Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
Metin BELGİN » Konservatuvar’dan mezun olanlar genelde Ankara’da kalmak ister, ama biz Ahmet Uğurlu’yla Bursa’ya dönmek niyetindeyiz, ilk tiyatro eğitimini gördüğümüz bizi büyüleyen kente… Sabıka kaydı, memuriyet belgeleri falan derken Ağustos 1977’de ‘stajyer sanatçı’ ünvanıyla Bursa Devlet Tiyatrosu kadrosuna dahil oluyorum. Oh be, hayâllerim gerçekleşti işte! Herkesin keyfi yerinde, Orhan babam oğluyla iftihar ediyor, ilk maaşımı alınca eve
Metin BELGİN » Babamın babasının tevellüdü 1315, yani Osmanlı zamanında 1898’de Emirsultan’da doğmuş, savaşların ve sefaletin ortasında büyümüş. Sultan Vahdettin Dolmabahçe Sarayı’ndaki tahtında otururken; asker Şefik kapıda nöbet tutarmış, bir gün nöbet değişimini beklemekten ayağına karasular inmiş, gelen giden yok, neden sonra zâbit yeni nöbetçiyi getirmiş, “Senin birlik Yemen’e hareket etti az evvel…” Şansı yavermiş işte! Sözünü sakınmazdı,
Metin BELGİN » Ahmet Vefik Paşa’nın adını taşıyan Bursa Devlet Tiyatrosu’nda bacak kadar bir velet olarak ilk izlediğim oyunu hayâl meyâl hatırlıyorum, Leylek Sultan… Babam götürmüştü, sadece belleğimde dans eden kızlar kalmış… Ama oyunun adını yıllar içinde o kadar tekrarlamışım ki, hiç unutmadım. Şimdi arşive daldığımda oyunu Haldun Marlalı’nın yazdığını, İlhan Usmanbaş’ın müziklerini bestelediğini, pek çok ünlü oyuncunun
Metin BELGİN » Arşivimi açtım önüme, Ahmet Vefik Paşa Devlet Tiyatrosu’nda altınçağ diye nitelendirdiğim dönemine göz atıyorum; fotoğraflarda, broşürlerde anılar canlanıyor belleğimde... Bursa’da 1972-73 sezonuna bakar mısınız? Şekspir’den Hırçın Kız, Molyer’den Ahmet Vefik Paşa uyarlaması Meraki, sonra Maria Magdelena, Yasak Defter, Batak, Yaz Bitti… İşte tam o zamanlarda Oda Tiyatrosu’ndaki amatör tiyatroculuğumu geride bırakarak, artık profesyonel oyuncularla hoca- öğrenci
Selma PEŞTELİ » 1970’li yıllarda artık olmayan okulumuz İnegöl Lisesinde eğitim görüyorduk. Lise birde Edebiyat Öğretmenimiz Numan Kartal’dı. Türkçesi çok düzgün ve kişilik olarak da çok kibar, iyi bir eğitimciydi. İlerleyen yıllarda çok sayıda kitap yazdı. Kâmil Özdemir, Aralık 1971’de İnegöl’e gelmişti, 1974 de ataması Ankara’ya çıkıncaya kadar öğretmenimizdi. Tarık Övünç de diğer Edebiyat Öğretmenimizdi. Kâmil Özdemir, 5
Prof. Dr. Hilmi ÖZDEN » HİLMİ ÖZDEN[1] “Mevlid Kelimesinin Anlamı” :Hz. Peygamber'i anlatma amacıyla vücut bulmuş önemli ve yaygın türlerden biri “mevlid”dir. Kelime anlamı "doğum zamanı" ve "doğum yeri" demek olan “mevlid”in kavram anlamı; “Hz. Peygamber’in hayatı (doğumu, miraca çıkısı, mucizeleri vb) ve şahsiyetini konu eden manzum eser”dir. Ancak mevlidin “Hz. Peygamber'in doğumu, doğum yıldönümü; doğum yıldönümü sebebiyle yapılan etkinlikler;
Ekrem Hayri PEKER » Ramis Dara adını 2000'li yılların başında duydum. Bursa Defteri yazı kurulundaydı. Şiir ağırlıklı Akatalpa edebiyat dergisini çıkarıyordu. Nilüfer Yerel Gündem 21’de rahmetli Melih Elal’ın önderliğinde bir okuma grubu kurulmuştu. Dergiden onun vasıtasıyla haberim oldu. Uzun yıllar dergiyi Asa Kitabevi’nden temin ettim. 2000 yılının Ocak ayında yayımlanmaya başlayan Akatalpa şimdi dijital olarak yayınını sürdürüyor. Ramis Dara’yla
Prof. Dr. Hilmi ÖZDEN » Fransız ve İtalyan polisleri 27 Aralık 1922'de Galata Köprüsü'den otomobiliyle geçen Halife Abdülmecid Efendi'ye trafik cezası kestiler. Makbuz Dolmabahçe Sarayı'nda bulunuyordu. Özet Günümüzden 50 yıl kadar önce Dolmabahçe sarayı'nda "Hususi Daire" denen Reisicumhura -Atatürk'e özel- bölümdeki küçük çalışma odasında yazıhanenin dayandığı duvardaki camlı çerçevedeki makbuzun işbu Abdülmecid Efendi'ye kesilen ceza makbuzu olduğu kayıtlıdır. Necdet Sakaoğlu,
Prof. Dr. Nadir Paksoy » Büyükyoncalı köyünün konumu (haritada B işaretli yer) Önsöz Bundan on beş yıl kadar önceydi. Annemin köyünü ziyaret etmiştim. Köyün kahvesinde köy okulunun emektar öğretmeni köyün yerlisi Rafet Hoca (Rafet Topuz) bana kendi yazdığı bir kitabı imzalayarak armağan etti. Köy belediyesinin bastırdığı küçük, ince bir kitap- kitapçık arası bir yapıttı. Anlamlı ve tarihe ışık tutan bir
Ekrem Hayri PEKER » Uzun bir süredir bu konuda yazmak istiyordum. Bir türlü başlayamadım. Luviler ve Işık Dini saçmalıklarını birçok mecrada okuyunca dayanamadım ve yazmaya başladım. Anadolu’da Luvi’ce çok yaygın. Anadolu’da yaşayan bu halk Işık dinindenmiş. Bununla ilgili Afyon ilimizde bir yazıt bulunmuş. Luvi’nin başına A koydun mu oluyor Aluvi. Oradan da ‘’Anadolu’daki Aleviler de bu kökenden geliyor’’ iddiası.
Ekrem Hayri PEKER » Ekrem Hayri Peker’in kaleminden… Teşkilat-ı Mahsusa’yı en iyi anlatan ibarenin “Yeni Bir Cihan İmparatorluğu Kurma Mücadelesi” başlığının olduğunu düşünüyorum. İmparatorluğun son döneminde yönetime gelen İttihat ve Terakki Cemiyeti liderleri, “Osmanlı İmparatorluğu’nun mevcut sınırlar içinde yaşatılamayacağını” gördüler ve büyütmeye karar verdiler. Libya’da ve Batı Trakya’da yaptıkları onlara bu cesareti vermişti. Bakü yolunda Kafkas İslam Ordusu Amaçlanan,
Ekrem Hayri PEKER » Ekrem Hayri Peker Mikhail Psellos kitabında 976-1077 yılları arasındaki Doğu Roma’yı anlatıyor. Bu dönemde hüküm süren 11 imparatoru ve saraydaki entrikaları anlatıyor. Bu imparatorların bazıları okul arkadaşıydı. Çoğunun danışmanıydı. Kitapta İmparatoriçe Zoe ve Teodara’ya önemli bir yer ayırmıştır. Psellos, Malazgirt Savaşı öncesi İmparator Romanos’un (Romen Diyojen) Selçuklulara karşı çıktığı sefere katılmıştır. Pellos’un bu eserinde Bulgarlar,
Nurdan Çakır TEZGİN » Antik zamanlarda Roma dönemi ve başta Antik Yunanistan olmak üzere, Anadolu’nun Karadeniz Bölgesi ve bütün Akdeniz çanağında kullanılan çok yaygın ve çok keskin lezzette bir balık sosu olan garum (liquamen), ticari değeri yüksek Antik Çağ’ın gözdesi değerli bir sostur. 2016 Yılında Antandros Antik Kenti kazı alanı bahçesinde gayet amatörce başladığımız balık sosu garum fermantasyonu çalışmaları,
Ekrem Hayri PEKER » Edebey köyü İnegöl’ün batısında yer alır. İnegöl’e 7 kilometre uzaklıktaki köyün kuruluşu Osman Gazi dönemine kadar uzanır. Köyün adının “ede” yani ağabeyden geldiği söylenmektedir. Köyü kuran Ede Bey, Hamza Bey ve Ali Bey adındaki üç kardeştir. Kökleri Horasan’a dayanır. Aile, soyadı kanunundan sonra Horasan soy adını almıştır. Köy adını kardeşlerin büyüğü olan Ede Bey’den almıştır.
Dr. Halil ATILGAN » Halk Edebiyatımızda aşk ve sevda denilince Karacaoğlan gelir akla. O bu konuda âşıkların ustasıdır. Kendisini usta söyleyişleriyle kanıtlamış. Aşk ve sevda bayrağını hep en önde taşımış, kaptırmamak için de bütün gayretini göstermiştir. Aşk ve sevdayı o öyle yalın ve sade anlatılır ki… İmrenmemek elde değildir. Türkçeyi yeni öğrenen bir kişi dahi onun demek istediğini en
Özdenbekir KARAKAŞ » Türklerin dünyaya hediyesi bir kavanoz reçel. Kahvaltıların olmazsa olmazı geçmişte sarayda, konaklarda pişer, kahveden hemen önce ikram edilirdi. Kahve kültürünün parçası olarak reçeli tadan Avrupalı seyyahlar durur mu, milli tatlımızı kendi coğrafyalarına götürdüler.
Prof. Dr. Hilmi ÖZDEN » Maykop-Koban kültürü ve Paleocoğrafya[1] Hilmi ÖZDEN[2] Giriş Aleksandr Dugin, “Jeopolitik, her bir uygarlığın değer yapısının, manasını anlamaya, idrak etmeye ve onun mantığını tasvir etmeye çalışır” diyor. Suat İlhan, “Türklerin Jeopolitiği” adlı eserinde ise şunları söylüyor: “A. Dugin bu açıklaması ile jeopolitiğe gereğinden fazla işlev yüklüyor. Şüphesiz ki kültürler ve kültürlerin ürünü olan uygarlıklar coğrafyadan ve