, korku ve iktidar hırsıyla medeniyeti yitirir; medeniyetin kaybıyla birlikte ilkel dürtülere teslim olurlar.
06.09.2025
Hayatının bir döneminde uykusuzluk hastalığına yakalanan Charles Dickens, rahat bir uyku çekebilmek için yatağından kalkıp Londra sokaklarında yürüyüşe çıkardı.
Keşfetmemiz Gereken Yazarlar’da kitaplığımızın tozlu rafları arasına sızdık ve merceğimiz Jeanette Winterson’a takıldı.
Puslu Kıtalar Atlası, düş ile gerçeklik arasındaki ince çizgide varoluşu sorgulatan, felsefi derinliğiyle okuru düşünsel bir yolculuğa davet ediyor.
04.09.2025
Öyküden uzun, romandan kısa olan novella, okurlarına yoğun bir anlatı sunar.
03.09.2025
Nâzım, Batı şiirinin biçimsel yeniliklerini, Rus devrimci sanatını ve Türk halk şiirinin yalınlığını harmanlayarak kendine özgü bir yol açtı.
Dorian Gray'in estetik takıntısı günümüz selfie kültürüyle birleşmekte; güzellik ve dijital imge, içsel çürüme ve kimlik yabancılaşmasını saklamaktadır.
Özlemle, kızgınlıkla, hayranlıkla, paylaşmak istememekle, yokluğuna içerlemekle, belki nefretle, bütün bu duyguların karışımında, çelişkisinde en çok babasını sevmiştir Can Yücel.
02.09.2025
Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay hangi sayfaların arasında gezindiğimizi, hangi kitabın dünyasına daldığımızı mercek altına aldığımız serimizin ağustos ayı listesi ile karşınızdayız!
Postkolonyal edebiyat, sömürgeciliğin birey ve toplumda bıraktığı izlerden biri olan kimlik arayışını eserlerinde ele almaktadır.
Baylan Pastanesi, Attila İlhan ve Maviciler başta olmak üzere edebiyatçıların buluşma noktasıydı; tartışmalar, şiir geceleri ve anılarla Kadıköy'de yaşamını sürdürüyor.
Bir kitabın kapağı okuyucunun eline aldığı anda okuyup okumayacağını belirleyen sebepler arasında yer alabilmektedir.
Brontë kardeşler, ele aldıkları eşsiz eserleriyle İngiliz edebiyatını okunmaya değer kılarken, bir yandan da gelecekteki yazarların örnek alacağı bir edebi anlayış yaratmışlardır.
Modern edebiyatta kadın yazarlar, önyargılar ve cinsiyetçi eleştirilerle mücadele ederek kendi seslerini duyuruyor ve edebiyatta özgürleşme alanı açıyor.
Yazmakla beraber okumayı da çok seven Sabahattin Ali'nin toplumcu gerçekçiliği benimsemesinde başucundan ayırmadığı kitapların da fazlaca etkisi olduğunu söyleyebiliriz.
Göçmen edebiyatı, bir ülkeden başka bir ülkeye göç etmiş bireylerin deneyimlerini, mücadelelerini ve kültürel kimliklerini ele alan eserleri ifade eder.
Denizle kurulan edebi ilişkiler, özgürlükten aşka, yaşamdan varoluşa kadar insan deneyimlerini ve duygularını yansıtan güçlü metaforları ortaya koyar.
Edebiyat her dönemde yeni kalemlerle tazelenir, yeni seslerle derinleşir.
Edebiyat Skandalları yazısıyla; edebiyat dünyasının bilinmeyenlerini, gizli kalanlarını ve magazin kısmını gün ışığına çıkartıyoruz.
Söylenti Edebiyat editörleri, alıntı köşesinde bu ay, doğum gününde, Çağdaş Fransız Edebiyatında kadın, hafıza ve eşitlik temalarını sarsıcı bir üslupla ele alan Nobel Edebiyat Ödüllü Annie Ernaux'ya yer veriyor!
Nazım Hikmet’in “Henüz Vakit Varken Gülüm” şiiri, sürgün yıllarını ve toplumcu şiir anlayışını sembolik bir dille yansıtır.
Eski ve Orta Çağ İngiliz edebiyatı dönemlerinin büyük kahramanları Beowulf ve Sir Gawain, kahramanlık anlayışını farklı perspektiflerden yansıtır.
28.08.2025
St. Petersbourg'dan Lebon'a, Lebon'dan Markiz'e ; Pera'nın yıllarca süren zarif pastanecilik geleneğinin zincirleme üçlüsü ile edebiyatçıların etkileyici bağı.
I. Dünya Savaşı şairleri John McCrae, Wilfred Owen ve Alan Seeger, şiirleriyle savaşta tanık olunan dehşeti, korkuyu, gaddarlığı ve travmayı gözler önüne serer.
Kadın yazarların eserleri çoğu zaman cinsiyet kalıpları üzerinden tartışılmıştır. Ancak medya, kimlikleri değil, metinlerin edebi değerlerini ön plana çıkarmalıdır.
Antropolog ve sosyolog David Le Breton tarafından kaleme alınan Hayatı Yürümek’ten 18 alıntı sizlerle!
27.08.2025
Amerikan edebiyatının ünlü şairleri, duyguları, toplumsal meseleleri ve toplumdaki kadınlık tabularının yıkılması gibi konuları şiire dönüştürmüştür.
Anna Karenina sendromu, toplumun katı kurallarından kopmaya çalışan karakterlerin heyecan ve tutku ile başlayan hikâyelerinin trajedi ile son buluşunun sembolü haline gelmiştir.
Martin Eden gibi aşk, yalnızlık, sınıf farkı ve içsel çatışmaları işleyen bu eserler farklı diller ve akımlar üzerinden evrensel temaları yansıtır.
Postkolonyal kuram, hem bir edebiyat türü hem de bir eleştirel yaklaşımdır. Belirli bir süre veya halâ başka ülkelerin kolonisi altında olan ülkelerden çıkan edebiyatı içerisinde barındıran bir düşüncedir.
26.08.2025
Yalnızlık ve doğanın buluşması ile Norveç Edebiyatından eserleri derledik.
Amerikan romanı, Puritan baskısından romantizme, modernizmden günümüze uzanan yolculuğunda toplumun değişen ruhunu ve kimlik arayışını yansıtarak evrilmiştir.
Absürdizm ve varoluşçuluk akımlarının öncülerinden olan ama kendisini bu akımların filozofu olarak görmeyen Fransız yazar Albert Camus, 20. yüzyıl dünya edebiyatının başköşesine yerleşmişti.
Geçmişten süregelen kadının var olma direnişinin izleri, kadın yazarların edebî eserlerinin temelindeki kimlik ve aidiyet temalarında kendini gösterir.
“Tatilde ne okunur, neden okunur?” sorusunu zihninden atamayanlar için kısa ama etkili kitapların listesi karşınızda!
Édouard Louis, Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri kitabında annesinin yoksulluk, şiddet ve baskıdan özgürlüğe uzanan mücadelesini anlatır.
25.08.2025
Faulkner insan ruhunu, zamanı ve gerçekliği eşsiz kalemiyle işler; okuru aktif katılıma davet eden modern edebiyatın zamansız bir ustasıdır.
Bu yazıda, edebiyatın farklı türlerinden seçilmiş, ulusal ve uluslararası ödüllere layık görülmüş, hem eleştirmenlerden hem de geniş okur kitlesinden tam not alan kitapları keşfedeceksiniz.
Yazarlık nedir? Derin kuyularda bir gündüz düşü görmek mi? Yüreğini çırılçıplak insanların önüne koymak mı? Haruki Murakami bu sorulara kendince cevap veriyor.
