Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
2000’li yılların ortasından beri kafamızı yastığa koyup tavanı izlediğimiz her anda kaliteli ve bizleri düşünmeye sürükleyen şarkı sözleriyle zihnimizin karanlıklarını aydınlatan Kayra’yla siz mahaledebiyat.com okurları için bir söyleşi yaptık. Söyleşimize…
Günümün nasıl geçtiğini sorar hafifçe dudaklarını aralayan rüzgâr. Sonra kapımın göğsünden içeri dolar telaşla. İyice savunmasız bırakır kalp atışlarımı. Düşlediği şey aşk, düşündüğü şeyse paylaşmaktır sadece. Öyle ya, âşık biri, neden kendisini savunsun ki? Anlatamam o güzel bakan gözlere, onu sevmeye hevesli birisinden daha korkunç bir şey olmadığını yeryüzünde. Anlatamam onu koruyacak kadar ömrümün ve …
“Yeter lan!” diye bağırmıştı kadın aniden. Sonrası derin bir sessizlik ve Ayten’in etrafında kümelenmiş, bir sürü anlam arayan bakış… Onu ilk defa böyle görmenin verdiği şaşkınlık bir yana, bu kısa, kaba ve gösterişsiz isyanın arkasından ne geleceğini merak etme duygusu hâkimdi kadını seyreden gözlerde. Sonra minicik birer tebessüm kondu o yüzlere. Bardağın taştığı yere dökülen …
Bir Yılmaz Erdoğan oyunu olan Aydınlıkevler; Demet Akbağ, Salih Bademci gibi oyuncularla bizleri 70’li yılların Ankara’sına götürüyor. Dönemin yoğun siyasi atmosferinin hissedildiği bir mahalle, yoksulluk ve temel ihtiyaçlara ulaşmadaki zorluk, Ayhan ve babaannesi Zühre… Ankara’nın bir mahallesinde Zühre ve Ayhan’ın didişmeli ve zorluklar içeren günlerine dahil oluyoruz. Sürekli geçmişinden, zengin babasından, “eski Türkiye’den” bahsedip bugünkü …
Firuze Engin’in 2015 yılında kaleme aldığı Cambazın Cenazesi, küçük bir taşra kasabasında geçen bir kentsel dönüşüm hikâyesini ölüm teması üzerinden işlerken, toplumsal değerlerin yozlaşmasını mizahi bir dille sahneye taşıyor. İzmir’in yeni açılan sahnesi Tiyatro Kök 35’te Hakan Taner Yıldırım yönetmenliğinde sahnelenen oyun, hem geleneksel Türk tiyatrosunun izlerini taşırken hem de modern sahneleme teknikleriyle dikkat çekiyor. …
Sokağın ortasında bir süre durup cebinden çıkardığı bozuklukları evire çevire saymaya çalıştı. Üzerindeki sayılar silinmiş gibi terli parmaklarından geçerken anlamsız birer metal parçalarına dönüşmüşlerdi. Diğer cebindeki sarma sigarasından alıp yaktı. Dumanını boşluğa bırakırken çevresine bakındı. Sokağın iki yanı, tekdüze, yorgun binalarla çevriliydi. Aç olan karnı ile ruhu arasında bir seçim yapması gerekiyordu. Ya yiyecek …
Murat Mıhçıoğlu Cüsseli kel adam, gür sesini ustaca kullanarak provanın ilk repliklerini tesirli biçimde salonda çınlattı. Kırık burunlu, ince dudaklı Fransız hanım perde arkasından çıkıp geldi bunun üzerine. Alphonse Mucha imzalı afişlere yansımış zarafetiyle döktürdü dakikalarca. Derin sesli İngiliz aktör usulca belirdi ve sinemada hayat verdiği kötü adamların aksine duygulu bakışlarla katıldı provaya. Tam da …
Sadık Özkan Bu akşam da şehir tiyatrolarında son perde, Keşanlı Ali’nin bileklerine takılan kelepçeyle kapanmış, seyirciler oyuncuların performansını ayakta alkışlayarak birer ikişer terk etmişlerdi salonu. Yaklaşık bir aydır sahneleniyordu bu oyun ve her defasında Ali Efendi bambaşka bir final sahnesi yazıyordu kendi hayal dünyasında. İsim benzerliğinin dışında ortak ne çok yönleri vardı, ikisi de şehrin …
S. Deniz Kılıç Sahnenin her köşesinde rastlanabilecek tekerlekli bir masaydı. Üzerinde nice soytarının maskesi de serildi, Kreon’un tacı da parladı. Bazen bir bardak su dururdu; ya kuru gırtlaklara merhem ya boğucu bir yudum. Gövdesi eski ahşabın keskin nefesi ve hafif bir boya esintisiyle sarılıydı. Taze çiçekler taşıdı, döşemeler canlandı ve oyun başladı. Bir, üç, beş… …
Kimi filmler vardır, suya düşen bir damla mürekkep gibi yavaşça yayılır tüm benliğinize. Wim Wenders’in Perfect Days’i tam da böyle bir film. Tokyo’nun göğe uzanan gökdelenleri arasında, mütevazi bir hayat süren tuvalet temizlikçisi Hirayama’nın öyküsü, modern zamanın ortasında kaybolmuş ruhumuzun aynası sanki. Her sabah aynı saatte uyanıp, aynı kasetleri dinleyerek işe giden bu adam ilk …
Çocukken fazla hareketli olanları en azından gece durdurmak için anne babalar ya da nine ve dedeler onların hem dikkatini çekecek hem sakinleştirecek olmazdan öyküler yaratırlardı. Olmazdan öyküler oldukları en başta söylenmez, korku küçük çocuğu delirtme noktasına getirmesin diye anlatının gerçek olmadığı öykünün sonunda verilirdi. Yeni nesillerin öykü anlatıcıları anne – baba, dede – nine değil, …
“Kötü bir durumun en kötü yanı bize yalan söyletmesidir.’’ Albaya Mektup Yok, Gabriel García Márquez ‘’It was the best of times; it was the worst of times.’’ Film, Charles Dickens’ın İki Şehrin Hikâyesi romanının başlangıç cümlesini ilk sahneye işte böyle usulca yerleştirir: “Zamanların en iyisiydi; zamanların en kötüsüydü.” Alfonso Gomez – Rejon tarafından çekilen Me …
Selman Nacar’ın hem senaryosunu kaleme aldığı hem de yönetmen koltuğunda oturduğu İstanbul Ansiklopedisi dizisi Nisan ayında vizyona girdi. Dijital platformlarda yayınlanan yerli dizi- filmlerde ülkemizin tarihi ve kültürel mirasından izler görmeyi oldukça anlamlı buluyorum. Reşat Ekrem Koçu’nun 1944 – 1973 yılları arasında yayınlanan İstanbul Ansiklopedisi eserinin dizinin kurgusal zeminine yerleştirilmesi, İstanbul’un farklı semt ve yapılarının …
Selim Erdoğan’ın Kronik Yayınları tarafından yayımlanan ilk eseri Sakarya, oldukça beğenilmiş ve tarih severler tarafından ilgi görmüştü. İkinci kitabı Büyük Taarruz da aynı hassasiyet ve özenle kaleme alınmış. Ben bu seriyi tarih kitabından ziyade milli…