Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
"Sanatı nasıl değerlendiriyoruz, herhangi bir sanat eserini sevmemize ya da sevmememize neden olan şey nedir?" gibi sorular uzun zamandır kafamı kurcalıyor. Yüzeysel sanat eleştirisi hakkında vardığım eksik ama iş görür sonuç şu: kişisel deneyimlerimiz, yetiştirilme tarzımız ve sosyal, politik, ekonomik, etnik, dini ve cinsel kompozisyonumuz temelinde "bize konuşanı" seviyoruz. Eserin yeniliğinden kaynaklı içsel önyargı bariyeri…
“iPhone’umdan gönderildi” cümlesi hiç bu kadar tüyler ürpertici olmamıştı. Baby Reindeer, Richard Gadd’ın çalıştığı barda tanıştığı Martha adında orta yaşlı bir kadın tarafından takip edilme deneyimini anlattığı, dehşet verici olduğu kadar büyük beğeni toplayan tek kişilik oyununun Netflix uyarlaması. Martha, Donny’nin (Richard Gadd’ın alter egosu) e-posta adresini ele geçirir, her gece durmadan bazen tutarlı, bazen…
Sosyal medya tüm işlevlerinin yanı sıra devasa bir oyun alanı. Menemen anketleriyle, “Hangi rock grubusun?” testleriyle, Twitter’daki “Beğen, hakkında anonim yorum yapayım” ya da Ekşi Sözlük’teki “Üstteki yazara bir mesaj bırak” etkinlikleriyle sınırsız vakit geçirebilme imkanı, sosyal medyanın temel eğlencelik boyutu. Bu oyun tiplerinden biri ve şu sıralar belki de en popüleriyse “O mu, bu…
Eskişehir’de gözü dönmüş bir saldırganın kafasında kask, elinde balta, yüzünde maske ve üzerinde hücum yeleğiyle etrafa saldırması kamuoyunun tepkisinin ardından olayın bazı yönlerinin fazlaca vurgulandığı ama bazı kısımlarının da manipülatif şekilde görmezden gelindiği büyük bir toplumsal infiale dönüştü. Bu vaka sosyal medyada, haber portallarında ve gündelik sohbetlerde tartışılırken, tartışmaların odağı neredeyse bütünüyle video oyunlarına kaymış…
Türkiye’de Instagram’a erişim 2 Ağustos itibarıyla hiçbir açıklama yapılmadan engellendi. Bunun üzerine başta Twitter (X) olmak üzere diğer sosyal medya mecralarında yasağın nedeniyle ilgili iddialar ve spekülasyonlar dolaşmaya başladı. Yasağın Hamas lideri İsmail Haniye’nin öldürülmesi üzerine Türkiye’de Haniye için milli yas ilan edilmesinin üstüne gelmesi, Instagram yasağının milli yasla ilintili olduğu iddiasının güçlenmesine yol açtı.…
İnsanların dile getirmekten kendilerini alamadıkları en içi boş ifade nedir? Ben, herhalde “seyahat etmeyi seviyorum” derdim. Bu cümle karşınızdaki kişi hakkında pek de bir şey söylemez çünkü hemen herkes seyahat etmeyi sever. Ama insanlar seyahat etmeyi sevdiklerini söyler dururlar, nedense hem seyahat ettikleri hem de seyahat etmeyi dört gözle bekledikleri için kendileriyle övünürler. Seyahat etmeyi…
Burnumun, kollarımın, bacak boyumun, memelerimin hepsinin birbirine göre orantısızlaşmaya başladığı, fikirlerin ve beğenilerin kalıcığına yürekten inandığım, daha fenası onları ifade edişimin özüne yetişkinlere karşı bir inat yerleştiğinden, sevilmenin zor olduğu bir yaştayım. 14 yaşındayım. Yan komşumuz dünyalar tatlısı bir teyze ve o yıllarda 22-23 yaşında olan yeğeni. Evlerine internet bağlattıkları için, ömrünü yeğen sevgisine veren…
vesaire, 2024’te 10. yaşını kutluyor. Yayımlayacağımız birkaç yazıyla vesaire'nin kuruluş amacını, geçmişten günümüze ne yapmaya çalıştığını, gelecekte neye dönüşmek istediğini inceleyeceğiz. Böylelikle son on yılın kültür ve yayıncılık hayatına kısa, küçük ölçekli bir bakış atabilmeyi de umuyoruz. İyi okumalar dileriz. Birinci sınıf öğrencilerine verdiğim Debates in Media Studies [Medya Çalışmalarındaki Tartışmalar] dersi, Adorno ve Horkheimer…
2000’lerin ilk on yılında Türkiye güldürüsünün altın anahtarını elinde bulunduran komedyenlerin şimdilerde peş peşe andropoza girmesinin ardından, mizah kendini derin bir fetret döneminin ortasında buldu. Eskinin ağır topları çaresiz çırpınışların eşlik ettiği bir zindelik gösterisi içinde acıma duygusu uyandırırken yeni figürler de bu yarı-anarşi ortamının kaosundan istifade ederek piyasada kendine bir yer edinmeyi arzuluyor. Önce…
Netflix’in 2023 yapımı dizisi Beef’i izliyorum. Trafikte başlayan, birtakım kişisel, toplumsal, sınıfsal dertlerle katmerlenen bir kavgayı anlatıyor. İki kişi birbirine giderek daha da kuruluyor, kuruldukça diğerinin hayatına daha da dahil oluyor, dahil oldukça kendi hayatının dizginlerini daha da kaybediyor. İlk bölümün sonunda biri diğerinin evine giriyor, tuvaletin her yerine güzelce çişini yapıp kaçıyor. Kaçarken yüzünde…
"Allah aşkına! Biz biraz önce ne yaşadık?" Dün akşamki oynanamayan maçın yorumcusu, eski futbolcu ve teknik direktör Reha Kapsal, karşılaşma tatil edildikten sonra bu soruyu sordu. Ardından sürekli kendisini tekrar ederek ateşli bir şekilde Fenerbahçe’nin maçı oynamama kararını eleştirdi. Öncelikle Türkiye futbolunda herhangi bir şeye hâlâ şaşırabiliyor olmak ilginç tabii. Yani dün akşama kadar her…
18 Aralık 2023 tarihinde gösterilmeye başlayan ve yayınlanmasıyla büyük tartışmalara sebep olan Kızıl Goncalar dizisi hem izleyiciden gördüğü ilgiyle hem de maruz kaldığı sansür ve engelleme girişimleriyle gündem oldu. Dizinin yarattığı bu çatışmalı etki nereden geliyor, bu durum bize ne anlatıyor? Açıkçası, popüler kültür ürünlerinden yakın okumalar yaparak, hikaye ayrıntılarını ve estetik tercihlerini çözümleyerek, anlatısının…
Yakın zamanda Twitter’da 90 kuşağının Avrupa Yakası’nı, 2000 sonrası kuşağın da Yalan Dünya’yı özlemle izlediğinden konu açılmıştı. Memleket gerçekliğine biri on, diğeri yirmi sene uzak olan bu diziler, her kesimden tanıdık karakterleriyle Türkiye’nin “nispeten” şimdikinden daha yaşanabilir bir halinin hatırası işlevini görüyor. Her kuşağın kendinden on sene öncekine hasret ve gıptayla bakması başlı başına üzülmek…
Sosyal medyada çokça karşılaştığımız etkili yorumların dayandığı temel ilkeleri kayda geçirmek artık kaçınılmaz bir zorunluluktu. Bu yazıyı, bize bu ilkeleri öğreten yorulmak bilmez ruhlara ithaf etmekten başka çaremiz yok. Ne de olsa, teori pratikten doğar ve yine pratiğe ışık tutar. Sosyal medyada nasıl etkili yorum yapılır? 7 maddede açıklıyoruz, buyursunlar. 1. Gönderinin tamamını veya ilgili…
Türkiye’de herkes her şeyi anında unutmaya meyilli olsa da geçmiş bir türlü geçmeyen bir hastalık gibidir, semptomlarını durmadan tekrarlar. Davalar zamanaşımına uğrasa da, insanlar zorla kaybedilse ve faili meçhul cinayetlere kurban gitse de genelde konuşulmayan karanlık siyasi geçmişimiz çatıdan damlayan su veya duvarda beliren çatlak gibi hayatımıza sızar. Böylece geçmiş hiç geçmez, gelecek de gelmez.…
Ricky Gervais’in yeni gösterisi Armageddon, 2023 bitmeden Netflix kataloğuna eklendi. En azından benim sosyal medya akışıma düştüğü kadarıyla pek de beğenilmedi. Örneğin komedyen Baturay Özdemir, woke (ayık) kültürü yüzünden Gervais’in her şakadan önce icazet almak mecburiyeti hissettiğini söyledi. Meselenin woke kültürü olmadığını belirterek Gervais’in artık komik olmadığını savunanlar ya da tavrını, ele aldığı konuları eleştirenler…
“...Müeyyideler gevşektir; herkes korkmalıdır, ama ceza da uygulanmamalıdır. Müeyyideler hayatı zehir edecek kadar korkutmalıdır; ama isyan ettirecek kadar kesin olmamalıdır. Neyin ne olduğu, hangi suçun cezası ne kadar bilinmemelidir. Fakat herkes her an suç işlediğini hissetmelidir ki başkaldırmasın. Her zaman, suç işlediği halde kendisine taviz verildiğini hissettiği için başı önünde dolaşır insanımız. Bizim ‘ilk günah’ımız…
“Gerçek aşk, birlikte takılacak bir arkadaş veya sadece sohbet etmek… Aradığın şey ne olursa olsun, onu senin için bulacak bir flört uygulamasına ihtiyacın olacak. Ayrıca flört dünyasında her şey siyah ve beyaz kadar net değildir. İşte bu yüzden, Tinder'daki dostların sana hayatını kolaylaştıracak özellikler sunuyor. Online flörtleşmek hiç bu kadar kolay olmamıştı.” Dünyanın en popüler…
Okuduğum kitabı ya da izlediğim diziyi unutmam çok zaman almıyor. En sevdiğim diziyi sorsanız bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda HBO yapımı ve birkaç klişe sitcom sayabilirim, fazlası çıkmaz. Succession’ın son sezonunu bu denklemin dışında bırakırsak, Fleabag zihnimin içinde oynayıp duran tek yapım olabilir. İngilizcede bu türden durumlar için “living rent-free in someone’s mind” gibi bir…
Tatmin duygusunu en çok yaşadığımız, kişisel sorunlarımızın aynası Instagram videoları kendimizden bir parça bulduğumuzu düşünüp birileriyle paylaşmaya değecek kadar gerçek mi? Yoksa anlık uyaranlarla geçmişten anımsadığımız mutsuzlukları kendini gerçekleştiren kehanet gibi sahici dertlere mi dönüştürüyoruz? İçinde yaşadığımız çağın lanetlerinden biri, "iyileşme" kavramının yüzeysel biçimde dijital ekranlara sıkışıp kalması olabilir. İyi olduğunu belirtmeyenlerin kötü olduğunu varsaydığımız…
Bir grup arkadaş dünyanın sonuna dair konuşuyorduk. Haberi aldın, bildiğin anlamıyla Dünya (ya da medeniyet) sona erecek. Ne yaparsın, nereye gidersin, kimin yanında olmak istersin? Kendimden emin şekilde verdiğim "Bir biyolog bulurum!" cevabı, sonraki yıllarda alay konusu olacaktı. Doğrusu, nasılını pek düşünmemiştim. Biyolog nereden bulunurdu, bulduktan sonraki adım ne olmalıydı, biyologlar benim onları bulmamı mı…
HBO yapımı Succession dizisinin sondan bir önceki bölümündeki cenaze töreninde “sevgili, dünya tatlısı babasına” methiyeler düzen Siobhan Roy, dizinin dört tektonik sezonu boyunca onu beyhude bir varlık haline getiren kalıbı ustaca tekrarlıyor: gerçeğin kıyısına dek parmak uçlarında ilerliyor, ancak gerçeğin karşısında gözlerinin kamaşması nedeniyle geri çekiliyor. Shiv’in hatırladığına göre, çocukken kardeşleriyle birlikte bazen babasının ofisinin…
İngilizcede "The future is now" diye bir ifade var, "Gelecek şimdidir," ya da "Gelecek çoktan geldi," diye Türkçeleştirmek mümkün. Nereden çıktığı tam bilinmiyor, ilk kullanımı kimileri tarafından 1955 yapımı bir belgesele, kimileri tarafından da Neuromancer’ın yazarı, steampunk’ın babası William Gibson’a atfediliyor. Yalnız bir konuda herkes hemfikir: Gelişkin ve çığır açıcı teknolojilerin art arda önümüze sürüldüğü…
Avukatlık lisansı askıya alınmış, meteliksiz kalmış bir savunma avukatı, ölen ağabeyinin kurduğu köklü hukuk şirketinin toplantı salonunda oturmaktadır. Yönetim kurulu üniversite bursu için başvuranlarla mülakat yapmak üzere toplanmıştır, aralarında mağaza hırsızlığından sabıkalı genç bir kadının da bulunduğu birkaç etkileyici aday görürüz. Oylama sonuçlandığında, avukat kötü haberi vermek üzere kızın peşinden koşar. Hiç sözünü sakınmadan, “Alamadın,”…
Pulvis et umbra sumus (Toz ve gölgeden ibaretiz) Lütfen diziyi izlemeden bu yazıyı okumayın. Sık sık yerli dizi izleyen biri değilim. Beğenmediğimden değil, vakitsizlikten daha ziyade. Fakat yurtdışında yaşayan herkes gibi, Türkçe konuşulduğunu duyma arzusuyla ara ara bir dizi bulur art arda izlerim. Hiçbir beklentim olmadan yöneldiğim Kızılcık Şerbeti beni yarım saat içinde kendine bağladı.…
Mazi sayfasını kapatmayı bilemeyen bir toplumuz. 90’lar Türkçe pop dinlemeyi, eski siyasi liderlerin efendiliğini övmeyi, teknolojisiz günlerin samimiyetini özlemeyi bir türlü bırakamıyoruz. Hayatımız giderek kötüleştiğinden midir bilinmez, balık hafızamıza rağmen her sene bir önceki seneyi daha yakıcı bir hasretle anıyoruz. Hâl böyleyken memleketin gençleri dahi “Ah, nerede o eski günler!” diye hüzünlenmiş olmalı ki, yakın…
Katar, nihayet istediğini elde etti. Başparmak şeklindeki bir yarımadadan oluşan bu küçük çöl devleti, dünyanın en popüler spor etkinliği olan Dünya Kupası’nı düzenlemeye 2009’da beklenmedik biçimde aday olduğunda dünya genelinde tanınmaktan fazlasını istemiyordu. Turnuvaya ev sahipliği yapması, kimsenin hayal edemeyeceği kadar pahalıya mal oldu: servete, zamana, can kayıplarına. Ancak pazar gecesi havai fişekler Lusail şehrinin…
Henri Lefèbvre, mimarların ve plancıların alana dayanan meselelerde uzman addediliyor olmasının bir yanılsama olduğunu söylemişti. Bin bir zahmet ve ekonomik kaygılarla yıllar içinde planlanan taslaklar, planlar, aslında kenti oluşturan, kendi bütünlüğüne kavuşturan ana etkenler olmaktan ziyade bir aracı işlevi üstlenirler. Çünkü kent devinim halinde bir oluşumdur, kendini anbean yeniden üretir. Kentin devinim hâline bir de…
Umberto Eco’ydu sanırım, yazarların sadece alışveriş listelerini kendileri için yazdığını söylüyordu. Hâlâ hayatta olan popüler bir ismin otobiyografisi üzerine bir şeyler söylemenin, hele ki sözün sahibi psikolog kimliği taşıyorsa, tehlikeli bir yanı olduğu aşikâr: Kimsenin hayatını masaya yatırıp uyduruk bir analize tabi tutmak haddim değil, arzum hiç değil. Ama nihayetinde bir şey okudum, okuduklarım bende…
Malum, şu sıralar Birleşik Krallık’ın gündemini meşgul eden başka bir mesele var. Bu yazıda ise merceği geçen ay, daha doğrusu her yıl ağustosta düzenlenen bir etkinliğe, Notting Hill Karnavalı’na çevireceğiz. Yaklaşık iki milyon kişinin katıldığı, elli binden fazla performansçının, kırk binden fazla gönüllünün ve yüzlerce geçit töreni aracının yer aldığı festival, günümüzde şehrin en büyük…
Mutfak, toplumların manevi bünyesi üzerine sürülmüş bir cila, bir renk gibidir. Bu renk, doku ve ruh ne denli iyi korunursa o kültür bazen başvurulan bir reçeteden ziyade doğrudan günlük yaşamın bir tezahürü olur. Türk mutfağı evrensel kültürde pusulasını kaybetmiş, olduğu yere saplanıp kalmış, hâlâ bulunup parlatılmayı bekleyen bir cevher. Tencerelerin, kazanların, çömleklerin, odun ateşinin harlayıp…
İyi bir vesaire okuruysanız, Netflix’in yerli yapımlarının bizden geçer not alamadığının farkında olabilirsiniz. Aslına bakarsanız, Netflix’in iki saatlik reklam videosu tadındaki içeriklerine kafa yormaktan vazgeçmek üzereydim. Ancak meselenin “spiritüel deneyim” adı altında neredeyse “üfürükçü hoca” övgüsüne varabileceğini ben bile hayal etmemiştim. Bu nedenle Zeytin Ağacı adlı dizinin oyuncu seçiminden hikâyesine kadar anlamsız ve başarısız yanlarını…
Onur Saylak ve Hakan Günday’ın ortak yapıtı Uysallar, gerek ikilinin daha önceki çalışmaları sebebiyle gerekse de oyuncu kadrosuyla dikkatleri üzerine çekti. Kadrosunda Öner Erkan, Songül Öden, Haluk Bilginer, Uğur Yücel, Nezaket Erden, İbrahim Selim ve Erdem Şenocak gibi beğendiğim birçok oyuncu olduğu için diziyi çıktığı gün izlemeye başladım. İçeriğe girmeden önce, izninizle, biçimsel bir eleştiriyle…
Pera Palas’ta Gece Yarısı, günümüzde yaşarken kendini bir anda 1919’da bulan bir gazetecinin hikâyesini anlatıyor. İzlemeye başlarken seyirci bunu zaten biliyor, nitekim hikâye baştan itibaren bir zaman yolculuğu olarak, esas olayın 1919’da geçeceği vaadiyle tanıtılmış. Buna rağmen senaryo mantığı gereği, alıştığından farklı bir gerçeklikle karşı karşıya kalan karakterin bu uyumsuzluğa şaşırdığını görmemiz şart. Dizide de…
Hayatımın büyük bölümünü sanal dünyalarda harcadım. 6 yaşından beri bilgisayar oyunları oynuyorum, bir Y kuşağı mensubu olarak ergenliğimden beri internette yaşıyorum, 16 yıldır oyunlar ve oyun kültürü hakkında haberler hazırlıyorum. Sanal politikaları, dostlukları ve rekabetleriyle dijital evrenin dışındaki her şey kadar gerçek, çevrimiçi uzay oyunu EVE Online oyuncularının yıllık buluşması için İzlanda’ya gittim. Sanal dünyada…
Bir tarafta sahip oldukları tüm imkânlara rağmen kültürel iktidarlarını hâlâ dilediklerince kuramamış olmanın ruh hâliyle sıradan bir şarkı sözüne bile hunharca saldıran gericiler, diğer tarafta popüler kültür konuşmanın işten olmadığını düşünen ama burjuva kültürünün hegemonyasını tartışmasız kabul eden saygıdeğer gazeteci abiler, ortada kalanlar ise yine durduk yere kendilerini savunmak zorunda bırakılan kadınlar. Sanıyorum Gülşen’e kıyafetleri…
Arkadaş grubunuzda hangi Sex and the City karakteri olduğunuzu bilmiyorum, ancak bir şekilde bu dört kadına sizin de aşina olduğunuza emin gibiyim. Hatta daha da ileri gidersem dizinin muazzam başarısının büyük oranda buna bağlı olduğuna inananlardanım. 1990’ların sonu 2000’lerin başında New York’ta seks üzerine konuşmanın değerli olmanın yanında iddia edildiği gibi çağ açan bir yenilik…
Açıklama gerektirmeyecek kadar net olduğunu düşündüğüm bir meseleye dair yazı yazmak zorunda kaldığım için çok öfkeliyim, yine de buyursunlar: "Kripto sanatın çevreyle ilgili sorunları yakında çözülecek, değil mi?" diye soranlara bu yazıyı gönderebilirsiniz. Tabii bu "çevreyle ilgili sorunların", hatta kripto sanatın ne olduğunu bilmiyor olabilirsiniz. Kripto sanat (piyasada para değeri olan) "jetona" bağlanmış, blokzincirinde depolanan…
Yabancı dilde dizilere yönelik iştah kabarırken ve küresel “streaming” piyasası gitgide büyürken, altyazı çevirmenlerinin altın çağlarını yaşamaları beklenirdi. İlk 28 gününde 111 milyon izleyiciye ulaşarak Netflix’in en çok izlenen yapımına dönüşen Kore dizisi Squid Game’in yanı sıra İspanyol dizisi La Casa de Papel ve Fransız draması Lupin’e gösterilen rağbet, altyazının küresel ölçekte izleyici bulmaya herhangi…
Popüler şeyler üzerine atıp tuttuğumuz Twitter’daki kullanıcılar "Yoksa Kulüp yeni Bir Başkadır mı olacak?" diyerek uçarı hayranlıklarını konuşadursun, ben meselenin sıcağı sıcağına ciddiyetle ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Oyunculuk, sanat yönetmenliği veya sinematografi gibi zaten iyi kotarılması gereken teknik gereksinimleri bir kenara bırakırsak, Kulüp dizisini başlı başına değerli kılan şeyin konuyu ele alma biçimi olduğuna inanıyorum. Çünkü…