Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
Manzara haberleri, yazıları ve videoları, herkesin farklı nedenlerle ilgisini çekebilecek çok sayıda meseleyi kapsamaktadır. Manzara haberleri, en son gelişmeleri haber vermek için kullanılan güncel haber kaynaklarından elde edilebilir. Manzara yazıları ise, çeşitli nedenlerle ortaya çıkan manzaraların deneyimlerini konu edinen yazılar olabilir. Manzara videoları ise, insanların doğayla bağ kurmak için gözlemleri ile oluşturulan kompozisyonlar olabilir. Manzara haberleri, yazıları ve videoları, doğanın bizlere sunduğu güzelliklerin farkında olmak ve
Fotoğrafçılık, günümüz dünyasında anılarımızı ölümsüzleştirmenin en yaygın yollarından biri haline gelmiş durumda. Ancak bu sanat dalının ilk adımları, 19. yüzyılın başlarına kadar uzanıyor. Dünyanın bilinen en eski fotoğrafları, bu yolculuğun başlangıcına ışık tutuyor. 1. “Le Gras’tan Pencere Manzarası” (1826 veya 1827) Dünyanın ilk kalıcı fotoğrafı olarak kabul edilen bu eser, Fransız mucit Joseph Nicéphore Niépce tarafından çekildi. Niépce, Fransa’nın Burgonya bölgesindeki evinin penceresinden dışarıya baktığında, tarihin ilk fotoğrafını çekti. Kalay bir plaka üzerine asfalt kullanarak sabitlediği bu görüntü, sekiz saatlik bir pozlama süresi gerektiriyordu. 2. Daguerreotype: İlk Ticari Fotoğrafçılık (1839) Niépce’nin ortağı Louis Daguerre, “dagereotip” adı verilen bir yöntemle, fotoğrafçılığı
1 Resimler ve fotoğraflar en büyük bilgi kaynağımız; zaman içinde neler olduğunu onlarla iletişim kurarak anlamaya çalışırız. Biz fotoğraflara baktığımızı sanırız ama aslında onlar bize bakarlar. Manzaralardır onlar, portreler, ölü doğalar; sanki birileri bizim yerimize yaşamıştır o günleri; o patikalardan bizim için geçmiş, insanlarla göz göze gelmiş, bizim adımıza o vazonun içine bir demet çiçeği bırakmıştır. Takvimlerde görmüşüzdür onları, kartpostallarda, üçüncü hamur kitaplarımızın hayatımızı değiştirmeye yeminli ünitelerinde çıkmıştır karşımıza. Sıkıldıkça bakmışızdır onlara; ferahlatmıştır içimizi. Asla gidemeyeceğimiz, bekçileri yorgun ve sanat tarihinin depose olmuş köhne müzelerde beklemiştir bizi o resimler. İl Millî Eğitim Müdürlüğünden izin alınacaktır; yorgun bir otobüs kiralanacaktır ve
Bölüm 04, Nepal, Bhaktapur 2 Temmuz 2024 – Salı Sabah çok erken kalkıyoruz. Taksici ile sabah 04:00 buluşmak üzere sözleşmiştik. Yanımıza kahvaltı için bir şeyler alıp çıkıyoruz. Taksici otelin kapısında bekliyor. İlk hedefimiz Himalayaların da manzaraya dahil olduğu gün doğumunu izlemek. Ama hava çok kapalı. Bir umut yola çıkıyoruz. Bir saat yolumuz var. Gideceğimiz yer Narangot Köyü. Güneş doğmadan varıyoruz fakat tahmin ettiğimiz gibi bulutlardan sisten dağlar görünmüyor. Ama manzara harika. Katmandu vadisi kenarındaki bu yüksek manzara tepesinden, her şey yolunda olsaydı Everest dahil Himalayaların sekiz tepesini de görebilecektik, olmadı. Bir iki tepenin ucu ile idare ediyoruz. Güneş hiç yok
Fotoğraf sanatçısı Müjgan Culfa’nın Zamansız isimli sergisi, Kamil Fırat küratörlüğünde Beyoğlu Belediyesi İstiklal Sanat Galerisi’nde. Sanatçı Doğu Ekspresi’nin penceresinden yakaladığı anlarla bir yandan yol kavramını sorgularken diğer yandan iz bırakan hafızanın peşinde… 15 Mayıs-8 Haziran 2025 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak olan sergi, Doğu Ekspresi’nin izinde, modern zamanın hızına direnen Anadolu’nun dinginliğine bir davettir. Bu görsel anlatı, siyah-beyaz ve renkli fotoğraflardan oluşuyor. “Yol üzerine o kadar söz, şiir, şarkı, türkü var ki… Ben de ‘yol’u kendi ifade yöntemlerimle anlatmaya çalıştım Ortalama 24-26 saat süren Doğu Ekspresi ile köklerime doğru yolculuk yaparken trenden gördüğüm manzaralar karşısında, bir film sahnesindeymişim gibi, kendimi pencereden
Elimizde mozaikler, ters perspektif; eski bir Bizans resminden sökülmüş gibi. Yakınlaştıkça uzaklaşıyor, çözdükçe karışıyor. John Berger’den çok önce, üzdüğü kadınlar ona “istilacı” adını takmışlardı. Picasso’nun gözünün görebildiği bütün kıyıları alma tutkusu vardı. İyi ki, yalnızca bir ressamdı. İstediği her şeyin resmini yaptı ve ünü tüm dünyayı tutmuş bir efsane olarak yapıtlarıyla bizi hayli meşgul etti. Onca geometrik formun arasından hüznü seçilen Mandolinli Kız’ı, Bask’ın incisi Guernica şehri Alman uçakları tarafından bombalandıktan hemen sonra yaptığı o büyük mahşer manzarasını; göğüsleri dışarıda çılgınca el ele koşan iki kadının yer aldığı Yarış’ı, İkinci Dünya Savaşı’nda Paris’in kurtarıldığı gün Poussin’in Pan’ın Zaferi’ni -belki de