Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
150 | Takipçi
Yönetim kurulu odalarından basın bültenlerine kadar iş dünyasının her köşesinde aynı melodi yankılanıyor; “Yapay zekâ bir devrimdir ve biz bu devrimin ön saflarındayız.” CEO'lar yapay zekâ konusunda her zamankinden daha iyimser, bütçeler cömertçe ayrılıyor ve şirketler, çalışanlarının bu yeni çağa adapte olması için yatırımlarını artırıyor. Kağıt üzerinde her şey yolunda görünü
Hırs genellikle başarıyı ateşleyen bir erdem olarak görülür. Akademik, iş ve girişimcilik dünyasında “daha fazlasını istemek” çoğu zaman alkışlanır. Ancak aşırıya kaçan hırs, ilişkileri zedeleyebilir, tükenmişliğe yol açabilir ve kişisel tatmini gölgeleyebilir. Paradoks tam da burada ortaya çıkar: Hırs bir yandan daha yüksek hedeflere ulaşmamızı teşvik ederken, diğer yandan ins
Turizmde rekabet denildiğinde hâlâ ilk akla gelen şey yatak kapasitesi, yeni otel yatırımları ya da deniz–kum–güneş üçlüsü oluyor. Oysa bugün deneyim ekonomisi çağındayız. İnsanlar artık yalnızca tatil yapmak için değil, bir hikayeye dahil olmak, anlam arayışlarına karşılık bulmak için seyahat ediyor. Pine ve Gilmore’un yıllar önce ortaya koyduğu “Deneyim Ekonomisi” kavramı, bu
Wellbees’in CEO’su olarak büyüme yolculuğumuzda defalarca “imkânsız” gibi görünen senaryolarla karşılaştım. Pandemi başladığında, bir gecede şirket ciromuzun yüzde 98’i silinmişti. Yalnızca bir hafta içinde tüm müşterilerimizi dijitale taşıyarak yeniden ayağa kalktık. Yatırım turumuz 9 aydır sürerken 8 aylık hamileliğimle vergi dairesinde saatlerce vergi yapılandırması üzerine
Bir kitabın sayfaları arasında kaybolmak, sevdiklerimizle zaman geçirdiğimizde dış dünyadan uzaklaşmak özlem duyduğumuz anlar haline geldi. Bugün ise telefonumuz bir kez titrediğinde, dikkatimizi toplamak dakikalar sürüyor. Sosyal medya bildirimleri, e-postalar, mesajlaşma grupları ve içerik bombardımanı yalnızca gençleri değil, hepimizi kuşatmış durumda. Evde, yolda, tatilde y
Toplantı odalarında ya da e-posta zincirlerinde hepimiz benzer sahnelerle karşılaşırız. Bir fikir tam şekillenmek üzeredir; fakat tek bir el hareketi, “bu konu direktörün bilgisi dahilinde” gibi bir cümle ya da sözü dolaylı biçimde kapatan bir bakış, tüm süreci sonlandırır. Görünürde basit bir jesttir; gerçekte ise yalnızca bir cümleyi değil, çoğu zaman bir fikri, hatta bir ces
“Beni neden o projeye dahil etmediler ki?” diye düşündü Guy Christiano, az önceki duyuruyu aklında evirip çevirirken. Ralston Crane’in 20 ofisinden ve 11 faaliyet alanından gelen pazarlamacı meslektaşlarıyla birlikte otelin konferans salonundan çıkıyorlardı. Yürüyen merdivene doğru akın ederken çoğu akıllı telefonlarıyla meşguldü. Bu, yıllık pazarlama zirveleriydi; en iyi uygul
Şirketinizin en önemli işi için birinci sınıf kişileri seçerek birinci sınıf takımlar oluşturmayı sayısız başka organizasyon gibi muhtemelen daha önce denediniz. Büyük ihtimalle birçok virtüözü bir araya getirmenin mükemmel bir takım oluşturmadığını da fark ettiniz.
Kişisel hijyen ve temizlik ürünleri alanında 1970 yılında İpek Kağıt bünyesinde başlayan yolculuğunu, uzun yıllar boyunca Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri çatısı altında sürdüren Sanipak, yeni stratejik yaklaşımıyla marka adını değiştirmekle kalmadı; aynı zamanda inovasyon ve ürün geliştirme yaklaşımını dönüştürmeye odaklandı. Globalleşme stratejisi ve sürdürülebilirliği işin merkez
Küresel standartlarla uyumlu sürdürülebilirlik raporlamasında, düzenleyici otorite KGK ile sivil toplum kuruluşu ERTA’nın köprü kuran ve öncü nitelikteki adımları, Türkiye’ye önemli bir stratejik liderlik imkânı kazandırdı. Ancak bu fırsatın kalıcı değere dönüşmesi, yalnızca raporlama teknikleriyle değil; şirketlerin entegre düşünme becerilerini geliştirmesi, strateji ve kültür
Siyasi, ekonomik ve teknolojik belirsizlikler karşısında iş liderleri çoğu kez cesur adımlar atmaktan çekiniyorlar. Hatta karar alma baskısı kimilerinin donup kalmasına dahi neden olabiliyor. Çoğu yönetici bu koşullarda hiçbir hamle yapmadan kaosun sona ermesini ümit ediyor. Bazılarıysa organizasyonlarının geleceğini ve kendi kariyerlerini korumak adına maliyetleri düşürme yolu
COVID-19 salgını ilk ortaya çıktığında birçok yönetim kurulu CEO devrini fırtına dinene dek erteleyebileceklerini zannediyordu. Ancak aradan geçen beş yıl zarfında gördük ki fırtına sonrası “dinginlik” diye bir şey yok. Geleneksel tahmin modellerinin sınıfta kaldığı günümüzün öngörülemez koşullarında yönetim kurullarının CEO atama planı yapmaları zor olabiliyor. Zaten birçoğu d
Devir planlaması “büyük bir CEO’nun son hamlesi” olarak adlandırılıyor. Eğer CEO aynı zamanda şirketin sahibi ve kurucusuysa, bu son hamle çok daha karmaşık hâle geliyor. Böyle bir durumda, şirketin bir sonraki sahibinin kim olacağına dair verilecek karar büyük önem taşıyor. Söz konusu kararın yankıları yıllarca sürebiliyor. Bu değişim yalnızca kurucuyu ve ailesini değil, çalış
Bilgi teknolojilerinde kırk yıldır yaşanan ilerlemeler, şirketlerin operasyonlarını giderek daha fazla “parçalara ayırmalarına” ve belirli görevleri uzman şirketlere dış kaynak olarak vermelerine yol açtı. Şirketler şimdi bu stratejiyi çok daha yoğun, hatta kimilerinin “dönüştürücü” olarak nitelendirebileceği bir düzeyde sürdürüyor. Bu gelişme, özellikle uygulama programlama ar
Atlantik Okyanusu’nu yelkenli tekneyle geçen ilk Türk kadın olarak adını tarihe yazdıran Başak Mireli, cesareti ve kararlılığıyla yalnızca denizcilikte değil, hayatın her alanında ilham veriyor. Bu yıl yeni rotalarda yeni rekorlara imza atan Başak Mireli’yle liderlik, kendini yönetebilmek ve yeni hedefleri hakkında konuştuk.
Güneybatılı restoran zinciri Chili’s için 2010’lar, hiç de iyi geçmedi. 2000’lerde margaritaları ve domuz kaburgaları ile hızlı büyüyen zincir, daha sonraları Chipotle ve Panera gibi daha ucuz fast casual (hızlı yemek hizmetini konforlu ortamlarda sunan restoranlar) rakiplerle ve şef odaklı, daha pahalı restoranlarla rekabet etmek zorunda kaldı. Orta segmentte sıkışıp kalan Chi
Bir keresinde, hayatının dönüm noktası yoğun bir tatil sezonu olan birinin altında çalışmıştım. Önemli bir e-ticaret sistemi çöküşü, çevrim içi ödemeleri işleme gücümüzü durdurma tehdidi oluşturdu ve bu felaket üst yönetimin anında dikkatini çekti.
Yapay zekâyı yalnızca teknolojik bir araç olarak değil, aynı zamanda insanlığın kendini aşma arzusunun ve geleceğe dair hayal gücünün bir yansıması olarak görmek mümkün. Çünkü insan, tarih boyunca kendinden üstün bir şey yaratma isteğiyle hareket etti; mitolojilerde tanrılarla yarışan kahramanlardan bugünün yapay zekâsına uzanan çizgi tam da bu hayalin izlerini taşıyor.
Bir sene kadar geriye giderek 2024 yılının çalkantılı dünya gündemine dalalım ve Amerika’nın Başkan adayı Trump’ın seçim vaatleriyle konuya başlayalım. Müstakbel Başkan, çalışacağı dört yıl için politika önceliklerini çarpıcı bir şekilde açıklamış ve ikinci döneminin ilk başkanlık döneminden daha odaklı ve kapsamlı olmasını umduğunun sinyalini vermişti. Ayrıca kendisi seçildiği
Pek çoğumuzun sanatla ilk tanışması lise yıllarında şu soruyla oldu: “Sanat sanat için mi, toplum için mi?” Bugünse yeni bir eşiğe geldik: Yapay zekâ sanat yapabilir mi? YZ’nin ürettikleri sanat sayılabilir mi? Yaratıcı bir komut (prompt) ya da kod yazarı sanatçı mıdır?
Yapay zekâ yalnızca iş süreçlerini değil, liderliğin doğasını da yeniden tanımlıyor. Artık sadece şirketleri yöneten değil; teknolojiyi anlamlandıran, insanı merkeze koyan ve geleceği bugünden inşa eden liderlere ihtiyaç var. Yapay zekâ çağında liderlik, verimlilik ve hız kadar güven, etik ve insani dokunuşu da kapsayan yeni bir denge sanatı gerektiriyor.
2022’de ABD Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü (NIST), mevcut şifreleme standartlarının kuantum bilgisayarlar karşısında yalnızca birkaç yıl içinde geçersiz hale gelebileceğini açıkladı. Bu uyarı, kuantum teknolojilerinin henüz olgunlaşmadan bile iş dünyasının gündemine neden girdiğini gösteriyor.
Özellikle uzaktan çalışmanın; Slack, Teams, WhatsApp gibi dijital araçların ve çevrim içi tabelaların yaygınlaştığı bir dönemde etkili iletişim, yüksek performanslı kurumların temelini oluşturuyor. Buna rağmen birçok yönetici net iletişim çizgileri çekmekte başarısız oluyor ve bu durum tükenme hissine, başarısız bir işe adaptasyon sürecine, zaman kaybına ve üretkenliğin baltala
Ortadoğu pazarı, son yıllarda sadece enerji ve petrol merkezli bir ekonomi olmaktan çıkıp teknoloji, finans, sağlık, turizm ve tüketici ürünleri alanlarında hızla büyüyen bir cazibe merkezi haline geldi. 2024 itibarıyla bölgenin toplam GSYH’si 3,6 trilyon doları aştı ve 2025’te 3,9 trilyon dolara yaklaşması bekleniyor.
Kuşakları genelleyerek tanımlamak her zaman risklidir. Ancak insan kaynakları profesyonelleri olarak şunu da biliyoruz ki, kariyer algılarımız zamanın ruhuna göre sürekli yeniden şekilleniyor. Bundan yalnızca 10 yıl önce, YouTube gençler için sadece eğlence tüketilen bir platformken bugün milyonlarca kişi için bir kariyer yolu. Sosyal medya, eski lise arkadaşlarını bulmak için
Pandemiyle birlikte bir sabah, çoğumuzun ofise gitmeyi “unutabildiğini” gördük. Sabah kahvesi, koridorda ayaküstü sohbetler, toplantıda yakalanan o kısa göz teması… Hepsi bir anda yerini kameraya, bildirim pencerelerine ve “bugün kim uzaktan?” sorusuna bıraktı. Çoruh’un vurguladığı gibi, 2020 sonrası dönemde uzaktan ve hibrit çalışma yalnızca mekânı değiştirmedi; iş yapma biçim
Şirketler için dijital yetenek havuzu oluşturmak, buna uygun liderlik stratejileri geliştirmek ve doğru yatırımları hayata geçirmek artık 'olsa iyi olur' yaklaşımının ötesinde, doğrudan bir hayatta kalma meselesidir. Teknoloji, iş yapma biçimlerimizden organizasyon şemalarına, İnsan Kaynakları ve liderlik tanımlarından yeni çağın gerektirdiği yönetim ve yönetişim yetkinliklerin
2022 yılında Çin merkezli oyun şirketi NetDragon Websoft, iş dünyasında yankı uyandıran bir adım attı: CNBC’nin haberine göre genel müdür olarak “Tang Yu” adlı yapay zekâ tabanlı bir yöneticiyi atadı. Bu karar ilk bakışta PR amaçlı bir yenilik gibi görünse de, aslında geleceğin iş dünyasına dair güçlü bir mesaj taşıyordu: Yapay zekâ artık yalnızca veri analizi yapan ya da müşte
Dijital dünya baş döndürücü bir hızla değişiyor ve geçen yıl işe yarayan uygulama pazarlama taktikleri bile hızla demode oluyor. Bugün mobil kullanıcılar dijital medya kullanım sürelerinin yüzde 70’ini uygulamalarda geçiriyor ve küresel mobil uygulama harcamalarının 2025 yılında neredeyse 400 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Böylesine hızla değişen bir ortam, etkili bir uygul
İnsanlık tarihi boyunca bilgi, yalnızca zihinsel bir süreç değil, aynı zamanda bedensel, duygusal ve ilişkisel bir deneyim olarak var oldu. İnsan dünyayı yalnızca aklıyla değil, duyularıyla, sezgileriyle ve başkalarıyla kurduğu bağlarla tanıdı. Ateşi kontrol etmekten toprağı işlemeye, müziği dinlemekten şifa yöntemleri geliştirmeye kadar her deneyim, bedenin ve duyuların etkin
Eylülün ilk haftası yaklaşırken sebepsiz bir kedere bürünenlerden misiniz? Yazın yavaşlayan iş temposundan sonra sert bir sonbahar rutiniyle yüzleşmek, öğrencilikten iş yaşamına taşıdığımız bir deneyim. Yaş aldıkça alışacağımızı düşünsek de pek çoğumuz bunda hâlâ zorlanıyoruz.
Cinsiyet eşitliği mücadelesi iki asırdan daha genç. Bu süre zarfında her nesil bir öncekinden daha kapsayıcı oldu, mesafeler kat edildi. Her nesilde kadınlar erkeklere göre ayrımcılığa karşı daha duyarlı oldu, ne de olsa damdan düşenin halini damdan düşen anlıyor. Hakkını yemeyelim son zamanlarda “HeForShe” hareketi gibi erkekleri, kadınları desteklemeye davet eden popüler akım
Son yıllarda büyüme pazarlaması derin bir evrim geçirdi. Eskiden başarı, geçmiş verilerin uzun analiz süreçleriyle yorumlanmasına dayanıyordu. Bugün ise yapay zekâ, ihtiyaç duyulan içgörüleri anlık olarak sunarak bu süreci hızlandırıyor ve dönüştürüyor.
Roma İmparatoru Augustus’un bir sözü vardır: “Festina Lente” yani “Acele et ama yavaşça.” İmparator bu sözle, karar alırken hızın cazibesine kapılmadan, derin düşünmenin gerekliliğini vurguluyordu. İki bin yıl öncesinden gelen bu ilke, kulağa paradoks gibi gelebilir. Nasıl olur da hem hızlı davranıp hem de yavaş kalmayı başarırız?
Son yıllarda Türkiye’de yüzlerce şirket Borsa İstanbul aracılığıyla halka arz edildi. Bu durum, uzun süredir finansal sistemin dışında kalmış bireysel yatırımcılar için büyük bir ilgi ve fırsat yarattı. Ancak, sıkça tekrarlanan soru şu: Bu gerçekten bir ortaklık veya fonlama mıydı, yoksa sadece fiyata dayalı dalgalanmalara katılım mı? Aynı anda Türkiye dışında bazı ülkelerde fa
Hepimiz yeni dijital ekosistemin parçasıyız. Kaydırarak tükettiğimiz saniyeler, hızla akan videolar, anında unutulan bilgiler… Dikkat süremiz, neredeyse bir tiktak sesi kadar kısa. Anlık tatminin, hızlı tüketimin ve anında etkileşimin egemen olduğu bu çağda, markalar da doğal olarak kendilerini bu akışa kaptırıyor. Herkes, “Ne kadar hızlıyız?” yarışında. Mesajlar birkaç saniyey