Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
14 Şubat… Kimi için çiçeklerin, kimi için hediyelerin, kimi için romantizmin günü… Ama benim için bugün, sevginin ve öykülerin günü! Sevgi, anlatılmayı bekleyen en büyük hikâyedir. Bir bebeğin annesine ilk gülümseyişi, bir dostun yıllar sonra kapıyı çalması, bir öğretmenin öğrencisinin gözlerindeki ışığı fark etmesi… Her biri sevginin farklı bir anlatımıdır. Sevgi, büyük laflarla değil, küçük […]
Toza Sor (Ask the Dust)'ın yazarı John Fante, 8 Nisan 1909'da ABD'nin Denver, Colorado şehrinde doğmuş İtalyan kökenli bir yazardır. Fakir bir göçmen ailesinin çocuğu olarak büyüdü ve edebiyata olan ilgisi genç yaşlarda başladı. Yazarlık kariyerine kısa hikâyelerle başladı ve daha sonra "Arturo Bandini Serisi" olarak bilinen yarı otobiyografik romanlarını yazdı. Onun en ünlü romanı Toza Sor-Ask the Dust incelemeyi hak eden bir romandır.
GÖRÜLMEMİŞ BİR ÇİÇEK AÇMA Haykırmak istiyordu – daha fazla dayanamayacaktı. Sesini duyabilecek kimse yoktu orada; kimse duymak istemiyordu. Kendisi de korkuyordu sesinden, içinde boğuyordu sesini. Patlamak üzereydi susuşu. Birden, havaya uçtu gövdesinin parçaları. Özenle, sessizce toplayacaktı bu parçaları, hepsini bir bir yerlerine yerleştirecekti delikleri kapamak için. Ve rasgele bir gelincik, bir sarı zambak bulursa, onları […]
Yeni yıla başlangıç yaptığımız bu günlerde yeni kitaplar da raflardaki yerlerini aldı. Martı’nın radarına takılan ilk kitap Can Yayınları’ndan çıkan “Sarayın Gözleri - Osmanlı’nın İlk Fotoğrafçılarından Sébah&Joaillier’nin Hikâyesi.” Yeni kitaplarla ilgili radarımıza takılan önemli bir haber de öykücülüğümüzün en özgün ve ayrıksı seslerinden Sait Faik Abasıyanık Can Yayınları’nda olması.
Yeni yıla başlangıç yaptığımız bu günlerde yeni kitaplar da raflardaki yerlerini aldı. Martı’nın radarına takılan ilk kitap Can Yayınları’ndan çıkan “Sarayın Gözleri - Osmanlı’nın İlk Fotoğrafçılarından Sébah&Joaillier’nin Hikâyesi.” Yeni kitaplarla ilgili radarımıza takılan önemli bir haber de öykücülüğümüzün en özgün ve ayrıksı seslerinden Sait Faik Abasıyanık Can Yayınları’nda olması.
Pek çok kitabını severek okuduğum Türk edebiyatının usta kalemi Selim İleri aramızdan ayrılmış. Başka bir aleme göçmüş. Ruhun şad olsun Selim İleri… Haberi duyunca durdum, düşümdüm. Ne çalışkandı diye geçirdim içimden. Yazmaya çocuk yaşta başlamış ve durmadan yazmış. Edebiyata olan ilgisi, lise yıllarında öğretmenleri Vedat Günyol ve Rauf Mutluay’ın teşvikleriyle başlamış. Kendini tamamen yazmaya adamış Selim […]
Tam 87 yıl önce Nurullah Ataç (1898-1957) tarafından Resimli Hafta dergisinde yayınlanmış bir yılbaşı yazı ile yeni yıla girmeye ne dersiniz? Evet, Ataç’ın 31 Aralık 1938’de yayınlanan yazısı, 2025’e girerken martidergisi.com’un sayfalarında. 2002 yılında Om yayınevi tarafından yayınlanna, Gökhan Akçura’nın derlediği Ivır Zıvır Tarihi alt başlıklı Yılbaşı Kitabı’nda yer alan Ataç’ın İkinci Kânun yazısı yen yıla merhaba diyoruz.
Köy Enstitüleri “sağlık kolu” hakkında Türkiye’de gerçekleştirilen ilk kapsamlı araştırmanın ürünü olan “Sağlık Ekseniyle Köy Enstitüleri: Sağlık Eğitimiyle Canlandırılacak Köy” başlıklı kitap 79. Yunus Nadi Ödülünü aldı.
Yarasa tüketimiyle ilişkilendirilen koronavirüs pandemisi hepimizin yaşamını etkiledi, ancak sonrasında normal hayatlarımıza geri dönebildik. Peki hayvan kaynaklı büyük bir salgınla kaosa sürüklenen dünyada et yemek yasaklansaydı nasıl bir hayatımız olurdu sizce? Yazar Mehmet Mollaosmanoğlu, son distopik romanı “Veganlar”da et yemenin cezalandırıldığı çevreci ama yasakçı bir sistemi odağına alıyor. Yazarla gizem dozu hayli yüksek olan bu […]
İstanbul Devlet Opera ve Balesi-Yeni Yıl Konseri , Yekta Kopan ve Berrak Göçer, Pera Müzesi’nde, HZ. Mevlana’nın 751. Vuslat Yılı ve Zekai Dede’nin Doğumunun 200. Yılında Isfahan Mevlevi Ayin-i Şerifi, Saraydan Çarşıya, Gaziantep’ten İstanbul’a: Kırk Kat Baklava Tarihi, “Bir Koleksiyoner Hikâyesi” sergisi 30 Mart’a kadar uzatıldı
Jennifer Clement’in Dul Bayan Basquiat kitabı, Jean-Michel Basquiat’nın sanatı ve yaşamı kadar, onun karmaşık ilişkilerini de anlamak için bir pencere açıyor. Bu eser, Basquiat’nın sevgilisi Suzanne Mallouk’un gözünden anlatılan, aşk, bağımlılık ve sanatla dolu bir hikayedir. Suzanne’ın perspektifi, Basquiat’nın insan yönünü, kişisel mücadelelerini ve trajedisini derinlemesine ele alır. Suzanne Mallouk ve Basquiat: Çalkantılı Bir İlişkinin […]
Onu ve oğlu Okan’ı aslında 4-5 yıldır hatta belki de işin başından beri tanıyorum, biliyorum. Sosyal medya vasıtasıyla tanımaktan çok memnun olduğum iki kişi Okan ve babası Serkan Özübek namıdiğer Kalpten Baba. Bu mahlas çok ilgimi çektiği için takibi asla bırakmadım. Bir gün görüşmeyi çok istiyordum, ancak kısmet bugüneymiş. Okan büyüdü, okula gidiyor artık. Belki de onları ilk keşfeden gazetecilerden olabilirim, ancak görüşememenin nedenleri bu yazının konusu değil. Çünkü medyamızla ilgili. Neyse ki martidergisi.com var ve isteğimi gerçekleştirebildim.
Can Bonomo’nun ilk romanı Ateşli Silahlar ve Bilardo ilk haftasında ikinci baskıya girdi Can Bonomo’nun okur tarafından büyük ilgi gören ilk romanı Ateşli Silahlar ve Bilardo, ikinci baskısıyla okurla buluşuyor. Mundi etiketiyle yayımlanan kitap, modern dünyanın başarı takıntısı, sınıf atlama çabası ve köşeyi dönme hayallerini ruh ve sinir hastalıklarıyla harmanlanıyor. Romanda moto-kurye Necip’in yolculuğu, bir yandan maddi çıkmazlarla […]
Yazar, eğitmen, danışmanı Yasemi Sungur’un ikinci kitabı Türkiye’nin önemli sanayicilerinden Makplast Makine Plastik Sanayi ve Ticaret AŞ, Plastek Sanayi ve Ticaret Aş, Remar Medikal AŞ firmalarının kurucusu Remzi Kanbur’un hayatını kaleme aldığı “Kendi Yolumu Çizdim” raflardaki yerini aldı. Remzi Kanbur, genç yaşta başladığı zanaatkarlık yolculuğunu, büyük bir sanayi liderliğine dönüştüren önemli bir iş insanı. Kanbur’un […]
Bundan tam 41 yıl önce Taksim’de başlayan macera Büyükçekmece’deki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde devam ediyor. 2-10 Kasım 2024 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleşecek olan 41. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, kitapseverleri bir kez daha bir araya getiriyor.
2024 Nobel Edebiyat Ödülü sahibini buldu. 2024 Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi “tarihsel travmalarla yüzleşen ve insan yaşamının kırılganlığını ortaya koyan yoğun şiirsel düz yazısı için” Güney Koreli yazar Han Kang'a verildi.
Altın Koza'da Bu yıl ilki yapılan Edebiyat Uyarlaması Uzun Metraj Senaryo Yarışması’nda 7 senaryo, yapımcı Anna Maria Aslanoğlu, yazar Mine Söğüt ve yönetmen Seren Yüce’nin jüriliğinde değerlendirildi ve Şükran Yiğit’in aynı adlı kendi romanından uyarladığı ‘Burası Radyo Şarampol’ adlı projesine En İyi Uyarlama Senaryo Ödülü verildi.
Clarice Lispector ve Yıldızın Saati üzerine yazmaya başlamıştım hatırlarsanız. Kaldığım yerden devam ediyorum çağrışımlara.Kurgudaki yazar Rodrigo’ya Rio de Jenario’da bir sokakta yüzünde yok olma hissini gördüğü kızın bakışı musallat olmuştur. Artık o kızı anlatmak zorunda hissediyordu kendini: “…onun gibi binlercesi arasından bu kızı anlatmak benim zorunluluğum. Ve sorumluluğum, sanatsız da olsa, onun yaşamını anlatmak. Çünkü onun da çığlık atma hakkı var. O halde çığlık atıyorum” (sf:15-16).
Bir pazar günü polisiye roman düşkünleri İstanbul Modern’deki Modern Restoran’da bir araya geldi. Konuşmacı Tuna Kiremitçi ve onun son romanı “Tehlikeli Şarkılar”ın izinden polisiye romanlardı. Toplantı Fikir-Dneyim-Etkileşim (fer) platformu tarafından yazarın kitaplarının yayın evi Doğan Kitap tarafından düzenlenmişti.
2008 yılından bu yana düzenlenen Erdal Öz Edebiyat Ödülü, bu yıl Necati Tosuner’e verildi. 15 Eylül Pazar günü toplanan seçici kurul, usta yazarı şu gerekçeyle ödüle değer gördü: İlk öykü kitabı Özgürlük Masalı’ndan bu yana 60 yıldır, edebiyatın farklı türlerindeki yapıtlarında, toplumsal hayatın açık ve saklı baskıları karşısında bireyin yaşadığı zorunlu ve seçilmiş yalnızlıkları, sancıları, Türkçenin ve yazının olanaklarını her yeni kitabında daha ileri taşıyarak kaleme alan Necati Tosuner’e…
Yıldızın Saati, Ukrayna doğumlu Brezilyalı yazar Clarice Lispector’un 1973 yılında yayımlanmış kitabıdır. Doğrusal ve rasyonel düzlemde bir anlatı olmadığı için post modern türde bir kitap olarak kabul ediliyor. Bu haliyle de okuma eylemini bir tür deneyime dönüştürüyor. Kısa bir kitap Yıldızın Saati hatta yazarı ironi yaparak bu kitabın yarım kalmış bir kitap olduğunu söyler.
Şu anda gördüğünüz ve işittiğiniz her şey bir rüyadır. Şu anda rüya görüyorsunuz.’Yazar Don Miguel Ruiz’in bu satırlarıyla başlıyor kitabımız, Dört Anlaşma.Yıllar yıllar önce ilk okuduğumda bu cümlelerle nasıl da sarsıldığımı hatırlıyorum.Bu satırlardan ne anlamalıydım?Ne anlamalıyız?
“Nemrut’u Bize Armağan Eden Kadın” yani Theresa Goell’in hikayesi. Bu hikayeyi bize aktaransa gazeteci ve yazar Doğan Satmış. 1987 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Nemrut’un hikayesini bize derli toplu br şekilde anlatıyor Satmış. ABD’de zengin bir ailede doğan New York’da yaşayan mimar, sonradan arkeoloji tahsil eden genç bir kadın olan Theresa Goell, tutkusunun peşinden koşarak Kommagene Kralığı’nı aşık olduğu 1. Anthiakos’u ve dolayısıyla Nemrut Dağı’nı bugünkü haliyle bize armağan ediyor.
Bu yaz başında okumak istediğim ilk kitap oldu “Sırlarıyla Atatürk’ün Kız Kardeşi Makbule Hanım.” Nüket Aşkın imzalı kitabı bir solukta okudum. Atatürk’ün en yakını kız kardeşi Makbule Hanım hakkında, en azından benim bilgilerim çok kısıtlıydı. Gazeteci Nüket Aşkın’ın “Makbule Hanım”ı Atatürk’ün kız kardeşi hakkında yazılan derli toplu kitap olma özelliğini taşıyor.
Annie Ernaux, 1 Eylül 1940 doğumlu Normandiyalı Fransız yazar, 2022 yılında Nobel Edebiyat ödülünü alıyor. Seneler isimli kitabı bireyin tarihi ile toplumsal tarihi katmanlı bir anlatımla romana dönüştürdüğü için oldukça ilgi çekici. Yazar 1940’lardan 2000’lere günlerin dökümünü hem kişisel yaşantılarından hem de Fransa’nın ve Fransız halkının yaşantısından ilmek ilmek örmüş. Alışılagelmiş roman tarzlarından farklı olduğu […]
Tanışalım mı? Ben Yasemin, Ankara’da doğdum, okul hayatımın büyük bölümünü de orada yaşadım. Ankara anılarım, öğrendiklerim, sevgim sürüyor doğduğum şehre. Dört kardeşin ikincisiyim, abim var ve ablayım, iki kız kardeşim var. Şimdi hepimizin hayat arkadaşları, çocukları ile kalabalığız. Hatta yeğenlerimizin çocukları da eklendi. #Aşkile eklendi Ankara’da hayatıma, bunun için bile çok özeldir Ankara. Hayatımı uzun […]
“Kitaplar, zihnimizin karanlık köşelerinde yeni pencereler açar; her satır ışığı biraz daha içeri alır.” Kitaplar, bizi yeni dünyalara götüren ve hayal gücümüze açılan kapılar gibidir. Her biri farklı bir hikâye, bilgi veya duygu sunar. Peki siz kitap okuyor musunuz? Nasıl bir kitap okuma alışkanlığınız var? Ne sıklıkla okuyorsunuz? Kendinizi sıkı bir kitap sever olarak görüyor […]
Bronte kardeşler neden çok genç yaşta öldüler? Sosyal medya kanallarının belki de en iyilerinden bir olan Fransız Culture Prime’in geçtiğimiz günlerde yayınladığı videoalarından biri Bronte kardeşleri üzerineydi. Bronte kardeşlerini neden erken yaşlarda öldüğün dair ilginç bir iddia yer alıyordu. İşte o iddia:
Hani ölümle yaşam arasında askıda kalmak ve kendinle yüzleşmek mümkün olsaydı yani Araf, sen o Araf’tan nasıl çıkardın? Bazı yaklaşımlara göre, ölümden sonra ruhun öncelikle spatyom denilen bir yere geçtiği varsayılıyor. Ve ruhun derecesine göre yani yaşadığınız hayatta nasıl bir insan olduğunuzla bağlantılı olarak daha saf, incelmiş, titreşimi zarif bir hayatınız olduysa göksel katmanlarda daha […]
Martı Kitap Kulübü Bursa olarak Haziran 2024’de 5. Sezonumuzu tamamladık. Hep beraber, sevgiyi ve dostluğu paylaştığımız, yeni bağlantılarla inşa ettiğimiz kocaman gemimizde el ele, bilgi okyanuslarına birlikte yelken açtığımız, yeri geldiğinde “Bu gece uçuşta idik ve sohbetten sonra, kendi yaşamımdaki sorunları artık daha kolay çözebilecek güçteyim.” dediğimiz, dolu dolu bir sezona imza attık. Merak etmenin […]
Yaşam bir oldum hali değildir. Tam da oluş halidir. Bu yüzden insan bu oluş halini aktif eylemle düzenlemekle yükümlüdür. Çünkü sürece dahil olmak gereklidir. Neden derseniz? Oluş dinamik bir alandır. Kişi tam da bu noktada Tanrılar Okulu’nun öğrencisi olmalıdır. Aslında okul dediğimiz yer belli programlara göre eğitimlerin verildiği kurumdur. Ancak öğrenciler genellikle yaşamla okulu bağdaştıramadıklarını […]
…şafağın gül pembe parmakları gökyüzüne dokunduğunda niçin yapıyoruz bunu? Ve niçin önümüzdeki Pazar günü 23. kez yapacağız? Eski Yunanca, Türkçe, Çince, Hintçe ve tüm dillerde niçin okuyacağız İlyada ve Odysseia’dan dizeleri? Günlük koşuşturma sırasında doğup battığının bile unuttuğumuz güneşi karşılamak için yapıyoruz bunu! Ve tabii Büyük Ozan’ı, İzmirli Homeros’u selamlamak için! 3000 yılda her şey […]
“Her şeyden önce iyi bir insan olmak gerektiğine inanıyorum. Kötü insanlar iyi gazeteci olamaz.” –Ryszard Kapuściński Okurun Gözünden bölümünü, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla geçtiğimiz aylarda Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları’ndan çıkan Elif N. Hamidi’nin “İnsan Hakları Işığında Gazetecinin İşi” kitabına ayırmak istedim. Kişi olarak gazeteciye yakından bakmaya çalışan, gazetecinin işinin ne olduğunu sorgulayan ve insan […]
Türk Edebiyatının Gizemli Yazarı Sabahattin Ali Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Sabahattin Ali, 20. yüzyılın ilk yarısında yazdığı eserlerle hem dönemin toplumsal yapısını hem de insan ruhunun derinliklerini ustalıkla yansıtmıştır. Ali’nin en bilinen ve en çok okunan romanlarından biri olan “Kürk Mantolu Madonna”, 1943 yılında yayımlanmış olup, yıllar geçtikçe etkisini kaybetmemiş ve her dönemde […]