Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
Ağrı, ham ve dolayımsız haliyle, insan deneyiminin en temel veçhelerinden biridir. Doğrudan varlığımızın özüne hitap eden bir his, ölümlülüğümüzün bir hatırlatıcısı, fiziksel ve duygusal sınırlarımızın bir işaretidir. Ancak modern çağda, kişisel ve çoğu zaman varoluşsal deneyim, sistematik olarak alınacak, satılacak ve hepsinden önemlisi kâr elde edilecek bir ürüne, bir metaya dönüştürülmüştür. Yaygın ilaç, tıbbi cihaz…
Gün geçmiyor ki gazetelerde, televizyonlarda veya haber akışlarımızda uykuyla ilgili yeni bir haber yer almasın. Uyku her yerde karşımıza çıkıyor. Bize durmadan ne kadar uykuya ihtiyacımız olduğu, uykumuzu almazsak neler olacağı ve yorgun çalışanlar yüzünden ekonominin ne kadar zarar ettiği anlatılıyor. Uyku uzmanları sanki yeni bir “felsefe taşı” bulunmuş gibi tavsiyelerini ve görüşlerini sıralıyor, uyku…
Maraş merkezli depremlerden etkilenen on binlerce insanın temel ihtiyaçları hâlâ karşılanamamışken, alelacele "yeniden inşa" projeleri planlanıyor. TMMOB Şehir Plancıları Odası, yıkılan kentlerin neden bir yılda inşa edilemeyeceğini anlatıyor. Kentler yüzyıllarca süren sosyal, kültürel, siyasal etkileşimlerin ve toplumsal inşa süreçlerinin ürünleri olarak ortaya çıkarlar. Kent kültürü, kent kimliği, kentlilik bilinci, kente karşı hissedilen aidiyet, kentsel bellek gibi kavramlar…
I: ARZU Uzun zaman önce biriyle tanışıp hayatımızın sonuna kadar birlikte yaşadığımızı hayal etmiştim. Üstelik bir hayat da değil, birkaç hayat. Hatta bir kez değil, birkaç kez. Bu muhterem beyefendi Portland’da avukatlık yapıyordu. Biri protesto gösterisi olacağını söylediği için ofisine gitmiştim. Protesto filan yoktu. Kendimi bu adaçayı yeşili polar yelekli avukatla bir toplantı salonunda otururken…
Mindfulness, Oprah Winfrey ve Goldie Hawn gibi ünlülerin de desteğini alarak anaakıma yerleşti. Meditasyon koçları, keşişler ve nörobilimciler Davos’a giderek Dünya Ekonomik Forumu’na katılan CEO’lara konunun inceliklerini anlattı. Mindfulness hareketinin kurucuları bir tür misyonere dönüştü. Bilim ve meditasyonu bir araya getiren bu öğretinin evrensel ya da küresel bir rönesansı tetikleme potansiyeli taşıdığını söyleyen Mindfulness Odaklı…
Depresyonun toplumsal nedenlerine odaklanan Kaybolan Bağlar kitabıyla kişisel bir hikâyeyi büyük bir projeye dönüştüren Johann Hari, depresyonun yalnızca biyolojik ve kimyasal bir süreç olmadığını, toplumsal birtakım faktörlerle olan bağını pek çok bilimsel araştırmaya dayanarak ortaya çıkarıyor. Son dönem yoksul intiharlarının artışını da değerlendiren yazar, bireyler arasındaki bağları güçlendirerek ve kitlesel dayanışma yollarıyla insanlara ulaşmamız gerektiğini belirtiyor.…
Türkiye'de kadınların erkeklere oranla yüzde kaçının yöneticilik pozisyonlarına erişebildiği, renkli şemalarla her yıl açıklanıyor. Bu şemalarda yıllar ve oranlar değişse de değişmeyen şey iki renk arasındaki uçurum. Rengin temsil ettiği cinsiyete göz ucuyla bakmadan, yüzde seksenlerin üzerinde seyredenin ''erkek'', yüzde yirmilere yeni ulaşanın ''kadın'' olduğunu biliyoruz. İçimizden hayret çığlıkları da atmıyoruz. Belki sessiz bir öfke…
2018 sonbaharında ilk TikTok’u indirdiğimde, algoritmanın bende Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olduğunu anlaması yalnızca birkaç gün sürdü. Açıkçası, TikTok ve internetin geri kalanının tek içeriğe beş saniyeden fazla odaklanmayı olabildiğince zorlaştırmak üzere tasarlandığını (çünkü bakılması gereken çok fazla şey var) göz önünde bulundurursak, pek de etkileyici bir durum değil. İnternette yeterince zaman geçiren…
Dünyaca ünlü Sapiens: İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi’nin yazarı Yuval Noah Harari’nin videolarını izlerseniz, insanların ona akıllara ziyan sorular sorduğunu görebilirsiniz. "The Agenda with Steve Paikin" programında Kanadalı gazeteci Steve Paikin: "Sizce bundan yüz yıl sonra mutlu olup olmamayı hâlâ umursayacak mıyız?" Antwerp Üniversitesi’nden bir dilbilim öğrencisi: "Çalıştığım alanın hâlâ geçerliliği var mı, bir de…
1 Ağustos 2020 gecesi, Occupy Wall Street’i ilk örgütleyenlerden biri olarak ünlenen anarşist antropolog David Graeber, Twitter’dan mütevazı bir açıklama yapmıştı. “Beynim uyuşuk bir şaşkınlıkla hırpalandı sanki,” yazıp The Doors’un bir şarkı sözüne atıfta bulunmuştu. “Bitti mi?” Arkeolog David Wengrow’la birlikte yaklaşık on yıldır üzerinde çalıştığı, en büyük hedefi de toplumların kökeni ve evrimi hakkında…
Vaftiz oğlum Adam, dokuz yaşındayken, Elvis Presley’e yönelik kısa süreli ama acayip yoğun bir saplantı geliştirdi. “Jailhouse Rock” şarkısını, Kral’ın pest mırıldanmalarını ve kıvırmalarını olduğu gibi taklit ederek, yüksek sesle söylemeye başladı. Bir gece, onu uyuturken, içtenlikle bakıp sordu: “Johann, beni bir gün Graceland’e götürür müsün?” Fazla düşünmeden evet dedim. İşler ters gidene kadar da…
Küresel Kuzey solunun bir kısmı çevresel yıkıma ellerindeki bir kozmuş gibi yaklaşıyor. İddialarına göre (sınırlı bir gezegende sınırsız büyümeye dayalı, kamu yararındansa bireysel kazanca öncelik veren bir sistem olan) kapitalizm, iklim krizine çözüm sunamıyor. Hakikaten de öyle. Joe Biden’ın iklim kriziyle mücadele etmek için övgüler eşliğinde bağışladığı 35 milyar dolar ABD’nin her yıl evcil hayvan…
Eylül ayında okulların açılmasıyla milyonlarca çocuk ders başı yaptı. Daha önce emsali görülmemiş sayıda öğrencinin bu yıl kodlama eğitimi alması bekleniyor. Çocuklara yönelik bilgisayar bilimleri dersleri geçtiğimiz birkaç yıl içinde inanılmaz bir hızla arttı. Örneğin 2016’da sunulmuş bir Gallup raporuna göre müfredatlarına kodlama dersleri ekleyen ABD okullarının oranı birkaç yıl önce yalnızca %25 seviyesindeyken bugün…
Sosyoloji ve genel olarak sosyal bilimler, özellikle akademik evrimleri boyunca gittikçe bir “kanaatler sosyolojisi” karakteri kazanmaya meylettiler. Yani aslında en değişken toplumsal olgulardan olan kanaatlerin bir koleksiyonu, bir filtrelenmesi ve bir özetlenmesi olarak kendi pratiklerini biçimlendirdiler. Bu durum genel olarak beşeri bilimleri önemli bir epistemolojik problemle karşı karşıya bırakmaktadır: Kanaatlerin kanaati olmak ya da daha…
Hiç gökyüzüne bakarken insan yüzünü andıran bir bulut, Kandinsky’nin bir tablosuna bakarken mesela büyük teyzenizin yüzünü gördüğünüz oldu mu? Cevabınız olumluysa yalnız değilsiniz, çünkü cansız nesnelerde yüzler görmek oldukça yaygın. "Pareidolia" olarak adlandırılan bu durum, insan beyninin rastgele ve karmaşık desenlere anlamlar, özellikle de yüz özellikleri atfetmesine neden olan psikolojik bir olgu. Pareidolia, altın çağını Diane Duyser…
Öncelikle bize Dimension 35c tanıtılıyor, devasa ağaçların büyümesi için mükemmel iklim koşullarına sahip bir evren. Sonra her köşesinde bulunan eczanede, kırılmış bacaklara iyi gelecek bir serum bulunan gelecek boyutu var. Ayrıca pizzaların insan yediği, herkesin Mask (Peter Bogdanovich, 1985) filmindeki Eric Stoltz'a benzediği ve tabii ki çoklu evrendeki en iyi dondurmaya sahip evrenler. Çoklu evrenin…
Kaliforniya Üniversitesi’nden Diana Greene Foster tarafından yürütülen ve 2007‘de başlatılan Turnaway Araştırması kürtaj kliniklerinde bekleyen kadınların kürtaj yaptırsın ya da yaptırmasın gelecek 5 yıllık süreçlerine odaklanıyor ve bu süreci çeşitli açılardan ele alıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin 21 eyaletinden 1132 kadının katılımcı olduğu araştırmanın verileri birçok açıdan kritik sosyokültürel argümanlara işaret ediyor. Araştırma, özetle kürtaj yaptıran…
William Burroughs “Kediler hizmet sunmazlar. Kendilerini sunarlar,” diye yazmıştı. Ancak bunu müdanasız bir tereddütle yaparlar. Bir kediyi coşkuyla selamladığınızda alacağınız karşılık birkaç serinkanlı göz kırpıştırmadan fazlası olmayacaktır. Sonra siz çalışırken durmaksızın mırlayıp kucağınıza, klavyenize ve dikkatinize el koyacaktır. Kediler sabahları mama kasesine miyavlar, ikindileri de günlük yürüyüşlerini yaparlar. Köpekler yaltaklık edecek kadar bize bağımlıdırlar, ama…
Geçen yıl Temmuz ayında NASA’nın "Juno" adlı uzay aracı, Jüpiter’in yerçekimi etkisine girecek kadar yavaşladı. 2016’daki Amerikan Bağımsızlık Günü’nde Juno frenlerine son kez asıldı. (NASA’ya göre bu zamanlama "vatansever" bir tesadüftü.) O günden sonra bilim insanları, bu 20 metrelik güneş enerjisiyle çalışan uzay aracından beklediklerinden daha fazla ve daha tuhaf bilgiler edinmeye başladı. İşte Juno’nun bu gizemli…
Mindhunter adlı yeni Netflix dizisinin bir sahnesinde bir FBI ajanı şu soruyu sorar: “Bir delinin nasıl düşündüğünü bilmedikçe ondan nasıl bir adım önde olabiliriz?” Bu, kriminal profil oluşturma işinin makul bir özeti. Polisler, seri katillerin ve psikopatların sapkın psikolojisini gerçekten anlayabilirlerse, onları yakalayabilir ve dehşet verici suçları sona erdirebilirler. Keşke gerçekten bu kadar basit olsa.…
Kişisel beğeni ve takdirden bağımsız olarak insanlık Dünya üzerinde “insan” olarak var olmaya başladığından beri oldukça büyük bir gelişme kaydetti. Günlük dertlerden ve hâliyle tarihin yalnızca bize yakın olan kısmıyla ilgilenmekten gelinen noktayı ve buraya nasıl gelindiğini unutmamız, hatta bilmememiz ne yazık ki anlaşılabilir. Tarihi okuduğumuz zamanı başlattığımız nokta da buna katkı sağlıyor gibi görünüyor.…
Marksizme akademide 1980'li yıllardan beri ağır bir baskı uygulandığını ve duvarın yıkılışından sonraki 10 yıl boyunca gelişme fırsatı tanınmadığını biliyoruz. Dolayısıyla 21. yüzyılın ilk on yılına geldiğimizde bir Ekşi Sözlük yazarının tabiriyle Slovenya menşeili düşünürler nezdinde Doğu Avrupa'da "sıkışmış bir gaz" misali biriken entelektüel birikimin patlaması hepimizde bir heyecan yaratmıştı. Batı akademisinin ne kadar kırmızı…
The Simpsons’ın yaratıcısı Matt Groening’in ve David X. Cohen’in bilimkurgu animasyon dizisi Futurama, yazar ekibinde matematik doktoralı birini barındırıyordu. Bu durum, televizyon tarihinin bilim adına en enteresan olaylarından birine sebep oldu: Futurama Kuramı. Bilimkurgunun, iyi bilimkurgunun bilimi gerçekliğin boyunduruğundan kurtardığı bilinir. Bu yüzden de iyisi çok sevilir. Normal şartlar altında herhangi bir bilimsel kuram veya…
Son yıllarda yeniden gündeme gelen aşı karşıtlığının çocuk ölümleriyle sonuçlanacağını, bilimsel gerçeklere şüpheyle bakmanın vebalinin ağır olduğunu biliyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın istatistiklerine göre çocuğuna aşı yaptırmayı reddeden aile sayısı 2011’de sadece 183’ken 2016’da 12 bine, 2017’de 23 bine çıktı. Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, “Sadece aşı yaptırmayan değil, aşısı olan çocuklar da risk…
Dünya nüfusunun 2050’de 10 milyarı aşması bekleniyor. İklim krizinin muhtemel sonuçlarını hasbelkader bilen herkes gidişatın hiç de iyi olmadığının fazlasıyla farkındadır. Peki, dünyanın durumu gerçekten ne kadar kötü? Anlaşılan o ki bildiğimizden çok daha fazla. Biyoçeşitliliğin azalması, soyları tükenen canlılar ve iklim krizi hakkında 150'den fazla çalışmayı gözden geçiren yeni bir araştırma sayesinde gelecekteki muhtemel…
1975 yılında, Stanford Üniversitesi’ndeki araştırmacılar bir grup üniversite öğrencisini intiharla ilgili bir çalışmaya davet ettiler. Öğrencilere birer çift intihar notu gösterildi. Bir not hayatta olan herhangi bir insan tarafından hazırlanmış, diğer not da gerçekten hayatına son vermiş biri tarafından yazılmıştı. Öğrencilerden de gerçek ve sahte notları birbirinden ayırt etmeleri istenmişti. Bazı öğrenciler bu işte çok…
Marşmelov Testi, en meşhur sosyal bilim araştırmalarından biridir: Çocuğun önüne bir marşmelov bırakırsınız, ilkini yemeden on beş dakika bekleyebilirse ikincisini de alabileceğini söyleyip odadan ayrılırsınız. Çocuğun, ödülünü iki katına çıkarabilecek kadar sabırlı olup olmadığı, gelecekteki eğitiminde ve nihayetinde iş hayatında ona fayda sağlayacak bir irade gücüne sahip olup olmadığının göstergesi kabul edilir. Testi geçmek, birçoklarına…