Haberler
Bilim & Teknoloji
Yaşam
Kültür & Sanat
Haberler
Bilim & Teknoloji
Kültür & Sanat
Sade, kolay anlaşılır ama bir o kadar da iddialı bir isimle, hafife alınmayacak kadar uzun süredir kapalı gişe oynuyor Kumpanya. İtiraf etmeliyim, Tiyatro Peron’un aylık programında ismini gördüğümde hiç ilgimi çekmemişti. Sonra eski bir oyuncu olan, bilgisine ve düşüncelerine çok değer verdiğim arkadaşım “Gidelim mi bu oyuna?” deyince dikkat sınırlarım içerisine girdi. Eğlendirme potansiyeli yüksek …
Günümün nasıl geçtiğini sorar hafifçe dudaklarını aralayan rüzgâr. Sonra kapımın göğsünden içeri dolar telaşla. İyice savunmasız bırakır kalp atışlarımı. Düşlediği şey aşk, düşündüğü şeyse paylaşmaktır sadece. Öyle ya, âşık biri, neden kendisini savunsun ki? Anlatamam o güzel bakan gözlere, onu sevmeye hevesli birisinden daha korkunç bir şey olmadığını yeryüzünde. Anlatamam onu koruyacak kadar ömrümün ve …
“Yeter lan!” diye bağırmıştı kadın aniden. Sonrası derin bir sessizlik ve Ayten’in etrafında kümelenmiş, bir sürü anlam arayan bakış… Onu ilk defa böyle görmenin verdiği şaşkınlık bir yana, bu kısa, kaba ve gösterişsiz isyanın arkasından ne geleceğini merak etme duygusu hâkimdi kadını seyreden gözlerde. Sonra minicik birer tebessüm kondu o yüzlere. Bardağın taştığı yere dökülen …
Bir Yılmaz Erdoğan oyunu olan Aydınlıkevler; Demet Akbağ, Salih Bademci gibi oyuncularla bizleri 70’li yılların Ankara’sına götürüyor. Dönemin yoğun siyasi atmosferinin hissedildiği bir mahalle, yoksulluk ve temel ihtiyaçlara ulaşmadaki zorluk, Ayhan ve babaannesi Zühre… Ankara’nın bir mahallesinde Zühre ve Ayhan’ın didişmeli ve zorluklar içeren günlerine dahil oluyoruz. Sürekli geçmişinden, zengin babasından, “eski Türkiye’den” bahsedip bugünkü …
Ağzında votka tadı. Tatsızlığı. Sek. Soğuk bir havada kırmızı atkılı anneni izliyorsun. Annen gözlerinin önünde doğuyor. Sert, zorlu bir doğum. Votka gibi geçiyor boğazından. Soğuğu parçalayan. Yakıcı. Annen doğar doğmaz sert ve nasırlı eller yaratıyor kendine. Gökyüzünden sana selam veriyor. Daha genç yaşında. Ölmemiş. Masalın ortasından bir kızak geçiyor. İzliyorsun çocuk gözlerinle. Dimitri’nin değil de …
I. Şarabın ağzında bıraktığı kekremsi tat ve başına eklenmiş koca bir baş ile kan uykusundan zar zor uyandı. Kapıyı alacaklı çalıyordu sanki, alacaklıydı sahi, bugün ödeme günüydü. “Bay Kovačević, içeride olduğunuzu biliyorum.” Açmakla açmamak arasında tereddüt etti. Daha ne kadar kaçabilirdi ki? “Geldim, geldim!” Anahtarı çevirip geriye çekilmesiyle İman’ın hışımla içeriye girmesi bir oldu. “Üç …
Tepesinde; her gelene selam veren yapayalnız bir meşe ağacının bulunduğu, acımasız gri kayalıklı dağların yılan gibi kıvrılan yollarından, etrafını izleyerek Gültepe, eski adıyla Keltepe, köyüne doğru ilerliyordu. “Köyün adını neden değiştirmişler ki?” diye düşündü. Köyü çevreleyen tüm dağlar, tepeler, hatta tarlalar içindeki özle sadece bir ağacı hayatta tutabiliyor; onun dışında gri kayalıklar taşlardan, tarlalar ise …
Saydım, tam otuz yedi gün kimsecikler uğramadı bana. İstasyon amiri bile ancak üç gün önce gelebildi. Beklenmeyen bir kar fırtınasının hayatı böylesine durdurabileceğini, yalnızlığın ötesinde ıssızlık olduğunu bilmezdim. Benim gibi Antepliler de unutmayacak 1968 kışını. Kar mantosunu bu kadar uzun süre giymeye, hele onun altında ezilmeye alışık değillerdi. Şimdi salonumda, bana verdiği mutluluktan habersiz bir …
“Ne kadar hoş bir geri zekâlı!” Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos, günlük yaşamda kadınları derinlemesine inceleyen şahsına münhasır bir yönetmendir. Birçok filminde kadın karakterleri, ataerkil kılavuzların norm olarak kabul ettiği “kadınlık rolünü” metinsel araçlar olarak kullanmaktan geri durmamıştır. Yine aynı rotayı takip ederek bir kadın üzerinden diğer kadınlara giden yeni bir üçlemenin yolunu Zavallı Şeyler ile …
Lübnanlı oyuncu, senarist ve yönetmen Nadine Labaki’nin 2011 yapımı ikinci filmi Peki Şimdi Nereye? (Where Do We Go Now?), bugünün içerik bombardımanında zaman ayırmaya değecek bir film. Film hakkında en iyi tanımlamayı, büyük sanatçıların önemli alıntıları ya da güçlü analizler değil de, bir Ekşi Sözlük yazarının cümlesi yapıyor gibi; “Barışı bulan bir köyün öyküsü.” İki …
Bir film çekilir, sistemin bütün sorunlu taraflarını gösterir. Filmin ismi ‘Direniş’ olacakken, 12 Eylül’ün başarısı sayılabilecek olan devlet kurumlarını tasarımı işe yaramış filmin ismi değiştirilmek zorunda kalınmış. Muzaffer Hiçdurmaz’ın ilk ve son yönetmenlik deneyimi olacak Çark filmi, 1987 yılında çekiliyor. İşçi-patron ve işçi-polis arasındaki gerilimler, güvencesiz çalıştırılma, grev kırıcılığı gibi birçok başlığı işleyen film, dünde …
Louis Malle’nin 1981 yapımı filmi My Dinner with Andre, sinema tarihinin en özgün ve düşündürücü eserlerinden biri olarak kabul edilir. Film, teatral yazarı ve aktör Wallace Shawn ile yönetmen ve tiyatrocu André Gregory’nin iki saat boyunca bir restoranda gerçekleştirdiği derin bir sohbetten oluşur ancak bu basit görünen anlatım, izleyiciye sıradan bir sohbetten çok daha fazlasını …
Selim Erdoğan’ın Kronik Yayınları tarafından yayımlanan ilk eseri Sakarya, oldukça beğenilmiş ve tarih severler tarafından ilgi görmüştü. İkinci kitabı Büyük Taarruz da aynı hassasiyet ve özenle kaleme alınmış. Ben bu seriyi tarih kitabından ziyade milli…