Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
Şirket haberleri, yazıları ve videoları, her şirketin, ürünlerini pazarlama, hakkında bilgi sahibi olma ve marka bilinirliğini artırma amaçlarıyla ürettiği içeriklerdir. Şirketler, haberlerinde, ürünlerini tanıtmalarının yanı sıra, küresel ekonomik gelişmeleri ve sektöre ait diğer haberleri de paylaşmaktadır. Şirketler ayrıca, kendi konularına dair yazılar ve videolar üretmekte ve bunları sosyal medyada paylaşmaktadır. Yazılar, genellikle şirketin ürünlerini ve hizmetlerini tanıtmaya yönelik olarak oluşturulurken;
Türk firmaları, yüksek potansiyelli pazarlara açılmak için cesur adımlar atıyor. Ancak küresel başarı, yalnızca ürün veya pazar stratejisiyle değil, şirketin içsel dayanıklılığıyla mümkün. Bu makale, ihracatta sürdürülebilir büyümeyi sağlayan kurumsal dönüşüm modelini inceliyor.
2020 yılından itibaren gerçekleşen pandemi, savaş, enflasyon, ticaret savaşları ve diğer bölgesel belirsizlikleri dikkate alırsak birçok şirketin risk azaltmak adına başka sektörlere geçmeyi planlamasını anlayışla karşılayabiliriz. Bu değişim, kimi zaman içerisinde bulunduğunuz sektörün daralmasından etkilenmemek adına çeşitlendirme amacıyla yapılan bir değişim iken (daralan ot
Kurumsal dünyada itibar, uzun vadeli başarı için belki de en kritik sermaye haline geldi. Müşteriler, yatırımcılar, iş ortakları ve hatta çalışanlar, şirketlerin güvenilirliğini ve kalite anlayışını sorguluyor. Peki şirketler itibarlarını nasıl güvence altına alabilir? ISO sertifikaları bu noktada devreye girer.
Önde gelen teknoloji firmalarından birinde yönetici olan Sunil, alçak gönüllüğüyle tanınırdı. Başarılarını nadiren sahiplenir, övgüyü ekibiyle paylaşmayı tercih ederdi ve bir karar almadan önce her zaman ekibiyle uzlaşmaya çalışırdı. Bu yaklaşımı olumlu bir ekip ortamı yaratsa da özellikle kritik karar anlarında kararsızlık algısına neden oluyordu. Bu durum, tam bir uzlaşı olma
Siber güvenlik artık sadece teknik bir mesele değil; doğrudan liderlik meselesi. Şirketler yüksek bütçeler ayırıyor, en güncel güvenlik çözümlerini satın alıyor, prosedürleri harfiyen uyguluyor. Raporlar düzenli hazırlanıyor, risk matrisleri yönetim kurullarına sunuluyor, uyum kontrolleri eksiksiz yapılıyor. Kağıt üzerinde her şey yolunda görünüyor.
Zorlaşan piyasa koşulları şirketler için tam bir direnç testi oluyor. Şartlar olumluyken, iyi ya da kötü tüm şirketler işliyor ama şartlar olumsuzlaştığında bazı şirketler hala yoluna devam edebilirken bazı şirketler zora düşüyor hatta kapanıyor.
2024’te yapılan küresel bir ankete göre şirketlerin yüzde 68’i, güvenlik kaygıları nedeniyle inovasyon projelerini ertelediğini kabul ediyor. Bu veri, iş dünyasının derin bir ikilemini gözler önüne seriyor: İnovasyon hız ister, güvenlik ise çoğu zaman yavaşlatıcı bir bariyer gibi algılanır.
Daralan ekonomilerin iş dünyası üzerindeki etkileri ve şirketlerin karşılaştığı zorluklar son yıllarda her sektörde kendini göstermeye başladı. Azalan bütçeler, artan rekabet ve piyasaların belirsizliği şirketlerin birçok stratejik kararını etkiledi. Bu süreçte işe alım süreçlerinin genellikle ilk kısılan bütçelerden biri olduğunu görüyorum. Oysa ki doğru işe alımın sadece mali
Tarih boyunca liderler, içinde bulundukları dönemin koşullarına uyum sağlayarak yöneticilik sergilemişlerdir. Hangi kültürel ya da coğrafi toplulukta olursa olsun, güven inşa etmek, takipçilerini harekete geçirmek, etkili iletişim kurmak ve dönemin imkanlarını (özellikle teknolojiyi) verimli kullanmak liderliğin temel taşlarını oluşturmuştur.