Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
Sindrella Kompleksi’ni ilk duyduğumda adı itibarıyla ve kadın meselelerine ilgim olduğundan dikkatimi çekti, biraz araştırdım. İnternette tatmin edici bir kaynağa rastlayamadım. Fakat yazar Collete Dowling’in Sindrella Kompleksi adında bir kitabı olduğunu görünce derhal sipariş ettim, okumaya başladım. Belirtmem gerekir ki, kitabı “Gerçekten de öyle! Hadi canım! Demek bu yüzden. Ah, evet tam da benim hissettiğim!”…
Bu seneki Eurovision Şarkı Yarışması tartışmalar ve gerginlikle başladı. Bütün dünyanın gözü Malmö sokaklarındaki protestolar ve yarışmacılar arasındaki kargaşaya odaklanmışken, Gazze'de devam eden soykırımına rağmen İsrail'in yarışmaya katılmasına izin verilmesinin kaçınılmaz sonuçları kimseyi şaşırtmadı. Eurovision'ın yönetim organı olan Avrupa Yayın Birliği (EBU), yarışmanın “siyasi olmayan bir müzik yarışması” olduğunu öne sürerek İsrail'in yarışmanın dışında bırakılması…
22 Mayıs 1995’te, bundan 29 yıl önce, Sheffield'lı İngiliz müzik grubu Pulp’ın yıllara direnen unutulmaz şarkısı Common People'ı (Sıradan İnsanlar) yayımlandı. Gruba ve grubun vokali Jarvis Cocker’a yıllarca yakalayamadığı ve yıllarca kurtulamayacağı tantanalı bir şöhret bahşeden şarkı, kalitesiz bir klavyeyle ortaya çıkarılmış basit hatta ilk bakışta uyduruk görünebilecek bir riff üzerine yazılmasına rağmen son derece…
Rage Against the Machine ile 1990’ların sonunda, liseye başlarken tanıştım. O zamanlar yaptıkları müziğin politik mahiyetinin pek de farkında değildim, sonradan tekrar ve tekrar dinledikçe keşfettim. Kendi adlarını taşıyan olağanüstü ilk albümleri 1992’de yayımlanmıştı. Albümün kapağında Vietnamlı Budist rahip Thich Quang Duc’un 1963’te Saigon’un işlek bir caddesinde kendini yakarken çekilmiş ünlü fotoğrafından bir kesit yer…
Heinrich von Kleist’ın Michael Kohlhaas adlı novellası, yazıldığı 1810’dan bugüne adalet talebinin müesses nizam ve kanunları karşısındaki sarsılmaz haklılığının ve yakıcı kudretinin en radikal ifadelerinden biri olmayı sürdürüyor. Reformist Martin Luther’le aynı dönemde yaşamış ve kararlılığından taviz vermeyen asi Kohlhaas’ın hikayesi, 16. yüzyılın karanlığını gerçeklikten hiç uzaklaşmadan yansıtıyor. Michael Kohlhaas'ın yeni bir çevirisi Telemak Kitap…
Bundan 20 yıl önce gösterime giren Sil Baştan (Eternal Sunshine of the Spotless Mind, 2004) hafıza ve kayıp temaları etrafında dolaşan, akıllara durgunluk veren, gerçeküstü bir aşk hikayesiydi. Michel Gondry’nin yönettiği ve Charlie Kaufman’ın senaryosunu yazdığı film, gişede büyük başarı elde etti ve 77. Akademi Ödülleri’nde “En İyi Özgün Senaryo” ödülünü kazandı. Dahası, 20 yıl…
Yürüyoruz tekinsiz bir yolda. Her an bilinmedik, tuhaf, tehlikeli kimi yaratıklar çıkabilir karşımıza. Her an tökezleyebilir, düşebilir, yerlerde sürünebilir, bir bataklığa gömülebiliriz. Altımızda üstümüzde, yanımızda yöremizde her an yeni varlıklar, tuhaf oluşumlar belirebilir. Yer yarılabilir, otlar ayağımıza dolanıp bizi derinlere doğru çekebilir, önümüzdeki su birikintisi birden bütün ufku kaplayabilir, düz ovada tümsekler belirebilir, ağaçlar tepemize…
Ulus Baker’in “Neden Godard’la uğraşıyoruz?” sorusuna verdiği ilk yanıt şudur: “Çünkü amaç ‘politika üstüne’ ya da ‘politika konulu’ film yapmak değil, politik filmi politik yapmak.” Ama yazımızın konusunu Godard değil iki Finlandiyalı adam oluşturduğu için, biz Baker’in bu sözleri Aki Kaurismäki için söylediğini varsayacağız. Zaten Godard ile Kaurismäki arasında pek önemli farklar da yok. Yalnızca…
Adsız Sansız Bir Jude romanının kahramanı Jude Fawley Oxford’un Jericho olarak bildiğimiz, o zamanlar üniversitenin bakım ve onarım işleriyle meşgul bir zanaatkar ve esnaf topluluğuna ev sahipliği yapan Beersheba bölgesinde yaşamaya başlar. Kısa süre içinde, üniversitenin var ettiği entelektüel üstyapının maddi temelinin kendisi ve diğer zanaatkarlar olduğunu, üniversitenin onlarsız var olamayacağını fark eder: Jude’un deyimiyle,…
Nasıl yazar olunur? Cevap: Yazarak. Bu cevabın ne kadar gücendirdiğini, bezdirdiğini ve duymazdan gelindiğini bilmek insanı hayrete düşürüyor. Yazarlar bile böyle hissedebiliyor, inanın bana. Bu, insanın yüzleşmek istemediği Korkunç Gerçekler’den biri. En çok başvurulan kaçamak taktik, yazar adayının “anlatmaya başlamadan önce tecrübe kazanmalıyım” demesidir. Elbette, gazeteci olmak istiyorsanız öyledir. Ama ben gazetecilik hakkında hiçbir şey…
Küçük Prens, 6 Nisan 1943'te ilk kez yayımlandığında bugün en ünlü ve sevilen eseri olmasına rağmen Antoine de Saint-Exupéry için bir tür sapma gibi görünüyordu, yazar daha önce bir çocuk hikayesi yazmamıştı. Fransız pilot ve yazar halihazırda bir edebiyat yıldızıydı, 1931’de yayımlanan ilk romanı Gece Uçuşu’yla Fransa’nın saygın edebiyat ödüllerinden Prix Femina’yı kazanmıştı. Yakın dostu…
Medeniyetimizde örüntü tespitinin önemli bir yeri var. Zaman ve coğrafyada tesadüf eden, tekrar eden şeyleri tespit etmemiş olsak mesela, düzenli tarım mümkün olmazdı. Yağmurlar ne zaman yağıyor, kış ne zaman başlıyor, karakış ne zaman bitiyor, filizkıran fırtınası ne zaman oluyor bilmesek örneğin, Anadolu’da ve Mezopotamya’da büyük kitleleri besleyecek noktaya gelmek mümkün olmazdı. Tarım devrimini “kocakarı…
Jean-Luc Godard’ın Serseri Âşıklar (À bout de souffle, 1960) filmi 16 Mart 1960’ta sinemada ilk kez gösterildiğinde, salondakilerin çoğu sinema tarihinin dönüm noktalarından birine tanık olduklarını muhtemelen bilmiyorlardı. Henüz gösterime girmeden Godard’a “geleceğin auteur’ü” unvanıyla Jean Vigo Ödülü’nü kazandıran film, Fransız Yeni Dalgası’nın dünya genelindeki etkisini büyüten filmlerden biri olacaktı. ABD’li film eleştirmeni Roger Ebert’in…
ABD’deki polis şiddetini ve sosyal adaletsizliği protesto etmek üzere, ulusal marş okunurken ayakta duran takım arkadaşlarından farklı olarak oturmaya karar veren Amerikan futbolu oyuncusu Colin Kaepernick, protestosunu açıkladığı basın toplantısında Fidel Castro ile Malcolm X’in fotoğrafının bulunduğu bir tişört giymişti. Colin Kaepernick, protestosunun ardından kara listeye alındığı için maalesef beş yılı aşkın süredir hiçbir takımda…
6-30 Haziran tarihleri arasında Meclis-i Mebusan Caddesi, numara 31’de yer alan Merdiven Art Space, Ateş Alpar’ın Hasankeyf özelinde eko-yıkım pratiklerine yakından temas eden sergisine ev sahipliği yapıyor. Fotoğrafçı ve akademisyen Ekmel Ertan’ın küratörlüğünde düzenlenen sergi vesilesiyle, Alpar’la sanat pratiğinin oluşum sürecini, sanat ile toplumsal alan arasındaki zigzaglı ilişkiyi konuştuk. Öncelikle yıllara yayılan fotoğrafçılık pratiğini aktivizmle…
Virginia Woolf, vitrinlere bakmak hakkında bir şeyler biliyordu. Romanlarındaki karakterler “dükkan sahiplerinin vitrinlerinde taklit ve gerçek elmaslarla uğraştığını” (Mrs. Dalloway), vitrinlerin “parıltılı zincirlerle, pırıl pırıl parlatılmış deri çantalarla dolu” (Gece ve Gündüz) olduğunu görüp dururlar. Dalgalar romanında, tüketim kültürünün bu parıltılı tapınakları Bernard’ı bunaltır, yürürken kendi listesini yapar: “merak, açgözlülük, tutkuyla kendiliğinden ve ilgisiz, uykudaymışçasına…
Maurizio Lazzarato tarihin bir yerinde çıkıp Marcel Duchamp üzerine bir kitap yazdı. Kapitalizme karşı ses çıkarmanın kaydını tutarken, bir eleştiri manevrasını da okurlara sunuyor. Lazzarato’nun her zamanki az ve öz konuşan tavrıyla bu kitapta da karşılaşıyoruz: Teorinin sıcak akıntılarındaki büyüleyici etkidense, pratik yaşamın içindeki jestlere daha fazla kapı aralıyor. Kitap, Lazzarato’nun Duchamp’ı yorumlamasını değil Duchamp’a…
Mindfulness, Oprah Winfrey ve Goldie Hawn gibi ünlülerin de desteğini alarak anaakıma yerleşti. Meditasyon koçları, keşişler ve nörobilimciler Davos’a giderek Dünya Ekonomik Forumu’na katılan CEO’lara konunun inceliklerini anlattı. Mindfulness hareketinin kurucuları bir tür misyonere dönüştü. Bilim ve meditasyonu bir araya getiren bu öğretinin evrensel ya da küresel bir rönesansı tetikleme potansiyeli taşıdığını söyleyen Mindfulness Odaklı…
I: ARZU Uzun zaman önce biriyle tanışıp hayatımızın sonuna kadar birlikte yaşadığımızı hayal etmiştim. Üstelik bir hayat da değil, birkaç hayat. Hatta bir kez değil, birkaç kez. Bu muhterem beyefendi Portland’da avukatlık yapıyordu. Biri protesto gösterisi olacağını söylediği için ofisine gitmiştim. Protesto filan yoktu. Kendimi bu adaçayı yeşili polar yelekli avukatla bir toplantı salonunda otururken…
Maraş merkezli depremlerden etkilenen on binlerce insanın temel ihtiyaçları hâlâ karşılanamamışken, alelacele "yeniden inşa" projeleri planlanıyor. TMMOB Şehir Plancıları Odası, yıkılan kentlerin neden bir yılda inşa edilemeyeceğini anlatıyor. Kentler yüzyıllarca süren sosyal, kültürel, siyasal etkileşimlerin ve toplumsal inşa süreçlerinin ürünleri olarak ortaya çıkarlar. Kent kültürü, kent kimliği, kentlilik bilinci, kente karşı hissedilen aidiyet, kentsel bellek gibi kavramlar…
Gün geçmiyor ki gazetelerde, televizyonlarda veya haber akışlarımızda uykuyla ilgili yeni bir haber yer almasın. Uyku her yerde karşımıza çıkıyor. Bize durmadan ne kadar uykuya ihtiyacımız olduğu, uykumuzu almazsak neler olacağı ve yorgun çalışanlar yüzünden ekonominin ne kadar zarar ettiği anlatılıyor. Uyku uzmanları sanki yeni bir “felsefe taşı” bulunmuş gibi tavsiyelerini ve görüşlerini sıralıyor, uyku…
Netflix’in 2023 yapımı dizisi Beef’i izliyorum. Trafikte başlayan, birtakım kişisel, toplumsal, sınıfsal dertlerle katmerlenen bir kavgayı anlatıyor. İki kişi birbirine giderek daha da kuruluyor, kuruldukça diğerinin hayatına daha da dahil oluyor, dahil oldukça kendi hayatının dizginlerini daha da kaybediyor. İlk bölümün sonunda biri diğerinin evine giriyor, tuvaletin her yerine güzelce çişini yapıp kaçıyor. Kaçarken yüzünde…
2000’lerin ilk on yılında Türkiye güldürüsünün altın anahtarını elinde bulunduran komedyenlerin şimdilerde peş peşe andropoza girmesinin ardından, mizah kendini derin bir fetret döneminin ortasında buldu. Eskinin ağır topları çaresiz çırpınışların eşlik ettiği bir zindelik gösterisi içinde acıma duygusu uyandırırken yeni figürler de bu yarı-anarşi ortamının kaosundan istifade ederek piyasada kendine bir yer edinmeyi arzuluyor. Önce…
vesaire, 2024’te 10. yaşını kutluyor. Yayımlayacağımız birkaç yazıyla vesaire'nin kuruluş amacını, geçmişten günümüze ne yapmaya çalıştığını, gelecekte neye dönüşmek istediğini inceleyeceğiz. Böylelikle son on yılın kültür ve yayıncılık hayatına kısa, küçük ölçekli bir bakış atabilmeyi de umuyoruz. İyi okumalar dileriz. Birinci sınıf öğrencilerine verdiğim Debates in Media Studies [Medya Çalışmalarındaki Tartışmalar] dersi, Adorno ve Horkheimer…
Burnumun, kollarımın, bacak boyumun, memelerimin hepsinin birbirine göre orantısızlaşmaya başladığı, fikirlerin ve beğenilerin kalıcığına yürekten inandığım, daha fenası onları ifade edişimin özüne yetişkinlere karşı bir inat yerleştiğinden, sevilmenin zor olduğu bir yaştayım. 14 yaşındayım. Yan komşumuz dünyalar tatlısı bir teyze ve o yıllarda 22-23 yaşında olan yeğeni. Evlerine internet bağlattıkları için, ömrünü yeğen sevgisine veren…