Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
Can Bonomo’nun ilk romanı Ateşli Silahlar ve Bilardo ilk haftasında ikinci baskıya girdi Can Bonomo’nun okur tarafından büyük ilgi gören ilk romanı Ateşli Silahlar ve Bilardo, ikinci baskısıyla okurla buluşuyor. Mundi etiketiyle yayımlanan kitap, modern dünyanın başarı takıntısı, sınıf atlama çabası ve köşeyi dönme hayallerini ruh ve sinir hastalıklarıyla harmanlanıyor. Romanda moto-kurye Necip’in yolculuğu, bir yandan maddi çıkmazlarla […]
Onu ve oğlu Okan’ı aslında 4-5 yıldır hatta belki de işin başından beri tanıyorum, biliyorum. Sosyal medya vasıtasıyla tanımaktan çok memnun olduğum iki kişi Okan ve babası Serkan Özübek namıdiğer Kalpten Baba. Bu mahlas çok ilgimi çektiği için takibi asla bırakmadım. Bir gün görüşmeyi çok istiyordum, ancak kısmet bugüneymiş. Okan büyüdü, okula gidiyor artık. Belki de onları ilk keşfeden gazetecilerden olabilirim, ancak görüşememenin nedenleri bu yazının konusu değil. Çünkü medyamızla ilgili. Neyse ki martidergisi.com var ve isteğimi gerçekleştirebildim.
Jennifer Clement’in Dul Bayan Basquiat kitabı, Jean-Michel Basquiat’nın sanatı ve yaşamı kadar, onun karmaşık ilişkilerini de anlamak için bir pencere açıyor. Bu eser, Basquiat’nın sevgilisi Suzanne Mallouk’un gözünden anlatılan, aşk, bağımlılık ve sanatla dolu bir hikayedir. Suzanne’ın perspektifi, Basquiat’nın insan yönünü, kişisel mücadelelerini ve trajedisini derinlemesine ele alır. Suzanne Mallouk ve Basquiat: Çalkantılı Bir İlişkinin […]
İstanbul Devlet Opera ve Balesi-Yeni Yıl Konseri , Yekta Kopan ve Berrak Göçer, Pera Müzesi’nde, HZ. Mevlana’nın 751. Vuslat Yılı ve Zekai Dede’nin Doğumunun 200. Yılında Isfahan Mevlevi Ayin-i Şerifi, Saraydan Çarşıya, Gaziantep’ten İstanbul’a: Kırk Kat Baklava Tarihi, “Bir Koleksiyoner Hikâyesi” sergisi 30 Mart’a kadar uzatıldı
“Yaş sadece bir sayı, hissettiğin yaştasın” klişesi hepimizin dilinde. Ben de onun savunucularındanım. Hatta jenerasyonlara baktıkça, uzayan yaşam süresi, orta yaşın, yaşlılığın başlangıcını da değiştirmiş durumda. Her ne kadar, ergenlik yaşı erkene gelse de.
Yorgunluk kahvesi, keyif kahvesi, yemek sonrası kahve, sabah kahvesi... Kahvaltı bile adını ondan almış; yani kahvaltıdan sonra mutlaka okkalı bir Türk kahvesi içeriz. Fincanlarıysa ayrı bir güzellik ayrı bir keyiftir. Renkleri, formları, öyküleriyle kahve fincanları bambaşka bir dünyayla tanıştırdı. Bu kültürel önemi sebebiyle Türk kahvesi, 2013 yılında UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne eklenmiştir. O tarihten bu yana 5 Aralık, “Dünya Türk Kahvesi Günü” olarak kutlanmaktadır.
Şirinler'de bu çocukların en çok sevdiği yapımlarının başında geliyordu. 1981 yılından itibaren televizyonlarda yayınlanmaya başlayan Şirinler, 7'den 70'e herkesin ilgisini çekmeyi başardı ve Dünya çapında büyük bir başarı yakaladı. Ardından 2010'lu yıllarda 3 filmle beyaz perdeye taşınan yapım, tekrardan popülerliğini yakalamayı başardı.
Sizce görünen ve gerçek aynı şey mi? Bunu düşündüğünüzde gerçeklikle ilgili çalışmayı başlatmış olursunuz. Peki bu çalışma niye gerekli olabilir? Bazen yaşadığımız olaylara anlam veremeyiz. Başımıza neden geldiğini sorgular dururuz. İşte böyle anlarda bir ‘gerçek ne’ tartışması bizi kendimizi sorgulamaya itebilir. Hatta kanımca bu tartışma bizi iyi bir yola sürükleyebilir.
Geçtiğimiz hafta, beni heyecanlandıran, mesleğim adına geleceğe dair umudumu yeşerten bir deklarasyon açıklandı: Gazetecilik Hak ve Özgürlükler Deklarasyonu. Umudumu büyüten nedenlerden biri; deklarasyonun 12 ayrı basın meslek örgütünün bir araya gelerek neredeyse bir yıl boyunca yürüttükleri titiz bir çabanın ürünü olması.
Gezen mi çok bilir okuyan mı diye, klişe bir soru vardır. Bazen okuyan bazen de gezendir cevap. Romanya’nın Transilvanya bölgesinde Braşov kentini güneyinde yer alan Fundata da böyle bir yer. Yani okuyarak hakkında bilgi edinmek zor. Gitmek lazım. Fundata-Şirnea Tanıtım Etkinliği Günleri’ne dünyanın pek çok ülkesinden gelen 110 gazeteci ile birlikte katılma fırsatımız oldu. Gezi […]
Soğuk kış günlerini ardında bırakıp, bir ton para vererek Avrupa'da kitle turizminin yaşandığı ülkelere, denize koşanların, kovulmayı göze alması gerekiyor son haftalarda. Zira, turistlere karşı protesto yürüyüşleri yapılıyor Malaga’da, Granada’da, Sevilla’da…Örneğin, ünlü Mallorca adasına parti yapmaya, güneşlenmeye, yüzmeye gidenler para cezası ve yasaklarla karşılaşıyorlar.
Vize sorunu ve yurt dışına çıkarken ödenen harçlar ülkenin yoğun gündemindene eklenen önemli konulardan. Çünkü en temel haklardan olan seyahat özgürlüğüyle yakından alakalı. Hele vize konusu. Bu konuyu enine boyuna MTF (Mediterranean Tourism Foundation-Akdeniz Turizm Vakfı) Yönetim Kurulu üyesi ve Türkiye Senatörü ve Fijet Türkiye-Aturjet Üyesi Dr. Barbaros Kon, martidergisi.com için kaleme aldı.
Hafta sonları kısa yurt dışı gezileri her zaman iyi gelir insana. Tabii vize sorunu da olmasa çok daha keyifli olabilir. Bu sorunu pek çok Türk vatandaşı çözmüş sanırım ki, hafta sonları Selanik, Kavala, İskeçe Türk tur otobüsleriyle dolu. Gezmenin yanı sıra tabii alışveriş de nedenlerden biri. Her tarafta Türkçe konuşanlara rastlamak mümkün. Özellikle İskeçe, Batı Trakya Türklerinin çokca yaşadığı bir yer olduğu için normal sayılabilir. Kavala ve Selanik’te de durum aynı diyebiliriz.